Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kanayan bir yürek ne demektir olmayanlara öğretmek gerek Yaraşır mı Tanrının ihsan ettiği sevgi acaba Güzel bir aşk öyküsü için ağlamayanlara
Tanrı, her şeydeki içsel nedendir, şeylerin dıştaki nedeni değildir. Derim ki, her şey Tanrı’nın içindedir; her şey Tanrı’nın içinde yaşar ve hareket eder.
Reklam
Tanrıların ve ölümlülerin çağı Tanrıların yalnız yaşadığı çağ ile insan ilişkilerine ilahi müdahalenin sınırlı olduğu çağ arasında köprü kurma, tanrıların ve ölümlülerin birlikte hareket ettiği bir geçiş çağıydı. . Bunlar, grupların daha sonra olduğundan daha özgürce karıştığı dünyanın ilk günleriydi. . Bu masalların çoğu daha sonra
96 syf.
·
Puan vermedi
·
21 saatte okudu
“Umudun yara olduğunu bilmiyor musunuz? Ee, o halde ne biliyorsunuz?” Yarına yaslanmış hayatlar içinde umudu geleceğe devredip yaşarız. Umut ve yaşam asla şu an ve şimdide değildir. Oysa değiştirebildiğimiz tek gerçek an bu andır. Geçmişi değiştirmek tanrının bile elinde değildir. Ve zaman ise başka bir algısal düzlemdir. Çizgisel bir hale getirip
Şeylerin Ağırlığı
Şeylerin AğırlığıMarianne Fritz · Jaguar Kitap · 2023123 okunma
Sürekli yıkıma uğrayan vatanlarından defalarca sürgün edilmeleri İsraillilerin yeni bir Tanrı anlayışına ulaşmasına neden olmuştur. Bir avuç Yahudi ile onların torunları Filistin'de kalırken, pek çoğu vatanlarından başka yerlere göçmüş ve tek bir Tanrıya olan inançları sayesinde ayakta kalmıştır. Bir ülkeden bir başka ülkeye yaptıkları çetrefil yolculuklar onlara tektanrıcılık gerçeğini öğretmiştir.
Kadir,miraç, mevlit,regayip,berat,ramazan,kurban... tam yedi :)
Zerdüşt ayrıca günde üç kez yerine beş kez ibadet etme kuralını koydu ve mevsimlere göre belirlenmiş yedi bayram içeren yeni bir takvimi yürürlüğe soktu.
Reklam
ZERDÜŞT'ÇÜ İNANÇTA RUHUN YOLCULUĞU
Eğer ruhun sahibi yeteri kadar iyilik biriktirdiyse -kişinin kendi erdeminin yansıması olan- güzel bir bakire geliyor ve o kişiyi sonsuz büyük mutluluğa uzanan efsanevi Şinvat Köprüsü'nden geçiriyordu. Eğer ruhun kötülükleri ağır basarsa, köprü daralıp jilet kadar inceliyor ve ruhun sahibi, güzel bakirenin yerini alan gülünç denecek kadar çirkin bir yaşlı kadın tarafından cehennemin dibine yollanıyordu.
104 syf.
·
Puan vermedi
Anneme bazı kitaplardan bahsettiğim zamanlar olur. Bu kitaptan bahsettiğimde sonunu mutlaka anlatmamı istediğinden beni yakaladığı yerde okuyup bitirdin mi? diye sorup durdu. Sanıyorum içselleştirdiği bir halk hikayesiydi onun için ve haklıydı da el ele tutuşup sokaklarda ölümüne dansın başladığı bir trajedinin öyküsü bu. Bir kadın bebeğini
Dansa Davet
Dansa DavetJean Teule · Sel Yayıncılık · 20204,403 okunma
235 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Beşinci Dağ İlyas Peygamberin romanlaştırılmış öyküsü. İlyas Peygamber İsrail’den bu ülkenin korkunç kraliçesi Yezavel’den kaçıp Akbar kentine sığınır. Orada dul bir kadın ve çocuğu ile tanışır. Dul kadın onu evine alır. Orada Tanrının yeniden İsrail’e dönmesine izin vereceği günü bekler.Kadın ve oğluna büyük bir sevgiyle bağlıdır. Ancak kent Asurluların saldırısıyla yerle bir olur. Çok sevdiği kadın da yıkıntıların arasında kalır. İlyas Peygamber kalan insanlarla birlikte kenti yeniden eski haline getirmeye çalışır. Beşinci Dağ vazgeçmeyenlerin, bir amaç uğruna mücadele edenlerin ve sorgulayanların öyküsü.
