Aşk, kişinin kalbine sorgusuz gelen misafir gibiydi. Ne zaman geleceği ya da ne zaman kalkacağı belirsiz bir Tanrı Misafiri…
“SON”
Ben Tanrı misafiri miyim? Tanrı beni bir gün salonun rahat koltuğuna buyur edecek mi? Bu şarkıların gözü hakikaten kör olacak mı?
Karakarga YayınlarıKitabı okudu
"Ömrünün bazı saatlerinde herkes az çok şairdir. "
Türkiye'deki "biz"i değerler kapsamında ele aldığında aklıma hemen şu sözler ya da ifadeler geliyor:
Komşu komşunun külüne muhtaçtır
Bir elin nesi var iki elin sesi var
Tanrı misafiri
Birinin derdi ile dertlenmek
Özellikle mahalle ya da kırsal alanlardaki imece usulü
Ekmeği bölüşüp yemek
Başımın üstünde yerin var
Bu sözlerin aslında hamurumuza işlenmiş içimizde bir yerlerde hala var olan inandığımız değerleri yansıttığını düşünüyorum.
Sayfa 246Kitabı okudu
şu bizim Akşehirli tonton Nasreddin Hoca'yı j yalnızca bilgili, hazırcevap sanma. Hoca hem cömert hem de yardımsever bilinirmiş yaşadığı çağda. Bu yüzden ona bol bol misafir gelirmiş. Bu güzel ev sahibine gelenler yer içer, yatar kalkar, bir türlü gitmek istemezmiş.
İsanoğlu gariptir. Kimi iyiliğe iyilikle karşılık verir, kimisi de iyilik
Yaşım henüz yirmi dört. Fakat ruhum öyle ihtiyar ki...
Sayfa 41 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Siz, çok ince bir kadınsınız... Ruh acılarını ne güzel hissediyorsunuz!
Sayfa 41 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Zaten insanın bedbahtlığı fazla hasss, fazla şair ruhlu olmasından ileri gelir.
Sayfa 36 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Bazı durumlarda sınandığınızı hisseder misiniz? Bu bana cok olur. Ve vicdanımı dinlerim hep.
Bu yavrucak da kızımın(14) vicdanının sesi. Ezilmiş bir kısmı aldı geldi. Veterinere götür dedim onlar ne olması geeektigini söyler. Ilk tedavisini yapıp ilacları( ucretsiz) kizima verip 10 gün bakarsan yaşar demisler. O da aldığı hibi gelmis😊
Tanrı misafiri iste nereden geleceği belli olmuyor🥰
Konuk gülümsedi:
"Beni tanımadın mı Osman Emmi?"diye sevgi dolu bir sesle sordu.
Koca Osman iyice yaklaştı, omuzuna bastı, yüzüne baktı:
İnce Memed, şahinim, yavrum! Yavruma, şahinime benziyorsun sen misafir! dedi, İnce Memede sarıldı. Titriyordu. Tepeden tırnağa zangır zangır ediyordu. "Sen misin, sen misin şahinim misafir? Tanrı misafiri sen misin? Sen o?" diye sevindi.
Memed bir tek sözcük söyleyecek durumda değildi. Tıkanmış kalmıştı. Tatlı bir düş içinde uçuyordu.
Bırakın nefreti! Unutun hasedi!
Toplayalım en temiz sevinçleri,
Şu gök kubbe altına serpiştirilen!
İster sular üstünde, isterse yeryüzünde
Karşılamalı en neşeli tavırla elbette,
Nihayet Tanrı misafiri, hoş safa gelen.
Sayfa 154 - Ötüken NeşriyatKitabı okuyor
Tanrıyı ziyaret edemezsin ,kulunu ziyaret etmek.
Tanrıyı yediremezsin ,kulunu yedirmek.
İşte tanrı misafiri budur.
Ekrem Demirli
‘’Yüreğimde uçuşan kuşun sesi miydin
Başıma gelen en güzel hediye miydin
Yoksa Tanrı misafiri miydin
Ocağın sekizinde?’’
Şiir sevenler toplanın, bu önerim size!
Bugün size @meltemgudemezofficial kaleminden dökülen kıymetli bir eser ile geldim. Her satırı çok özel, şairin yüreğinden dökülüp sizin yüreğinizde filizlenecek bir fidan gibi. Ruhunuzu dinlendirmek istediğiniz, kahvenizi alıp köşenize çekilmek istediğiniz bir akşamda okumanızı tavsiye ediyorum, size çok iyi gelecek. Özlem, ayrılık, sevgi, hüzün, mutluluk… Hepsinden ve en çok da kendinizden bir iz bulacaksınız satırlarda.
Şairin de dediği gibi; her şiir bir nefestir. Şiirle kalın <3
Meltem Güdemezoğlu
