Kayaların üstünde dinledim büyük destanları, destancıları... Destanlar, her yönleriyle insanlığın aynasıdır, diyeceğim, ama diyemiyorum. Bu ayna sözcüğünün edebiyatta öylesine canına okudular da... Epope insanlıktır. Eğer epopeler olmasaydı, insanlığımı, öğrenebildiğimiz kadar, öğrenmek kolay olmayacaktı. Belki de insanlığın en mükemmel yapıtları epopelerdir. Çünkü epopeleri bir kişi, beş kişi yapmamıştır, epopeleri tarih boyunca seyircilerle, dinleyicilerle birlikte büyük destancılar soyu yapmıştır. Hem de yüzyıllar içinde.
Tarih, yaşanan zamanın ve halin bir aynasıdır. Günümüzde ne olmakta ise, geçmişte de o olmuştur. Tarihi hadiselere hâkim olan kanunlar hiç bir zaman değişmez. Her zaman aynıdır. Hal de maziyi aksettirir. Esasen, yaşanan hayatın geçmişte intikal eden kısmına tarih denir ve insanlığın hayatı geçmişi ve geleceği ile bir bütündür. Onun için günlük hayatımızı geçmişten tecrid edemeyiz. Tarihi ve geçmişi iyi öğretmek,hal ve istikbal hakkında sağlam tespitler ve doğru teşhisler yapılmasına imkan verir.
İbn Haldun, Mukaddime isimli eserinde şu tezi savunmuştur: Tarih, yaşanan zamanın ve halin bir aynasıdır. Günümüzde ne olmakta ise geçmişte de o olmuştur. Tarihi hadiselere hâkim olan kanunlar hiçbir zaman değişmez. Her zaman aynıdır. Hal de maziyi aksettirir. Esasen, yaşanan hayatın geçmişe intikal eden kısmına tarih denir ve insanlığın hayatı geçmişi, hali ve geleceği ile bir bütündür. Onun için günlük hayatımızı geçmişten tecrid edemeyiz. Tarihi ve geçmişi iyi öğretmek, hal ve istikbal hakkında sağlam tespitler ve doğru teşhisler yapılmasına imkan verir.
Tarihten ders alınmazsa insanlığın kaderine hükmeden yasalar hükmünü icra ederler.
Tarih, elbette ibretler aynasıdır ve geçmişteki olaylarla bugünkü olaylar ve gelecekte vuku bulacak olaylar arasındaki şaşırtıcı paralellikler yolumuzu aydınlatan işaret taşları olurlar ve geleceğimizi şekillendirmek için şaşmaz ipuçları niteliği taşırlar.