Beşinci Dağ
Beşinci DağPaulo Coelho · Can Yayınları · 20062,021 okunma
Bulutlarda bir insan yüzü görmek aslında rahatlatıcı bir şey değildir; aksine korkutucu olabilir. Ölülerin çevremizi sarmış olduğu fikri de öyledir; zaten pek çok korku filminde işlenen bir temadır. Yine de rahatlatıcı, avutucu olmayan bu fikirler birçok insan grubunun dinsel inanç sisteminde varlığını sür- dürmüştür. Bu da akla bu fikirlerin bir işlevi olabileceğini getirmektedir. Belki de anlamadığımız şeylerin üzerine bir "in- san" öğesi bindirmek bize ne yapacağımız hakkında düşün- menin en verimli yolunu göstermektedir. Eğer bulutların üstündeki o yüz benimki gibi bir akla sahipse, belki yiyecek sunmam onu hoşnut eder. Belki karşılığında yağmur verir. Gökte olduğu için, tıpkı ağaca tırmandığımda benim görebildiğim gibi, belki yaşadığım tüm bölgeyi görüyordur, böylece beni leoparlardan koruyabilir.
Reklam
Atran, yapımızdan ötürü bir dindarlık potansiyeline sahip olduğumuzu, ama bunun başka psikolojik adaptasyonların istenmeyen sonucu olarak ortaya çıktığını öne sürmektedir. Bireyler arasında ve kuşaktan kuşağa bilgi aktarmamızı hangi yiyecek türleri zehirlidir vs.- sağlamak üzere evrilmiş mekanizma türleri buna örnek olarak verilebilir. Yüz ifadele- ri ve dil bu kategoriye girer. Ama yararlı bilgileri etkili şekil- de aktaran karmaşık bedensel ve sözel diller, totem öyküleri ya da yaratılış mitlerini de aynı derecede etkili şekilde akta- rırlar. Atran'ın kullandığı bir başka örnek, işitsel ve görsel izleri sürerek avın varlığını tespit etme yeteneğimizdir: Örneğin, otların arasında bir hışırtı duyar ve bir kılıçdişli kaplanın gizlice bize yaklaşmakta olabileceği sonucunu çıkarırız. Bu akıl yürütme yeteneği doğaüstü dünyanın belirtilerini gördüğümüz ya da işittiğimize inanma yeteneğine dönüşür; otların arasından gelen hışırtı görünmeyen bir ruhun kanıtı olarak kabul edilir.
Tanrıya Güveniyoruz adlı kitabında Scott Atran dinin evrimsel bir gaf olduğunu iddia eder. "Evrimsel açıdan bakıldığında, dinin var olmamasını gerektiren sebepler açıktır: Din maddi açıdan pahalı, gerçeklere ve sezgilere amansız biçimde aykırıdır. Maddi fedakârlıklar yapmak (en azından ibadete zaman ayırmak), duygusal yükleri sırtlamak (umutlarn ve korkuları körüklemek) ve yoğun zihinsel çabalar harcamak (hem gerçek hem de gerçeğe aykırı inanç sistemlerini muhafaza etmek) dinsel pratiği maliyetli hale getirir.
Newberg tüm kültürlerdeki gizemcilerin kullandığı dilin sevgi ve seks diline çok benzedigine isaret eder. Hayaller gö- ren kişiler büyük mutluluk, yücelme, kendinden geçme, esrime, kendini başkasında kaybetme gibi ifadeler kullanırlar.Bütün bu terimleri sevgi ve seksten söz ederken kullanırız Dahası, Newberg gizemsel deneyimlerin seksle aynı beyin sistemlerini kullandığını düşünmektedir. Tüm dünyadaki dinlerin cinsel ve bedensel simgelerle dolu olduğunu da söyleyebiliriz; yoni ve lingam yani vajina ve fallus Hindu tapınışInda yaygin olarak görülen simgelerdir.
TERESA'NIN BİLİNÇALTI DA ÇOK RENKLİYMİŞ :)
RAHİBE TERESA'NIN TANRIYLA GİZEMLİ KARŞILAŞMASI Onun ellerinde uzun, altın bir mızrak ve ,mızrağın ucunda bir ateş gördüm. Bu mizrakla defalarca yüreğimi, bağırsaklarımı deşti. Mızrağı dışarı çıkardığı zaman onun da mizrakla birlikte dışarı çıktığinı ve beni Tanrı sevgisiyle yanıp tutuşmuş halde bıraktğını düşündüm. Aci o kadar keskindi ki birkaç kez inledim; ve bu yoğun acının verdiği haz öylesine büyüktü ki kimse böyle bir hazdan yoksun kalmak istemez, kimsenin ruhu daha azıyla yetinmeye yanaşmazdı [...] Ruh ve Tanrı arasın- da gecen sevgi konusmaları o kadar tatlydı ki eğer ya- lan söylediğimi düşünen varsa, Tanrıya yalvarırım, ay- n deneyimi ona da yaşatsın.17
1.082 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.