1000k hesabım için bazı kurallar belirledim. Bu kurallar sadece beni bağlamaz, daha çok muhatapları bağlar. Uzun süredir arasıra eklemeler yapıyordum. Şimdi uygulama vakti :)
‼️DİKKAT: Bu iletiyi okurken üzerinize alınıp öfkelenebilirsiniz. Çünkü bazı cümleleri yazarken öfkeyle yazmıştım :)
BEĞENİ YORUM MESELELERİ
• Alıntı/iletilerimi
İstila
Bende bozuk bir şey var biliyorum; kırılmış, kopmuş bir kemik parçası gibi sallanıp batıyor. Sevgilimi aldatmaya karar verdiğimde bu yüzden hiç tanımadığım birini seçtim. İçimdeki bu çürümüşlüğün kokusunu alırsa kafasını yumurta gibi taşla çatlatır, sessiz sedasız hayatımdan çıkarıp atardım. Cinayetler hep belirsizliği iş üstünde yakalamak
Beni bu alemde divane gibi gezdiren sen değil misin?
Geriye kalan yalnızca tanımadığım bu tendir.
(Ahmet Arslan - Tanımadığım Ten)
varoluş
Boşluk, uçsuz bucaksız boşluk
Ten denilen kafesin içinde.
Kaçıp gitmek
Ve biraz ağlamak.
Zirvesine kurulup yeryüzünün,
Umarsızca esen sert rüzgarlara
karşı bağırabilmek
Belki de seni bulabilmek
Hiç tanımadığım seni...
Belki de ölmektir mesele,
Yaşarken ölmek.
Makamlardan ölmek, mevkilerden ölmek.
Belki de sadece seni bulabilmektir,
Hiç tanımadığım seni.
Sahi sen kimsin?
Ben kimim?
Deneme ...
Şiir incelemesi yazmanın haddim olduğunu düşünmüyorum ben şahsen o yüzden sadece okurken hissettiklerimi yazma kaidesindeyim . Bildiğiniz üzere 
Sabahattin Ali Türk edebiyatımızda önemli bir yazardır. Kendisi edebiyatımızda 
Kürk Mantolu Madonna 
İçimizdeki Şeytan 
Kuyucaklı Yusuf eserleriyle daha çok tanınır. Ben de onun şiirlerini çok fazla bilmezdim açıkçası. Ama şiir kitabını okuduğumda
"Ya bu benim içimde dolaşan da kimdir?
Ya bu benim içimde mekân tutan da kimdir? "
Ahmet Aslan / Tanımadığım Ten
Kitap bitirilir de kutlanmazmı..
O zaman bir şarkı şart, hade gelsin...
youtu.be/bZeeQq-CKJo
Ahmet Aslan ~ Tanımadığım Ten
Prof. Dr. Teoman Duralı
TRT1 Gündem Ötesi
Notlar
En sevdiğim kelime "hicran"dır. Ömür boyu onu hissetmişimdir. Hasret, hicran.. Hicran, Türkçe'nin en büyük zenginliklerinden biridir. Benim bildiğim kadarıyla bunun karşılığı bir Portekizce'de vardır, "soldace" şeklinde, başka dillerde görmedim, işitmedim. Tabii tanımadığım
IV
Başka biri olacaksın istemesen de
Tenine başka bir ten dokunduğunda
Gövden buluştuğunda başka bir gövdeyle
Başka bir nefesle karıştığında nefesin
Başka biri olacaksın istemesen de
Gece uykunda ya da gün ortasında
İrkileceksin apansız bir duyguyla
Bir uçurum kıyısında sendelemiş gibi
Başka biri olacaksın istemesen de
Bakışlarımın izini taşıyan giysilerin
Tüketecek ömürlerini birer birer
Değişecek yeri bir dolabın, pencerede bir çiçeğin
Başka biri olacaksın istemesen de
Dudaklarında benden sonraki bir çizgi
Tanımadığım bir ton gülüşünde
Ve artık beni unutmaya başlayan gözlerin
Sonra, sonra artık başka birisin
Sayfa 44Kitabı okudu
Âşk ile Bir Ol’anın teninde yük,yüreğinde ise âlemleri taşır...
