Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"İçeride..." diye söze girdim çekinerek. "Konuşurken konuşmamız yarım kaldı. Ne diyordun?" "Doğru, içerideki konuşmamız.." dedi Uraz sanki bu konunun açılmasını bekliyormuş gibi, "Diyordum ki... Bir anda bir yarışmanın elemelerinde tanışmamız, kendimizi burada bulmamız, başımıza böyle bir kaza gelmesi, seninle burada mahsur kalmamız ve aslında hikayemizin yıllar öncesine, çocukluğumuza dayanıyor olması... Sence bunlar sadece tesadüf mü?" diye sordu bir kez daha. Ve ben bir kez daha aynı heyecanla cevap vermeye çalıştım Uraz'a. "Belki de kaderdir..."' deyiverdim bir anda.
540 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Steinbeck ile tanışmamız yeni değil. Uzun zaman oldu hatta Fareler ve İnsanlar, İnci’yi okuyalı. Gazap Üzümleri de merakımda olan kült kitaplardan biriydi. Yazarın tarzını bilenler hiç yabancılık çekmeyecektir. Amerikalı yazar çok iyi bir gözlemci, insan ve toplum analizinde çok başarılı. Düşündüren, etkileleyen uzun uzun betimlemeleri var ki bu kitapta da Amerika’nın Buhran Dönemi olarak geçen, dünyayı etkileyen o kriz zamanını çok iyi yansıtmış hikayeye. Yaşanan krizle birçok insan evlerinden, topraklarından, işlerinden olur. Çiftçiler büyük mağduriyet yaşar ve topraklarını, evlerini terk etmek zorunda bırakılırlar. Joad ailesi de evlerini, işlerini bırakıp yaşama tutunmak için Oklohoma’dan Kaliforniya’ya göç eder. Bu göç, yol ve yaşam mücadelesi hikayesine dönüşür. Yoksulluk, işçinin emekçinin yaşadığı zorluklar, kötü çalışma koşulları, temel ihtiyaç yoksunlukları, düşük ücretlerle birbirine kırdırılan insanlar, emek sömürüsü, ötekileştirme, kapitalist sistem.. Diğer taraftan insan olmanın özü, aileyi saran o görünmeyen hissedilen bağ, bir olmanın birlikte olmanın içimize serpiştirdiği umut tohumu.. Tüm karakterler farklı yönleriyle ön plana çıksa da benim için yıldız “ana” karakteri oldu. Rahip Cassie için ise akışı durdurmak istediğim doğrudur. Kitabı okuduğumdan beri aklımda şu cümleler yankılanmakta: “Herkes bu soruyu soruyor. Nereye gidiyoruz? Bana öyle geliyor ki, hiçbir yere gitmiyoruz. Her zaman yoldayız. Her zaman gidiyoruz ve gidiyoruz..” Joad ailesi bir yerde hayatına devam ediyor hala..
Gazap Üzümleri
Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck · İletişim Yayınevi · 202135,1bin okunma
Reklam
224 syf.
·
Puan vermedi
Agatha Christie ile tanışmayı çoktandır istiyordum ve ilk tanışmamız On Kişiydiler eseriyle oldu ki bu eseri okuyarak güzel bir başlangıç yaptığımı düşünüyorum. Eser bence kolay okunabilen ve konu itibarı ile de okuyucuda merak uyandıran bir eserdi. Ben katili doğru tahmin edemedim ve katilin cinayeti tasarlama şekline ise şaşırdım. Bence yazar olay kurgusunu güzel bir şekilde ve okuyucuyu tatmin edecek bir düzeyde ele almış. Eğer polisiye türünde bir kitap okumayı düşünüyorsanız ve hiç Agatha Christie eseri okumamışsanız yazara şans vermenizi ve keyifli bir okuma yapmanızı çok isterim. ❁
On Kişiydiler
On KişiydilerAgatha Christie · Altın Kitaplar · 202132,1bin okunma
Orhan Veli için
O olsa güniyle saatiyle söylerdi; tanışmamız galiba 1931 yılına düşer. Liseyi bir mektepte okuduk. Benden bir sınıf yukardaydı. Kimi derste kaçar, demiryoluna iner, ahşap istasyon binasında şiirden, tiyatrodan konuşurduk. «Sesimiz adındaki okul dergisine yazılar yazardık. Delikanlılığımızın hemen en güzel günleri bir arada geçti. İkimiz birden bir
Âşık olduğunuz insan aslında rüyalarınızın erkeği ya da kadınıdır; daha tanışmadan önce onu hayal etmişsinizdir. O kişiyi o denli net bir biçimde ayırt edebilmenizin sebebi onu bir anlamda zaten tanıyor olmanızdır; onu bunca zamandır beklemiş olduğunuz için ezelden beri tanıyormuşsunuz gibi gelir, ama aynı zamanda size gayet yabancıdır. Tanıdık yabancı kişilerdir onlar. Rüyalarınızı süsleyen bu kişiyle tanışmayı ne kadar istiyor, umut ve hayal ediyor olursanız olun onu özlemeye ancak onunla tanıştıktan sonra başlarsanız. Yokluğunu hissetmek için önce onunla tanışmamız gerekir
Sayfa 24
Peki bizim bir ileti sayesinde tanışmamız
Kafabimilyon ✧
Kafabimilyon ✧
Reklam
Melih Cevdet Anlatıyor
''Tanışmamız galiba 1931 yılına düşer. Liseyi bir mektepte okuduk. Benden bir sınıf yukarıdaydı. Kimi derste kaçar, demiryoluna iner, ahşap istasyon binasında şiirden, tiyatrodan konuşurduk. Sesimiz adındaki okul dergisine yazılar yazardık. Delikanlılığımızın hemen en güzel günleri bir arada geçti.''
