Spoiler içermektedir..
Bu kitapta Zweig nefret ve sevgi ruh halinin gerçekleri anlamadaki etkisini ele almıştır. Hikayede çapkın baron, bir kadını gözüne kestirir. Kadın da çevresine karşı soğuk olduğundan ona ulaşabilmek için oğlunu kullanır. Edgar'ın zevklerini öğrenerek onunla samimi bir arkadaşlık kurar. Böylece Edgar sayesinde annesi ile tanışma fırsatını yakalar. Edgar ilk başta Baron'u acayip derecede sever. Onun samimi bir arkadaş olduğunu düşünüp kötü niyetini anlayamaz. Daha sonra Baron asıl amacına ulaşınca Edgar'ı gözardı eder. İlk başlarda bu soğukluğun sebebini anlayamaz. Baron'un Edgar'a kötü davranmasi ve küçümsemesi ile Edgar Baron'dan nefret duymaya başlar ve nefret duygusu ile her şeyi anlamaya başlamıştır. Ama o esnada annesi ile Baron arasında yakınlaşma olur. Edgar her ne yapsa bunu engelleyemez ve annesine ben onun gerçek yüzünü gördüm ve sen de göreceksin diyerek onun aslında sinsi biri olduğunu anlatmaya başlar. Annesinin kafasını karıştırsa da bir çocuk olarak büyüklerin işine karışma diye karşılık verir. Zweig burada yaş ve tecrübeden ziyade gerçekleri açığa çıkarmanın yollarından birinin insanın ruh halinin olduğunu anlatmaya çalışmıştır. Sevgi içeren bir ruh halinde her şey o kadar açık da olsa görülemeyeceğini ama nefret duygusu ile bunun daha kolay hissedileceğini anlatmıştır. Hayatımızda da öyle değil midir ? Aşık olan insanlar o anki ruh hali ile kör olması ve bir gün her şey bittikten sonra geriye dönük bir muhasebe yaptığında ben ne aptalmışım demezler mi ?