Âşksız kalan yürek ise boş bir ten ölü sayılır...
Unutma !
Kimi insanın aslı hayvan Ol’ur ,hayvan Ol’an Rahman ile Bir yeniden uyanıp â-dem Ol’maz...
Nefesin hakkı vardır her insanım diyene de nefes verilmez kimine ağır gelir her yürek kaldıramaz hakikati ân’lamaz,ân’layamaz,ân’lamasına da O izin vermez...verse idi cümlesini bir yaratırdı ...
Sen cümlesini O yarattı bil amma hakikattinden de şaşma hassas terazinin sakin ha sakin ayarları ile de benliğe düşüp kendi çıkarına göre de oynama”diyor
Kim diyor ,kim diyor bu tanımadığım tenden içeri Ol’an diyor ...
Âşk Ol’sun...
Sonyemin
On Ayrılık Şiiri -4
Şair: Ataol Behramoğlu
Başka biri olacaksın istemesen de
Tenine başka bir ten dokunduğunda Gövden buluştuğunda başka bir gövdeyle Başka bir nefesle karıştığında nefesin
Başka biri olacaksın istemesen de
Gece uykunda ya da gün ortasında İrkileceksin apansız bir duyguyla
Bir uçurum kıyısında sendelemiş gibi
Başka biri olacaksın istemesen de Dudaklarında benden sonraki bir çizgi Tanımadığım bir ton gülüşünde
Ve artık beni unutmaya başlayan gözlerin
Sonra,sonra başka birisin..
Konfüçyüs'ten öğrendiği şu sözü fısıldamasını bekle: "İnsanların beni tanımamış olmalarından dolayı müteessir olmam. Ben onları tanımadığım için üzülürüm.”
Sayfa 191Kitabı okudu
Canın yanıyor değil mi? Çünkü insan en son kendine kızar. Çünkü çoğu kez duygularını ve arzularını kendinden bile kamufle eder. Düşman uçakları görmesin diye otların ve ağaçların rengine boyanan silahlar gibi örter üstünü başka renklerle. En vahşi arzularına, en masum giysileri giydirir.
Can havliyle, "Sen beni tanımıyorsun," dediğini duydum. Demek öyle! O zaman üçüncü arımı karşılamaya hazır ol ve kulağına Konfüçyüs'ten öğrendiği şu sözü fısıldamasını bekle: "İnsanların beni tanımamış olmalarından dolayı müteessir olmam. Ben onları tanımadığım için üzülürüm." Ardından, 'Ama haklıyım ben. Yaptıklarımın bir sebebi olmalı. Çok katısın! Anlamıyorsun!" diye bağırıp kovala kulağındaki arıyı. Ve dördüncü arı sana doğru uçarken yolda üçüncü arıyla karşılaşsın, sonra şöyle desin ona: "Madem ki, teselli için yapacak bir şeyleri yoktur, bırakın kendilerini haklı görsünler!"
SevgiliDost,
Seni gerçekten sevenleri, tatlı sözlerle seni onaylayarın içinde değil, arılarını sana gönderenlerin içinde ara. Sakın sözlerime kızıp da aynayı kırma. Antik bir Osmanlı aynasının üzerindeki şu kelimelere kulak ver:
"İtme mir 'atı şikeste, seni yüz surete kor."
Kırma aynayı, o da seni yüz parça eder.
Sevgili Dost,
Çinliler, "Balık tutulunca ağ unutulur, " diyorlar.
Beni unutma!
Sayfa 191Kitabı okudu
Konfüçyüs'ten öğrendiği şu sözü fısıldamasını bekle: "İnsanların beni tanımamış olmalarından dolayı müteessir olmam. Ben onları tanımadığım için üzülürüm."