Evet, tanışmamız hakikaten pek harcıâlem bir şekilde oldu fakat ona karşı duyduğum hisler hep aynı halde.
Sayfa 23 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Ruhsal problemlerimize sadece kaçınma stratejileriyle yaklaşmak yerine gerçek çözümleri keşfetmek istiyorsak, galiba onlarla daha fazla tanışmamız gerekiyor. Yaşımız ilerledikçe "sadece gölgeleri mi kovalıyoruz, yoksa tüm ruhsal gerçekliğimizle yaşamlarımızı şekillendirebiliyor muyuz?" sorusuyla daha fazla yüzyüze geliriz.
07.23
Seni bulacağım. Tek tek her yüzde sana ait bir parça arayacağım. 2 milyon kişi içerisinden seni bulamam mı, tanıyamam mı sanıyorsun. Yanılıyorsun, cancağızım. Senin yüzünü, gözlerini tanımıyorum. Fakat gözlerindeki ruhuna açılan evreni tanırım, aşinayım. Şayet kapı kapı dolaşıp başka bedenlerde aradığım seni bulursam kader ağlarını üzerimize örmüş demektir bizim için. O zaman tanışmamız tesadüf değil, tevafuk olacak..
Reklam
“Sanatla tanışmamız, çocukluğumuzun kendini idrak etme aşamasından itibaren başlar ve bu süreç hayatın her aşamasında kendini yenileyerek hayatın sonuna kadar devam eder. Çünkü ruhumuz sanatla ilişki kurmak zorunda olan bir donanımımızdır. Bu donanım, aklın çerçevesine girmiyor. Onu kendi ufkunda ve uzayında özgür bırakmak mecburiyetindeyiz.” |Aslında Bir Sanat Var, Sadettin Ökten🌹
104 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bez Bebek / İsmail Kadare Bir eserle bütünleşebilmek için yazarını ve yazıldığı dönemin koşullarını anlayabilmek ne kadar da önemli. İsmail Kadare’’yi yine @jaguarkitap tan çıkan Kırık Nisan kitabıyla fark ettim ilk önce. Tanışmamız ise “Bez Bebek” adlı otobiyografik özellikteki bu muazzam esere denk geldi. Arnavutluk’a taşındım kitabımla. Varlıklı bir ailenin kızı olan “Bez Bebek”in; aile ilişkileri oldukça kasvetli olan Kadarelere gelin olmasıyla başlıyor eser. Kadere konağı gizli geçitleri, sığınakları ve hatta zindanlarıyla Bez Bebek’i adeta içine hapseder ve o, yıllar içinde koca konakta giderek kaybolur. Çağdaş Arnavut edebiyatının en önemli isimlerinden kabul edilen İsmail Kadere’nin 1994’te kaybettiği annesine ithaf ettiği romanı “Bez Bebek” okurlarına Oidipus’u da hatırlatacaktır eminim. Şebnem Degni’nin çevirisi ile #mutluazınlığa bir hediye gelmiş, iyi ki okudum, sırada Kırık Nisan var. Keyifle okuyalım. #alıntılarım “Sanki özgürlüğün bu kadar nadir ve zor elde edildiği bir dünyada mümkün olan tüm özgürlüğü vermek için kendini ruhani bir bez bebeğe dönüştürerek, bir anne olarak tüm özgürlüğünden ve otoritesinden feragat etmiş gibiydi.” “Kibir acizlerin kötülüğüdür.” “Bazen insanın yeteneği kendisini tam tersi şekilde gösterir: varlığından çok yokluğu ile” #bezbebek #ismailkadaré #jaguarkitap #çağdaşarnavutedebiyatı #birdahaoku #tavsiye @jaguarkitap @birdahaoku
Bez Bebek
Bez Bebekİsmail Kadare · Jaguar Kitap · 202416 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Merhaba Duygulardan ve hislerden arındırarak mı yazmalıyım bilemedim. Lafın neresinden başlayayım desem elimde kaldı. İyisi mi en başından başlayayım. Eyüp Sabri Tuncer. Kimisi için takıntım, kimilerine göre de tutkum, bazıları için ise delilik! Benim için mi,benim içinse uzakları yakın eden, yitirdiğim anları önüme koyan, hiç bilmediğim anları
Yüz Yıllık Bir Koku Hikâyesi
Yüz Yıllık Bir Koku HikâyesiMeltem Çıplak Nayır · Mundi Yayınları · 20234 okunma
İnsanlarla tanışmamız tesadüf müydü? Yoksa hayatımıza giren herkes bize bir şey öğretir miydi?
Sayfa 227Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.