Kur’ân-ı Kerîm’in tercüme edilemeyeceği yönündeki genel kabul, çeviri yandaşı olan âlimleri “tercüme” ifadesinden de uzak durmaya sevk etmiştir. Nitekim hâdisenin tarihsel sürecini incelediğimizde Cumhuriyete dek Kur’ân çevirilerine “tercüme” ifadesinin ıtlak edildiğini görüyoruz. Meal ifadesini ilk kez kullanan kişinin Elmalılı Hamdi Yazır olduğu
İşkence, birçok dünya ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de iktidar tarafından bir kontrol yöntemi olarak görülen bir insan hakları suçudur. Üçüncü bir kişinin işlediği veya işlendiğine dair şüphe duyulan bir suç nedeniyle cezalandırma, ayrımcı davranışlar, bilgi alma, itirafta bulundurma gibi amaçlarla kamu görevlisinin kendisi veya başkası adına
Reklam
21. yüzyılda da varlık içinde insanın insan olarak nasıl sıruflandırılacağına dair ontolojik, epistemolojik, etik, politik ve metodolojik tartışmalar devam etmektedir. Fakat 18. yüzyıl ve 19. yüzyıldaki “bilimsel” araştırmalar, insanı memeliler arasında sınıflandırarak onun biyolojik imkânlarına ve cinsiyetlendirilmiş bedeniyle dişiliğine; homo sapiens olarak sınıflandırarak da kognitif süreçlerine ve erilliğine işaret eden kabuller çerçevesinde tanımlamışlardı. Şimdi ise o dönemde insanı insan kılan çerçevelerin kesişim noktaları, bir bir yerinden edilerek insan bedeninin, bilincinin ve ruhunun dışında bir kurguyla konu edilmektedir. Başka bir ifadeyle, tarihte, insan bedeni ve ruhu, bilişsel ve sosyo-politik süreçlerin sembolik metni olarak özcü bir perspektifle okunmuştur ve dahi yazılmıştır. 20. yüzyıldan itibaren bu metni kuran sembolik formlar ve tözsellik; psikanalizle, biyolojiyle ve yeni ekonomi-politikle tek tek yapısöküme uğratılarak yerinden edildiğinde ve ontolojik kökleri tarihsel akışa, tarihselliğe dönüştürüldüğünde geride cinsiyete, ırka, yaşa, sınıfa, inançlarına dayanarak işlenen katliamlar, değersizleştirme, acı, gözyaşı ve eksiklikler kalmıştır. Posthüman, bu açıdan tarihe yüklenen çelişik ve totaliter formlarla yüzleşmenin onları yapısöküme uğratmanın, arındırmanın metodolojisi olarak karşımızda durmaktadır. Yaylagül Ceran Karataş-Posthüman:Şehir ve Beden
Neden sessiz filmleri seyretmeliyiz?
Her sinema öğrencisi için sessiz filmleri izlemenin elzem olmasının 7 sebebi Film okuluna gitmeden önce pek çok kişi film yapımı hakkındaki her şeyin kitaplar ve dersler vasıtasıyla öğrenildiğini düşünür – çekim türleri; kurgu stilleri; anlatı ekonomisi ve hikaye anlatımı gibi… Bu kısmen doğru olabilir ve öğrenciler her şeyi teoride