1966’da Adana’da doğdu. Hüseyin Kıyar ve Yavuz Sarıalioğlu ile birlikte Ocak 1994 ve Ekim 1997’de iki şiir kitabı yayımladı. İletişim Yayınları’nca yayımlanan diğer kitapları: Herkes Herkesle Dostmuş Gibi (2000), Veciz Sözler (2002), Aramızdaki En Kısa Mesafe (2003), Bizim Büyük Çaresizliğimiz (2004), Baharda Yine Geliriz (2006), Bir Süre Yere
Ender, Nihal ve Çetin
Yazarın iki kitabını da 15 gün içinde okudum ve Barış Bey'in kalemine hayran oldum.
Bizim Büyük Çaresizliğimiz'i açık arayla beğendim tabiki. Daha olay ve zaman merkezliydi. Fakat Tarihi Kırıntılar'a da haksızlık edemem. Daha zaman ve mekân kavramının eksenden çıktığı bir türdü ve bir yarım kalmışlıkla bitmişti sanki. Bizim Büyük Çaresizliğimiz de ise, tamamlanmışlık hissiyatı daha baskındı. Konunun Ankara'da geçiyor olması, yazarın sıradan durumları bile betimlemeye kazandırması, karakterlerin ruhsal biçimlenmelerini hissetmemiz... İlgimi uyanık tutacak ayrıntılar... Hepsi bu kitabı çekici kılan unsurlardı benim için. Konusu, iki yakın arkadaşın aynı kıza aşık olması. Ama düşünün yazar bu basit konuyu öyle bir çevirmiş ki...
Eğer edebiyat seviyorsanız, sanatsal cümlelerin derinliği sizi etkileyebiliyorsa tavsiye edebileceğim bir kitap.
Kitabı okurken kaybolan bir insanı aramanın ne kadar zor olduğu düşüncesi beni kapladı. Barış Bıçakçı edebi kişiliğini yine yansıtmış. Kitabın konusunu oluşturan röportaj fikri ve aralarda verilen poetikalar da güzel. Diyaloglar da oldukça başarılı.
1992 yılının Aralık ayında Meral aniden evi terk etti. 2023 yılının Aralık ayında Ayşe okumak için bu kitabı seçti. sadece bu ufak tesadüf için bile sevebilirim bu kitabı.
Barış Bıçakçı(Barış Abim), tertemiz Türkçesiyle modern Türk edebiyatının en yalın ve en samimi, erkeklerin dünyasını en iyi anlatan yazarlardan biri ve ben gerçekten onun
Kaybetme Sanatı
"Kitapla ilgili çokça detaya yer verilmiştir."
Son yıllarda edebiyat dünyasında post kolonyal edebiyat, göçmen edebiyatı gibi türlerde çeşitli eserler verilmekte ve edebiyat ödüllerinde de adları sıkça geçmekte. Ödüllerle ilgili yorumlarımız kişisel olsa da bu ödüllerin de edebiyata yön verdiğini söylemek mümkün. Mesela 2021 yılında
194 syf.
·
Not rated
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Kitabın arkasındaki ilk cümle bence çok güzel açıklıyor kitabın konusunu.
"Bir kaybın peşinde bir aile ve ailenin oğlu Can... Can'ın peşinde şiir ve şiirin peşinde Can."
Açık bir makas düşünün. Makasın bir ucunda günümüz ve diğer ucunda Can'ın ablasının gittiği gün. Kitap boyunca açık makasın kapsadığı alan arasında bir kenardan diğerine gezinip duruyorsunuz. Makas ise gitgide kapanıyor. Bu kaybın yaşamlar üzerindeki etkisini ve günümüzle kesişmesini seyretme fırsatı buluyorsunuz. Vedaya, özleme, kızgınlıklara, aflara, yaşamaya devam etmeye ya da etmemeye dair bir çok şey bulabilirsiniz bu kitapta. Üstelik tüm bunlara eşlik eden ve bunları derinleştiren, şiire dair bazı mülahazalar.
Hayat ve şiir üzerine düşünmek, vakit geçirmek istiyorsanız sizin için biçilmiş kaftan. Ve yine kitabın arkasındaki son sözü kullanarak bu yazıyı bitirmek istiyorum.
"... şiir kadar yalın, hayat kadar karmaşık; şiir kadar karmaşık, hayat kadar yalın bir roman. "