Hiç güvenmediğin birine darılabilir misin? Hiç söz vermemiş birine güvenebilir misin? Hayatta sonsuz ihtimallerin var olduğu bu kocaman evrende, aciz bir insanken, başka bir acizden mutluluğu bekleyebilir misin? Bu gerçekten o kadar kolay mı?
Belki sadece bir tanrı bunu yapabilir. Tıpkı ateşi çalan Prometheus gibi; dünyadan olmayan, belki de ilahi ya da cennetsel bir yerden alıp mutluluğu sana sunabilir. Çünkü dünyada huzursuzluk var. Dengesizlik ve kaos içinde yaşıyoruz. Ancak bulabileceğin o küçücük neşe, anlam verebildiklerinde gizlidir.
Peki anlam nedir? Anlam, doğuştan içinde var olan bir şey midir, yoksa zamanla mı kazanır değerini? Kalbine işleyen her şey gerçekten anlamlı olan mıdır? Belki de taşıdığın sadece dengesiz bir kalbin duygularıdır.
O halde denge nerede? Sevgide mi? Belki de denge, bütün dengesizliklerin içinde, onlarla birlikte yürüdüğün zorlu bir yolun kenarında durur. Ağaçların altındaki gölge gibi… Dalların rüzgârla sallanırken çıkardığı ses, yaprakların arasından süzülüp gözlerine dolan o ışık gibi…
Denge, ne yolun kendisidir, ne yol arkadaşı, ne de yolun sonudur. O, sadece her şeyi bırakıp huzuru hissedebildiğin bir yerdedir.