Osmanlı'ya Veda - Tanzimat Fermanı/ 3 Kasım 1839 - Diplomasi tekniği gelişti
Her kırk yılda bir tarih yazıcılığının bu kadar zıt şeyler söylediği bir olaydır Tanzimat... Bakalım 40 sene sonra ne yorumlar yapacağı!
Sayfa 54 - Timaş Yayınları- 2.baskı, Nisan 2014Kitabı okudu
Osmanlı'ya Veda - Tanzimat Fermanı/ 3 Kasım 1839
Nedense kişinin kendinden çok etrafını tarif etmek gibi bir merakımız var. Adı üstünde bu bir meraktır ve yanlış değerlendirmelere de mahal verebilir, çünkü insan merakını ve zihniyetini akademik tarihçilik ve bilhassa edebiyat etkilemeyince kitleye doğru bir amatörlük yayılır gider.
Sayfa 48 - Timaş Yayınları- 2.baskı, Nisan 2014Kitabı okudu
Reklam
Mustafa Reşit Paşa, ilan edilmek istenen fermanın taşıdığı mahsurları Sultan’ın fark edip karşı çıkmasını önlemek için bu fırsatı kaçırmak istemedi ve işi oldu-bittiyse getirdi. Nihayet şartların uygun hale getirilmesinden sonra 3 Kasım 1839 (Hicri 22 Şa’ban 1255) günü İstanbul’da, gülhanede toplanan Müslüman ve gayrimüslim halkın yanında, merasime iştirak etmiş olan protokolün huzurunda Tanzimat Fermanı ilan edildi.
Sayfa 266
3 Kasım 1839 - sadrazam trf kaleme alındı okundu
Tanzimat Fermanı, Osmanlı devlet geleneğinin bir sonucu olarak yöneticilerin; teb'a karşısında yerine_ getirmeye sÖz verdikleri, tek taraflı bir vaadler demetidir. Fermanda zikredilen hususlarin gerceklestirilmesini denetlevebilecek herhangl iç siyasal ya da toplumsal mekanizma yoktur. Yani: uygulamalarin, yöneticilerin Sahsi niteliklerine ve dis olaylarin zorlamasina bağlı bir seyir takip etmesini önleyecek Yapılar oluşmamıştır.
Tanzimat Fermanı
184 sene evvel bugün Tanzimat Fermânı ilân olundu. [3 Kasım 1839] Sultan Abdülmecid han dönemindeki hâriciye nâzırı Mustafa Reşit Paşa tarafından yazılıp, okunmuştu. Batılılaşmanın ilk müşahhas [somut] adımı buydu. Müslüman-Gayrimüslim eşitliği hedefleniyordu. Özellikle İngiltere ve Fransa’nın Osmanlı devletinin müttefiki olarak katıldığı Kırım Savaşı döneminde [1853-1856] Büyük Güçler Osmanlı hükümetinden Müslümanlarla Gayrimüslimler arasındaki eşitsizlikleri kaldırmasını talep etti. Osmanlı hükümeti bu taleplere olumlu cevap verdi. -Hatta İngiliz Elçisi mürtedler [Müslümanlıktan başka bir dine geçenler] için Şeriat hukukunda yer alan ölüm cezasının kaldırılmasını 1854’te talep etti ama elçinin bu talebi reddedildi- Fakat 1855 yılında cizye kaldırıldı. Bu şekilde Gayrimüslimler için askerlik zorunluluğu getirildi. Fakat Gayrimüslimlerin askerliğe sıcak bakmaması nedeniyle -askerlik bedeli-adıyla ve mikdarı cizye mikdarına yakın bir vergi getirilerek askerlikten muafiyetleri devam etti. 1856 Islahat Fermanı ile bu reformlar teyit edildi. 1856’dan itibaren Gayrimüslimlerin devlet hizmetine alınmasına başlandı. [Normalde amme sâlâhiyeti kullanma haklar yoktu, devlet hizmetine alınmazlardı yani bekçi bile olamıyorlardı, bu kalktı] Buna göre askeriyede Albay rutbesine ve memuriyette 1. dereceye kadar da yükselebileceklerdi.
Son dönem İslâm tarihini temsil eden Osmanlı Devleti, Tanzimat Fermanı'nın okunduğu 3 Kasım 1839'da siyasi, kültürel ve sanayi alanındaki gelişmelerin tesirinde kalarak, batılı devletlerin kendi üzerindeki etkinliğini resmen kabul etmişti. Bu tarihten itibaren "islahat" adıyla yapılan hemen bütün değişikliklerin üzerinde batılı entelektüellerin etkisi vardır. Batılılaşma fikri, modernleşme ya da bir başka ifadeyle seküler dünya görüşü çerçevesinde geliştiğinden dinî eğitim temelli medreselerde yetişen ulemânın devlet yönetimindeki belirleyici konumu giderek zayıfladı. Onların yerini Batı'da eğitim görmüş olan entelektüeller doldurdu. Eğitim müfredatının Arapça olduğu medreseler geri plana atıldı. Gayrimüslim azınlıkların da söz sahibi olduğu seküler eğitim kurumları açıldı. Batı dillerini iyi bilenler önem kazandı. Sünnet ve müstehapların yerini Batı'nın örf ve adetleri aldı. Batılı kimlikler, romanlar ve yine Batı'dan aktarılan basılı medya yoluyla son derece sevimli bir şekilde topluma sunuldu. Evlerdeki haremlik-selamlık ayrımı yerini alaturka-alafranga ayrımına bıraktı. Teehhül, tezevvüc gibi kelimelerle ifade edilen evlilik ya da evlenme kavramları yerine Batı'daki familia/aile kelimesi ikame edildi. #FatmaÇetin, Küreselleşmenin Aile Üzerindeki Etkileri ve İslâmî Perspektif Rıhle Kitap, 1. Baskı: Nisan 2021, syf: 13
Sayfa 13 - Rıhle Kitap, 1. Baskı: Nisan 2021Kitabı okudu
Reklam
23 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.