Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
19. ve 20. yüzyılın ilk yarısında popüler tarih yazımı Anadolu Selçuklu Devleti'nin kurucusu ve Selçuklu Hanedanı'ndan Kutalmışoğlu Süleyman Şah'ı Osmanlı'nın Ata'sı olarak tasvir etmiştir.
Sayfa 218Kitabı okudu
Osmanlıda "millet", bugünkü anlamını içermiyordu. Arabcada millet "community-communitas" anlamında dinî topluluğu karşılayan bir terim. Etnik grup karşılığı "kavm" olabilir. Millet deyiminin içerik boşalmasıyla bir galat olarak "nation"ı karşılaması da artık mümkün değil. Çünkü 1970'lerde siyasal hayatımızda yerini alan bir parti ve düşünce, "millet" ve "millî" terimlerini (millî görüş, millî selamet gibi) ilk anlamında, yani doğru içerikte kullandı. Bu nedenle "nation" deyiminin karşılığı olarak titizlikle "ulus" karşılığı kullanılmalıdır. Osmanlıdaki millet de böylece tarihyazıcılığımızda rahatlıkla kullanılacak bir orjinal ve klasik deyim olarak kalacaktır.
Sayfa 147Kitabı okudu
Reklam
Postmodernist tarih eleştirisi
"Tarihçi bir yorumcudan, her tarih yazımı da bir "anlatı"dan ibaretti. Dolayısıyla bu anlatının, geçerlilik ya da doğruluk açısından başka anlatılara herhangi bir üstünlük iddiası olamazdı. Böylelikle, tarih ile yapıntı arasındaki fark siliniyor ve belki de bir kez daha klasik anlayışa dönülerek tarih, esas olarak bir yorum ve üslup sorununa indirgeniyor, edebi bir janra dönüşüyordu. Tarihçilik, sonuç olarak,bilimsel kaynaklar üzerinde çalışan bir edebiyat dalından başka bir şey değilmiş gibi görünüyordu."
Doğrusu biz Türkler tarih yapan ama tarih yazamayan bir milletiz çünkü tarih yazımı çok ayrı bir sanattır.(İlber Ortaylı)
Necip Fazıl Kısakürek'in vasiyeti
1- Bu vasiyet çoluk-çocuğumun ve şahsi yakınlarımın dar ve hususi kadrosundan ziyade,onların da içinde olduğu geniş ve umumi zümreyi muhatap tutuyor.Başta gerçek Türk’ün ruh köküne bağlı yeni gençlik, şu kadar yıllık mücadele hayatımda beni okumuş veya dinlemiş her fert,kısaca Allah ve Resulüne perçinli herkes…Onlara hitap ediyorum ve dileklerimin
Sayfa 141 - Büyük Doğu 17. Baskı 2015
Urfa'ya karşı (hiç kuşkusuz birinci haçlı seferi sırasında Hristiyanların elinde olmasından dolayı) gösterilen ilgisizlik, Urfa'nın Zengi tarafından 1144'te İslam adına geri alınmasını anlaşılır tavırla kutlama yönündeki tarih yazımı tantanasıyla çarpıcı tezat oluşturur.
Reklam
1821 yılında yayın hayatına başlayan ilk resmi Osmanlı gazetesinde yer alan bir başyazıda gazetenin çıkma amacı açıklanıyordu. Yazıya göre gazete, İmparatorluğun resmi tarih yazımı geleneğinin gelişmesinin bir sonucuydu, amacı da yanlış anlamaları önlemek ve temelsiz eleştirilere mani olmak için olayların gerçek yüzünü yansıtmak, hükümetin çıkardığı yasa ve emirlerin gerçek içeriklerini kamunun bilgisine sunmaktı. Diğer bir amaç da ticaret, bilim ve sanat alanlarında işe yarar bilgiler sağlamaktı.
Sayfa 73 - AkılçelenKitabı okudu
Gerçekten de güzel mesajlar vermiş İlber hoca
Dünya tarihinin hemen Hiçbir safhası, Dünya coğrafyasının hemen Hiçbir önemli parçası yoktur ki orada Türkler olmasın. Türkler olmadan hiçbir önemli Avrupa devletinin milli tarihi incelenemez. Hiçbir Ortadoğu ülkesinin, hiçbir Rus-Slav ülkesinin millî tarihi ve kimliği Türkler hesaba katılmadan Anlaşılamaz. Bu hususun üzerinde önemle durulmalı ve açıktır ki Türk cepheleri incelemeye başladıktan sonra Batı dünyası birinci Dünya Savaşı'nı daha doğru anlamaya ve nitelikli olarak yazmaya başladı. Ondan önceki tarih yazımı Nobran ve sathîdir.
Sayfa 119 - Kronik Kitap
687 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.