büyük işletmeler, bin kadar tembele servet sağlamak için, bir milletin bütün işçilerini, bu milyonlarca kolu, denetim altına alıp tehlikeye atıyor, tutsaklığı kurallara bağlayarak, onları azar azar yutuyordu
1122. İnsanın“ bildiği,“ hissettiği veya “yaşadığı” en derin, en kapsamlı hikmet bile dile geldiğinde düşünceye dönüşür, düşünceye indirgenir. Düşünce ise tanımı itibari ile tek boyutludur kaçınılmaz insani sınırlar ya da idrakin, beyanın ve insan iletişiminin sınırlarıdır bunlar.
Sayfa 27 - Hayata, insanlara ve özgürlüğe dairKitabı okuyor
"...
Catullus'u hatırladı: 'Seni ne zaman görsem sesim kesiliyor, dilim tutuluyor, ince bir alev tüm gövdemi dolaşıyor, içimden fışkıran bir kükreme ve karanlık kulaklarımı gözlerimi dağlıyor.'
Catullus'un Sopho çevirisi; Avrupa tıbbında aşk denen hastalığın en iyi tanımı budur hâlâ.
..."
"Merriam-Webster Sözlüğü'ne göre, 'ihmal' kelimesinin tanımı, 'çok az ilgi ve saygı göstermek ya da saygısızlık etmek; özellikle ilgisiz davranıp yalnız bırakmak'tır."
İstismar
Çoğunluğun üzerinde birleştiği istismar tanımı şöyledir:
"Birinin iyi niyetini kötüye kulanmak, onun emeğini, parasını, duygularını/sevgisini, farkında olarak ya da olmayarak sömürmek."
"Yüzme sanatı - herhalde bütün sanatlar- tam bir adanmışlık istiyordu. Eyleme ne kadar yoğunlaşırsanız, diğer şeylerden o kadar uzaklaşıyordunuz. Kendiniz olmaktan kurtulup yaptığınız şeye dönüşüyordunuz."
Ben bir yandan İslam'ı savunurken, bir yandan da ıçınde yaşadığımız sıyasî ve iktisadi ortamın gereği olarak İslâm'ın faiz yasağı uzerinde tavizde bulunarak bır yere varmak istiyorsam, bu, kufurle uzlaşmaya varma anlamını taşır.
Kaldı ki, tanımı gereği, Müslümanın İslam'dan taviz vermeye hakkı yoktur İnsan ancak sahip olduğu hak- lar üzerinde tasarruf edebilir, ancak kendı haklarından feragatte ve fedakârlıkta bulunabilir Islām, Müslümanlara bir emanettir Onun hükumlerını insan olarak ben getirmediğim için bu hükümlerden taviz verme hakkını da kendimde göremem. Kimse, haiz olmadığı bir hakkı başkasına devredemez.
Lider diplomasi kavramının bir çok farklı tanımı olmakla beraber temel olarak; Siyasal liderlerin uluslararası sorunları diğer liderlerle olan kişisel ilişkileri aracılığıyla çözme yetkinliği şeklinde tanımlamak mümkündür. Geçtiğimiz yıllar içerisinde; uluslararası sistemde bir çok farklı bölgesel ve küresel sorun türbülans yaratırken, liderler bu süreçlerin belirleyicisi olarak hiç olmadığı kadar etkili ve görünür olmuşlardır. Dolayısıyla, temel lider diplomasisi tanımına yeni boyutlarının eklenmesi kaçınılmaz hale gelmiştir.