Denge
Hiç güvenmediğin birine darılabilir misin? Hiç söz vermemiş birine güvenebilir misin? Hayatta sonsuz ihtimallerin var olduğu bu kocaman evrende, aciz bir insanken, başka bir acizden mutluluğu bekleyebilir misin? Bu gerçekten o kadar kolay mı? Belki sadece bir tanrı bunu yapabilir. Tıpkı ateşi çalan Prometheus gibi; dünyadan olmayan, belki de ilahi ya da cennetsel bir yerden alıp mutluluğu sana sunabilir. Çünkü dünyada huzursuzluk var. Dengesizlik ve kaos içinde yaşıyoruz. Ancak bulabileceğin o küçücük neşe, anlam verebildiklerinde gizlidir. Peki anlam nedir? Anlam, doğuştan içinde var olan bir şey midir, yoksa zamanla mı kazanır değerini? Kalbine işleyen her şey gerçekten anlamlı olan mıdır? Belki de taşıdığın sadece dengesiz bir kalbin duygularıdır. O halde denge nerede? Sevgide mi? Belki de denge, bütün dengesizliklerin içinde, onlarla birlikte yürüdüğün zorlu bir yolun kenarında durur. Ağaçların altındaki gölge gibi… Dalların rüzgârla sallanırken çıkardığı ses, yaprakların arasından süzülüp gözlerine dolan o ışık gibi… Denge, ne yolun kendisidir, ne yol arkadaşı, ne de yolun sonudur. O, sadece her şeyi bırakıp huzuru hissedebildiğin bir yerdedir.
Yavaşlığın keyfi neden yitip gitti böyle? Ah nerede şimdi geçmişin aylaklari? Halk türkülerinin tembel kahramanlari neredeler, bir değirmenden ötekine sürüklenip duran, açık havada yıldız palasta uyku çeken şu serseri tayfası nerede şimdi? Kır yollarıyla, cayirlariyla, harman yerleriyle doğa güzellikleriyle nereye gittiler? Bir Çek atasözü onların aylakliklarini bir egretileme ile tanımlar: Tanri'nin pencerelerini seyrediyorlar.
Sayfa 10 - Can yayınları·Kitabı okuyor
Reklam
Güzelliklerini ruhunda yaşayan kadinlara...
Senden ayağa kalkmanı ve dünyaya hiçbir şeyin kölesi olmadığını söylemeni istiyorum - ne modanın, ne güzelliğin, ne de erkeklerin. Sen Tanrı'nın ve sadece Tanrı'nın kölesisin. Senden
İlhan Arsel
Musa'nın Tanrı'sı, İsrailoğullarının, Başka Milletlere Karşı Saldırgan, Gaddar ve Amansız Olmalarını İster Musa'nın tanımladığı Tanrı, İsrailoğullarını Mısır'dan çıkardıktan
Sayfa 76·Kitabı okudu
Din nedir? Max Müller şöyle söyler: "Din duyular ve akıl yürütmekten bağımsız, daha doğrusu duyulara ve akıl yürütmeye rağmen, insanın farklı isimler ve farklı kisveler altındaki Sonsuzu idrak etmesine yarayan zihinsel bir yetenektir. Bu yetenek olmaksızın hiçbir din, hatta putlara ve fetişlere tapma bile mümkün olamazdı ve eğer dikkatle dinleyecek olursak tüm dinlerde Ruhun fısıldayışını, kavranılamayanı kavrama mücadelesini, dile getirilemeyeni dile getirme çabasını ve Sonsuza hasreti, Tanrı sevgisini duyabiliriz. İnsanın düşünce ve duygu hayatından izler bulduğumuz her seferinde, onun bir dini olduğunu da bulguluyoruz. Nerede karşımıza çıkarsa çıksın, din daima kutsal bir hedefe yöneliktir. Ne kadar eksikleri olursa olsun, din daima insan ruhunu Tanrı'nın huzuruna getirip koyar ve o dindeki Tanrı kavramı tamlıktan uzak ve çocukça bile olsa mutlaka insan ruhunun o zaman dilimi içinde erişebileceği ve kavrayabileceği en yüksek mükemmellik idealini ifade eder."
Sayfa 22·Kitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.