Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Güne bir şiir ile merhaba! Günaydın çakıllar, çakıl gözlüler:))
Çakıl, demek yerine: “Günaydın çakıl”, imrenirdim sana yıllarca, kabul etmekle konuşmayı benim yerime. “Günaydın ozan” demeliydin, hatta “Günaydın çakıl”, tanıtlamak için bana aldanmayasın diye sözcüklerle. Ben çakıl olduğum zaman, daha değerli senden, özlerdim insan olmayı. Biz kardeş olurduk, ve öyle kıskanç kıyıcı doğamızla. 💮Alain Bosquet🕊️
--- Yüreğimi söküp senin önüne atabilirim. Çiğne dilersen. Elimde bir gül olsa sana sunardım tutkumu tanıtlamak için. Yağmurlu sokaklarda çamura basmanı önlemek için ceketimi önüne sererdim ki güzel, pamuk ayaklarını kirletmeyesin.
Sayfa 115Kitabı okudu
Reklam
Ne ağır şey namusluluğunu tanıtlamak zorunda olmak!
Sayfa 722 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Türkiyede olsan iş yapardın bu laflarla
Gördüğüm en güzel kızsın..Tek dizimin üzerine çöktüm.. yüreğimi söküp senin önüne atabilirim. Çiğne dilersen. Elimde bir gül olsa sana sunardım tutkumu tanıtlamak için. Yağmurlu sokaklarda çamura basmanı önlemek için ceketimi önüne sererdim ki güzel, pamuk ayaklarını kirletmeyesin. Sana tapmama izin ver. İnsanların, doğanın tüm kötülüklerinden seni koruyayım... Bırak da senin beyaz atlı şövalyen olayım!..Başımı yere eğdim; alnımı ayaklarına sürdüm. Ayakkabılarını öptüm.
Sayfa 115
"Yüreğimi söküp senin önüne atabilirim. Çiğne dilersen. Elimde bir gül olsa sana sunardım tutkumu tanıtlamak için. Yağmurlu sokaklarda çamura basmanı önlemek için ceketimi önüne sererdim ki güzel, pamuk ayaklarını kirletmeyesin."
Sayfa 115
292 syf.
·
Puan vermedi
·
31 günde okudu
Eski Bir Dosta Rastlamak Gibi
Romantik bir kitap olarak başlama izlenimi verse de toplumcu gerçekçi eleştirileri durumları da içinde barındıran bir kitap olarak her ikisini içinde barındırıyor. Bireyi, kişinin kafasının içindeki duyguları anlatan kitaplar benim için her zaman daha etkileyici olmuştur. Toplumdan, dünyadan bir şeyler bulunduran her eser benim için biraz değer
Raziye
RaziyeMelih Cevdet Anday · Everest Yayınları · 2023404 okunma
Reklam
Ne ağır şey namusluluğunu tanıtlamak zorunda olmak!
Sayfa 722 - Ayrıntı Yayınları, 10. BaskıKitabı okudu
Sosyal medyanın insanlara tanıdığı neredeyse sonsuz hürriyet, niyetleri halis olmayan yada kendini tanıtlamak için debelenen, toplum için pekte ehemmiyeti olmayan kimsecikler ile dolu. Bu kimseciklerin kendileri veya toplum adına İslamiyet kaygıları olmadığı halde İslâmîyet ile alakalı mevzularda derhal müdahil olduklarını farkettim. Kinlerinin düşünce yada paylaşım sahiplerine olduğu düşünürsek karşılık vermemek bir seçenek olarak düşünülebilir lakin kinlerinin boyutu şahısları aşıp İslâmîyet ve değerlerine yaslandığı vakit cevapsız bırakmak mümkün olmuyor. Allah'tan bizler için sabır, kimsecikler için akıl fikir istiyorum. Hayırlı geceler.
"Yüreğimi söküp senin önüne atabilirim. Çiğne dilersen. Elimde bir gül olsa sana sunardım tutkumu tanıtlamak için. Yağmurlu sokaklarda çamura basmanı önlemek için ceketimi önüne sererdim ki güzel, pamuk ayaklarını kirletmeyesin."
Sayfa 115
Ne ağır şey namusluluğunu tanıtlamak zorunda olmak!
Sayfa 722 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
...kendinize sorular sormanız gerekiyordu, örneğin varoluşunuz hâlâ sürüyor mu diye, yanıt hayırsa, ne zaman bitti diye, yanıt evetse, daha ne kadar sürecek diye, yani düşler zincirinin ucunu elinizden kaçırmanıza engel olacak bir şeyler bulmanız gerekiyordu. Seve seve sorular soruyordum kendime art arda... Hayır, seve seve sormuyordum, akılcıydı yaklaşımım, hâlâ varolduğumu tanıtlamak istiyordum. Oysa hâlâ varolmam hiçbir anlam taşımıyordu benim için. Düşünmek diyordum buna...
