687 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
Suç ,Ceza ve Vicdan Azabı
Suç, Ceza ve Vicdan Azabı Nasıl başlık ama, mükemmel estetik duruyor değil mi ? Romanı ilk okuduğumda 12-13 yaşımdayken falan aklıma bu başlık gelmişti. “Ben olsam kitabın adını böyle yapardım” demiştim. İyi ki ismini ben koymamışım berbat olurmuş. Neyse konumuz bu değil, kitabı incelemeden önce biraz vicdan azabını tanıyalım. Bu yazılar
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022161.5k okunma
Eski ahitte çoban yaşamının başka yönlerini de rastlayabiliriz. Örneğin, çobanlar ile Çiftçiler arasındaki ticaret iyi oturmuştu, ama her zaman gergindi ve Kabil ile Habil arasındaki çatışma, tarihte büyük bir etmen olduğunu zaten gördüğümüz çiftçiler ile çobanlar arasındaki antik sürtüşmenin anısını temsil ediyor olabilir. Aynı şekilde, daha önce irdelendidiği gibi, cennetten kovulma öyküsü, tarımın başlamasının halk belleğindeki yansımasıdır insanlar, yaşam ağacı yerine, bilgi ağacından tatlılar. O geçişle birlikte, insanlar artık çoban olarak kırların güzelliğiyle içiçe yaşamayıp, ağır çalışan tahıl yetiştiricileri olmuşlardı. Yine bilindiği gibi, çoban toplumlarında kan davaları ortaya çıktı ( sığır hırsızı kutsal bir faaliyet sayıldığı, çünkü sığır, ana zenginlik biçimiydi ). “Kısasa kısas” tavrı, eski ahitte iyi bilinen bir tavırdır ve Yehova’nın İsrailoğullarından, asla kendisinin suretini ya da putunu yapmamalarını istemesi de öyle. Çobanlar, daima hareket halinde oldukları için, zanaat ya da sanat nesnellerine de çok daha az gereksinim duydular ve sureti olmayan bir tanrı, onlara uygundu.
Sayfa 423 - SAYKitabı okudu
Reklam
64 syf.
·
Not rated
·
Read in 11 hours
"Engelleri benim düşüncelerimi durdurabilir mi?"
"Bu kitap sizin için yazıldı; size hediye ediyorum. Yüklendiğiniz ıstırapların, adeta ara vermeden üzerinize çöken sonsuz musibet ve meşakkatlerin içinde sizi biraz canlandırıp teselli edebilir. Siz ki bütün günün yükünü taşıyorsunuz, öğle sıcağında bir tarlada, kızgın güneşin altında çalışanlar için cılız, bir ağacın gölgesi ne ise, kitabımın da yorgun ruhunuz için öyle olmasını isterim."
Robert de Lamennais
Robert de Lamennais
"Lamennais tanımadığınız bir Avrupa'nın sesi. Hırçın, tedirgin ve deli. Ama kalbi daima insanlık aşkı ile tutuşmuş; daima inandığı hakikatin canfeda müdafi...
Cemil Meriç
Cemil Meriç
/
Bu Ülke
Bu Ülke
Yazar, Cemil Meriç'in 'Bu Ülke' kitabında geçen, esinlendiği, dikkatimi çeken bir isim olduğu için kitaplarına bir göz atmak istedim. Yazarın, dilimize çevrilen tek bu kitabı varmış. Kitap, yazarın Tanrı inancını yansıtan, yönetim sistemine sitemini, halka uyarılarını ve geleceğe umut dolu bakışını içeren yazılarından oluşuyor. Yazarla ve yaşadığı dönem Fransa'sı (Restorasyon dönemi) ile ilgili bilgi sahibi olunmadan okunursa metinler biraz muallakta kalabilir. Ben de bir vakit ayırabilirsem bu konuya, tekrar okuyabilirim kitabı. Yazarla ilgili kitapta öne çıkan konu, tüm olumsuzluklara rağmen Tanrıya bağlılığının sonucu olarak taşıdığı umuttur. Kitabın giriş kısmında yer alan, yazarla ilgili tanıtım yazısının bir kısmını yoruma ekliyorum. Yazarın düşünce dünyasını tanıyabilmek ve faydalanabilmek için yeterli bir kitap değil. Daha fazla kitabının dilimize kazandırılması dileğiyle...
Zindandan Bir Ses
Zindandan Bir SesRobert de Lamennais · Mergen Yayınları · 20238 okunma
Yasak bir meyveyi yedi diye insanın yeryüzü cennetinde sonsuza dek mahkûm edildiği şeklindeki bu saçma masalı inceleyen aklı başında insan ne düşünür? (...) Ey dostlarım, size soruyorum, iyilik dolu bir insan kendi bahçesine nefis meyveler veren ama zehirli bir ağaç diker mi ve kendi çocuklarına eğer dokunurlarsa öleceklerini söyleyerek yemelerini yasaklamakla yetinir mi? Bahçesinde böyle bir ağaç olduğunu bilseydi, bu ihtiyatlı ve bilge adam daha ziyade o ağacı kesme ihtiyatını göstermez miydi? Özellikle de bu önlemi almazsa çocuklarının meyvesini yiyerek yok olacaklarını ve gelecek kuşakların sefalete sürükleneceğini gayet iyi bilirken bunu yapmaz mıydı? Bununla birlikte, Tanrı insanın ve soyunun bu meyveyi yerse kaybedeceğini gayet iyi bilmektedir ve yalnızca insana teslimiyet gücünü vermekle kalmaz, kötülüğü de onu ayartacak noktaya taşır. İnsan mahvolur; Tanrı'nın yapmasına izin verdiği şeyi, Tanrı’nın yapmaya yönelttiği şeyi yapar ve işte, sonsuza dek mutsuzdur! Dünyada bundan daha saçma ve daha acımasız bir şey olabilir mi! (...) Bütün bunları yalnızca alegori olarak görüp, bir an için eğlenmek mümkündür, ama inanmak iğrenç olur.
Sayfa 62 - Fol, 2.Basım, Kasım 2022
Meyvelerin en güzeli, ama insana yasaklandın, tadını bilmem ama Sana hayranlıkla bakabilirim, seni yiyen bir hayvana konuşma Yeteneği vermişsin ve seni övüyor, senin iyi ve kötü bilgisi veren Bilgi Ağacı olduğunu, yasağın saçma olduğunu söylüyor; ama Tanrı'nın yasağı arzuyu kamçılıyor, seni daha çok istenir hale getiriyor; Denenmeden iyi ya da kötü bilinmez. Tanrı bunu yasaklıyor ama bunu İyiyi bize yasaklamak, akıllı olmamızı engellemek için mi yapıyor? Bu tür yasak bağlayıcı olmaz. Fakat burada ölüm korkusu varsa İç özgürlüğümüzün ne yararı olur?
Sayfa 177Kitabı okudu
180 syf.
·
Not rated
Doğmak ya da doğmamak. Tüm mesele bu değil. İnsan hayatı üç evreden ibarettir. Doğmak, yaşamak ve ölmek. Bizim için doğmak ve ölmek arasındaki o zaman dilimi çok kıymetlidir. Kendimizi gerçekleştirmeye çalışırız. Peki ya bizi dünyaya gelmeden önce bizi birileri eğitmek isteselerdi? Nasıl bir dünyaya geldiğimizi anlama imkanımız olsaydı?
Doğmadı Kutsal Çocuk
Doğmadı Kutsal ÇocukPascal Bruckner · Telos Yayıncılık · 199736 okunma
Reklam
355 öğeden 341 ile 350 arasındakiler gösteriliyor.