Budizmin Yayılması
Muhtemelen Han imparatorları döneminde Hindistan'dan Çin'e yayılan Budizm, ilk yüzyıllarda Çin'de etkili bir güçtü. Rivayete göre Han imparatoru Mingdi rüyalarında Buda'yı gördü ve Budist yazmalar için Hindistan'a birilerini gönderdi . Başka bir efsaneye göre ise Tao Te Ching' in yazarı ve Taoizmin kurucusu Lao Tzu, Hindistan'da Buda olarak yeniden doğdu. Hiç kuşkusuz Çin'deki erken dönem Budist öğretilerinin Taoistler için anlaşılabilir olmasını sağlayan büyülü ve olağanüstü yanları vardı. Buda ve Lao Tzu'nun heykellerinin yan yana görülmesi alışılmadık bir durum değildi. Sui Hanedanlığı döneminde Budizm, Çin'in devlet dini oldu ve 618 itibariyle Tang Hanedanlığı döneminde altın çağını yaşadı. Ancak 845'te Tang imparatoru Wuzong, kırk bin mabedin ve dört bin tapınağın yıkıldığı korkunç bir zulüm başlattı . Budizm Çin'den diğer ülkelere yayıldı. 370'te devlet dini olduğu Kore'ye , altıncı yüzyılda Japonya'ya uzandı ve burada da sekizinci yüzyılda Nara döneminde devlet dini olarak tanındı.
Önemli olan SAYGI her daim her zaman her an her konuda..
Hristiyanlar, Tanrı'nın evrendeki her şeyi yarattığına inanırlar. Budistler, bunun "boşluk" olduğuna ve Taoistler ise bunun "hiçlik" anlamına gelen Xu Wu olduğuna inanırlar. Konfuçyanizm yandaşları bunun cennet olduğuna ve Çin'deki insanların büyük çoğunluğu da bunun Lao Tian Ye ya da "Göğün/Cennetin Yaşlı Büyükbabası" olduğuna inanırlar. Müslümanlar Allah'ın ve Hindular da Şiva'nın evrendeki her şeyi yarattığına inanırlar. Her inanış sisteminin Tanrı için kendi tanımı varsa da, ben kişisel olarak, sadece bir Tanrı olduğuna inanıyorum. Burada dürüstçe konuşuyor ve sadece kişisel inancımı paylaşıyorum. Eğer benimle aynı fikirde değilseniz, lütfen beni bağışlayın ve kendi inanç sisteminizi koruyun. Birbirimizle tartışacak zamanımız yok. Dindar biri olsanızda olmasanız da, güç iyileşmesi işinize yarayacaktır. Birbirimize saygı gösterelim. Birbirimizi sevelim. Yeni bir dünya yaratmak için ellerimizi birleştirelim.
Sayfa 297
Reklam
Bütün her zaman parçayı yönetendir.
Taoistler eğer herkes birlik içinde kalmayı başarabi­lirse hayatın daha güzel olacağını söylemiştir. Dünyadaki düzende başarılı olabilmenin sırrı herkese eşit pay vermek ve bir başkası için kimsenin hakkını göz ardı etmemektir. Kendi rolümüzü düzgünce oynayabilmemiz için tüm hikayeyi bilmemiz gerekir; birlik beraberlik düşüncesi yerini bireyselliğe bırakmamalıdır. Laotze bunu boşluğa yaptığı göndermeyle açıklar. Gerçeği sadece boşlukta görebildiğimizi söyler. Örneğin bir odanın gerçekliği duvarlar ve çatıyla çevrili boşluktadır, duvarların veya çatının kendisinde değil. Sürahinin kullanışlı olmasının sebebi sürahinin şeklinden veya yapıldığı maddeden değil, içinde suyun konulabileceği boşluk olmasındandır. Her şeyi bünyesinde barındırdı­ğından güçlü olan boşluktur. Hareket sadece boşlukta mümkündür. Bir insan kendini herkesin rahatlıkla girebileceği bir boşluk haline getirirse, her durumun üstesinden gelebilir. Bütün her zaman parçayı yönetendir.
MS 2. yüzyıldan itibaren Laozi tanrısal bir varlık olarak kutsal görülmüş ve (Buda gibi) kendisine kurbanlar sunulmaya başlanmıştır. Bu noktada Laozi'nin bir felsefe öğretmeninden ziyade bir tarikat kurucusu gibi görülmesi, Çin'de Budizm'in yayılmaya başlamasıyla ilişkilidir. Buda'ya benzer şekilde, aşkın bir kutsal varlık olarak algılanan Laozi de bir dini topluluk için odak noktası olmuştur. Kuşkusuz bu nedenle dinsel Taoizm için Laozi din kurucu sayılır ve bu görüş, var olan kült içinde de kendini göstermektedir. Laozi, tapınaklarda ana altar üzerinde "üç temiz"den biri olarak tasvir edilir. Hatta bazı Taoistler, üç tanrının hepsini Laozi'nin görünen üç biçimi olarak yorumlamaktadır.
Geri14
44 öğeden 41 ile 44 arasındakiler gösteriliyor.