Gerçekten çok güzel bir paragraf.
Gerçek değil. Doğuştan inanan bir kişisin sen, Tanrısız edemezsin. Bir gün kendin de anlayacaksın bunu. İnançsızlığın, kırgınlığından doğan dik başlılığının sonucu. Birtakım kimseler de utandıkları için inanmazlar; gençlerde görülüyor bu; sözelişi bir kadına tapıyorlar, ama anlamaz korkusuyla ya da göze alamadıkları için, göstermekten kaçınıyorlar bu sevgiyi. İnanç da sevgi gibi, biraz yiğitlik, biraz gözü peklik ister. İnsan kendi kendine 'inanıyorum' derse olur biter; o zaman her şey gönlünüzce görünür, açıklanır, sizi kendine çeker. Nitekim çok seviyorsun; inanç da daha büyük bir sevgidir ancak: Daha da çok sevmelisin, o zaman sevgin inanca dönüşür. İnsan bir kadını severse, o kadın doğrudan doğruya yeryüzünün en iyi kadını olur. Herkes en iyi kadını sever, bu inançtır işte. İnancı olmayan kişi sevemez: Bugün bir kadını sever, önümüzdeki yıl bir başkasını. Böyle adamlar, ruhça kısır bir yaşamı sürdüren serserilerdir - iyi bir şey değil bu. Ama sen inanan biri olarak doğmuşsun, tersine gitmen boşuna. Güzellik diyeceksin belki şimdi. Peki nedir güzellik? En yüce, en yetkin olan Tanrı'nın kendisi değil mi?"
Sayfa 61 - TolstoyKitabı okudu
Oysa tek tanrıcılar mistisizme döndüklerinde mitoloji, dinsel deneyimin ana aracı olarak kendisini yeniden gösterir. "Mit", "mistisizm" ve gizem [mystery] sözcükleri arasında dilsel bir bağlantı vardır. Hepsi Yunanca musteion sözcüğünden türemiştir: gözü veya ağzı kapamak. Dolayısıyla üç sözcük de sessizlik ve karanlık deneyiminden kaynaklanır.
Sayfa 312Kitabı okudu
Reklam
976 syf.
9/10 puan verdi
Zeusoğulları ve diğerleri :D
Mitoloji okumak zordur. Belli başlı kabulleri gerektirir. Kafanızın olabildiğince berrak olması şartını aramak gerekiyor. Bütün dinlerin kaynağını oluşturan mitler hiçbir şekilde reddinin mümkün olmadığı biçimde o dönemin yerel veya bölgesel inançlarını içeriyor. O dönemde insansı tanrıları(antropomorfik) uygun gören yaşam biçimi şimdilerde
Yunan Mitleri
Yunan MitleriRobert Graves · Say Yayınları · 201099 okunma
ve Muhammet, Müslümanlara, halılar döşeli, altınlar, zümrütlerle süslü, en güzel kadınlarla, şaraplarla, acayip yemeklerle dolu bir cennet vaat ederken içlerinden gülüyorlardı ikisi de ve ağzımıza bir parça bal sürüp bizi dünyadaki isteklerimize uygun hayal ve ümitlere düşürmek için mahsus bizim insani ve maddi tarafımıza hitap ediyorlardı.
Ben Tanrı’yı hangi gözle görürsem Tanrı da beni o gözle görür, öyle diyor Eckhart. Şayet ben Tanrı’ya katı bir şekilde yaklaşırsam, O da bana katılıkla yaklaşır. Ben Tanrı’yı sevgiyle görürsem, O da beni sevgiyle görür. Benim gözümle Tanrı’nın gözü bir.
DİN-YOBAZLIK: Atsız ilk olarak 1932 yılında, "Aynı tarihî yanlışlığa düşüyoruz” başlıklı yazıda din konusuna temas eder. Konuya bir tespit ve bir soruyla girer: "Bugün din hayatta birinci safta bir rol oynamıyor. Devlet dini bit kenara atmıştır. Fakat din, halk yığınları üzerindeki büyük nüfuzunu yapmakta devam ediyor. Ve Bolşevik Rusya
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.