Sayfa 72 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Yüreğimi söküp senin önüne atabilirim. Çiğne dilersen. Elimde bir gül olsa sana sunardım tutkumu tanıtlamak için.
Sayfa 115 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Uzun şiirlerimde hiçbir sorunsalı yanıtlamaya kalkışmam. Sorular sormaya, bu sorulan çoğaltmaya (ama yanıtsız bırakmaya) çalışırım hep. Nedeni, yazdıkça bilmediklerime, tanımadıklarıma, daha önce duyup düşünmediklerime rastlarım da ondan. Zaten insanın iç dünyasını kesin olarak tanıtlamak demek, saltık insanı yokken var etmek anlamına gelmez mi.
752 syf.
·
Puan vermedi
·
40 günde okudu
Bir Gün Tek mi Başına¿
“Ben bu kitaptan ne öğrendim¿” diye sordum kendime son sayfayı okuduğumda. Öncelikle kelime hazneme bir buçuk kelime ekledim. 1. Tanıtlamak : a)Bir iddianın gerçekliğini inkâr edilmeyecek bir kesinlikle göstermek, ispatlamak. b) felsefe - Muhakeme etme yoluyla veya tanık göstererek bir şeyin doğruluğunu ortaya koymak. 2. Ürkü : Topluluğu saran ortak korku, panik. Ürkmek fiilinin ürkü şeklinde kullanımıyla tesadüf etmemiştim. Örnek Alıntı : #152870451 Onun haricinde bir aşk, bir aşk daha, bir aldatma, bir aldatma daha, bir “dostluk” ama dostluk da değil; yani karmaşık ilişkiler yumağı halinde ilerleyen gönül mevzuları, benzer hikayeler... Bu arada hikayeye 1950’li yıllar Menderes-İnönü siyasi mücadelesi arasında öğrenci gruplarının mücadelelerini de dahil ederek hikayeyi siyasallaştırma, ya da siyasal bir hikayeye ilişkiler ağını ekleyerek kitabı “çekici hale getirme” vs. Benim çok ilgimi çekmedi, biraz zorlama yazılmış hissiyatıyla okudum, ki 748 sayfa. Bir dönemin siyasal durumlarıyla ilgili yüzeysel bilgi edinebileceğiniz, akıcı bir dille yazılmış bir eser olarak niteliyorum... İlgilisine iyi okumalar diliyorum...
Bir Gün Tek Başına
Bir Gün Tek BaşınaVedat Türkali · Ayrıntı Yayınları · 20195,2bin okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
Sisifos Söyleni, Albert Camus'nün "saçma" felsefesi ve intiharı ele aldığı felsefi bir denemedir. Bu denemede yaşamın anlamsız olduğu, bir Tanrı'nın, dolayısıyla hayat sona erince gidilecek başka bir alemin olmadığı düşüncesindeki "uyumsuz" insan için gerçekten hayatın yaşanmaya değip değmeyeceği sorgulanır. Yine "uyumsuz" insan için intiharın bir kurtuluş olup olmayacağı meselesi ele alınır. Camus, Yabancı romanıyla somutlaştırmaya çalıştığı felsefesini Sisifos Söyleninde açıklamaya girişir. Camus, eserde yaşama karşı duyulan " dünyayı açıkça bilme isteği"ne cevap verilmemesinden yakınır. Uyumsuz duygusunun bilincine varmasına rağmen kurtuluşu Tanrı ve dinde gören Kierkegaard ve Chestov gibi düşünürleri eleştirir. Olnarın Tanrı'ya yönelmelerini "sıçrama" olarak adlandırır. Albert Camus, Saçma insan tiplerini dört başlık altında inceler: Don Juan, Aktör/Oyuncu, Fatih ve Yaratıcı sanatçı. İnsanın yazgısından yani "saçma"dan kaçması yerine kaderine boyun eğmesi gerektiğini söyler. Tahsin Yücel'in çevirisi eserin anlaşılmasını zorlaştırmıştır. Çeviride tercih ettiği "ayrıksız", "uslamlama", "izlek", "ulam", "tanıtlamak" gibi günlük hayatta kullanılmayan kelimeler metnin okunmasını adeta eziyet haline getirmiştir.
Sisifos Söyleni
Sisifos SöyleniAlbert Camus · Can Yayınları · 20158,3bin okunma
155 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.