Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bağıran insan sesi beni öyle korkutuyor ki... Hele hiddetin değiştirdiği insan yüzü! Öyle kendinden çıkıyor, öyle katılaşıyor ki insan... Dünyada bundan kötü, iğrenç bir şey olamaz.
Öyle mi?
...bazı insanlar, hakikatin ışığı kendilerinde mevcut olarak doğuyorlar.
Reklam
Bilemez...
Bütün mesele şuradan geliyor: Kendinizi zamanınızdan üstün görüyorsunuz... Entelektüel gururu. Ben bütün hakikatleri bilirim, demek istiyorsunuz! Hayır, azizim, öyle bir şey olamaz. Bir insan bütün hakikatleri bilmez, bilemez...
İnanmayan bir adamla çalışmak dünyanın en güç işidir.
Hayat yürüyor. Bir gün kervanın dışında kalınca anlar! Bu dünyada yeni diye bir şey var! Onu inkâr edenin vay hâline! Zorla değiştiremeyiz ya!
Ancak insana alışmamış olanlar başkalarının hürriyetine karışabilir!
Reklam
İnsan birisini bu kadar severse nasıl darılır? diyordu. Hiç darılabilir mi? Muhakkak yorulmuştur.
En iyisi düşünmemekti. Kaçmaktı. Kendi içime kaçmak. Fakat bir içim var mıydı?
Sadece yapmak vardır.
- Aziz dostum, siz şifa kabul etmez bir gayrimemnunsunuz... Bu işlerde bilmek ikinci derecede kalır. Yapmak vardır, sadece yapmak... Sonra kendi kendine konuşur gibi ilâve etti: - Bilgi bizi geciktirir. Zaten ne sonu, ne de gayesi vardır. Mesele yapmak ve yaratmaktadır. Bilselerdi, bilselerdi... Fakat bilselerdi bunu yapamazlardı. Bu heyecana, bu icada, bu kendiliğinden bulmağa erişemezlerdi. Bilgileri buna mâni olurdu. Kızınız bu geceyi yarattı. Ne ile? Yaratma kabiliyetiyle... Çünkü yaratmak, yaşamanın ta kendisidir. Biz yaşayan, yaşamayı tercih eden insanlarız. Siz istediğiniz kadar somurtun!
“Korkuyu bütün ömrümce tatmıştım, o yılanı gayet iyi bilirdim. Bir kere içimize yerleşti mi bulandırmayacağı hiçbir şey yoktu.”
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.