Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Tarif bile edemediğimiz kederlerin giderilmesini beklemek saflığı avutuyor bizi."
İsmet Özel
İsmet Özel
Huzur
Mutluluk mu tarif edeyim Bakarsın gözlerden ince kalmış ruha Erdinmi sonra sarılır koklaşır Dudaklar yokmu sanki inciden eşsiz sırma dişlerden Yüzü yokmu bir narin pamuktan sanki Hasret gideririken kokusu gelir burnuna gerdandan sanki bütün çiçekler dans eder koynunda Kendinden geçtinmi Ne dünya kalmış yaşanacak Hülya etmiş gözleri Ölümsüz kılmış sözleri Kokarda gönlüne ekmiş sümbülü Kainat dursa döndürür sevgini.
Reklam
Başımdan geçenle aklımdan geçenin karıştığı bu dünyada, madem günde beş vakit kalkıp sana baktım, madem dünyanın bu kadar sabahına ben uyandım, ben uyudum bu kadar uykusunu. Doldurduğum rüzgarla üfleyeceğim sözlerimi, diyelim fena, diyelim feci. tamam olmak küfür tamam etmekse, haşa. Bir ömür ağrıma gitse de dünyadan oluşmuş harfler, yarım dalgın ve kusurlu geldim buraya. Ben iyiyim de kalbim delik. Ben iyiyim de burası yıkık. Ben iyiyim de çevrem kötü diye tarif edildim her yerde. bu kesmediğim şeyleri uzatıyorum sanmanızdaki, uzun kusur. Bu kalbinizin kenarındaki yavaşlık.. cümlelerimi yarım, beni duman eden her neyse. Günde beş vakit kalkıp sana döndüm Dünyanın tüm bekleme yerlerini gördüm.
“Özlenen bir pişmanlık diye tarif ederler aşkı sorarsak ve her sevilen nobran biraz her mevsim severken birer zorba.” | İsmet Özel
Sosyal Bir Tehdit Olarak Dövme ve Dövmecilik
Çocukluk ve gençlik yıllarımda gördüğüm dövmeli insan sayısı o kadar nadirdi ki hem tuhaf hem de korkunç geldiğini hatırlıyorum. Çünkü gördüğüm dövmeli kişiler genelde sosyopat veya psikopat denilen, hapishane hayatı yaşamış, kollarında faça tabir edilen jilet çizikleri olan belalı tiplerdi. Doğal olarak dövmeli kişilerin belalı ve sorunlu kişiler
kainat olmasa da içindeki şeyler değişken. güneş standart bir ifade ama günlük ısısı değişiyor. her gün aynı hararette olmuyor. gündüz oluyor, gece oluyor, yaz oluyor, kuraklık oluyor, yağmur oluyor. allah bize kendini tanıtırken «kulle yevmin huve fî şe'n» diyerek tarif buyurmuş. her an bir iş üzerinde olduğunu bildiriyor. yani böyle değişken bir ilaha karşı değişken bir kainatın içinde ben nasıl hep bir noktada sabit kalacağım.
Reklam
aşkı tarif gerekirse sana anlatayım aşk ne biliyor musun benim sana yaşadığım, senin durmadan üstüne bastığın...
Ceyhun Yılmaz
Ceyhun Yılmaz
Bazen ne hissettiğini tarif etmen gerekmez çünkü öyle bir şey yaşamışsındır ki zaten duyan, bilen, ne hissettiğini biraz olsun anlar. O denli bilinir ne hissedebileceğin. O denli bilinir, nerden, ne kadar üzülmüş olabileceğin. O denli bilinir, en kötü tahmin edilir, hissettiğin.
Kafka yüreğini tarumar eden aşkını şöyle tarif etmişti; “En çok seni seviyorum diyorum; ama gerçek sevgi bu değil sanırım. Sen bir bıçaksın, ben de durmadan içimi deşiyorum o bıçakla dersem, gerçek sevgiyi anlatmış olurum belki.”
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.