Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ateş Çemberi
Filistin toprakları canhıraş bir hal aldı, Küçücük çocuklar bile şehadet şerbetini tattı. Bu kederli, zulüm gören şehrin vebali, Uyuyan, sesi çıkmayan Müslümanlara kaldı. Yeni doğmuş çocuklar, ateş Çemberinde kaldı! Mahzun Feryatların sesi yürekleri dağladı, Bir Arslan gibi kükreyip buna dur demenin yerini, Oturup bu zulmü Film gibi seyretmek
46 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Kitap hakkında inceleme yazmayınca vicdanen rahatsız hissettim kendimi. Öncelikle eseri metrobüste okudum bugün/dün. Eser Heidegger ile raportaja dayanmaktadır. Konu da 1933. Yani bu tarihte ne yaşadığı. 1933'te malumunuz olduğu üzere Almanya'da Führer iktidara geldi. Bu tarihten itibaren Almanya'da Yahudilere yönelik otekileştirme başladı. Onları yavaş yavaş toplumdan yok etme faaliyetleri başladı. Bu sırada Heidegger Almanya'da Freigburg Üniversitesine rektör oldu. Burada Führer'in kararlarına bir süre dayansa da baskın ideolojiyi kabul etmek zorunda kaldi. Elbette bunu da yapmak zorunda olduğunu belirterek... Ancak birçok şeye izin vermemiş direnmistir. Bunlardan biri de Yahudilerin eserlerinin yok edilmesi. Üniversite bünyesindeki kendi sorumluluğu altındaki eserleri yaktırmıyor. Bu kitapçık tamamen bu mesele üzerinden ortaya çıkmıştır. Kaldı ki üniversitede 4 yıl görev yaptıktan sonra ayrılmıştır. Elbette günün şartlarında istediğini yapamamış hatta İkinci Dünya Savaşı sırasında İsveç bölgesinde Alman istihkamini kuvvetlendirmek için askere de alınmıştır. Ayrıca eser, günün bazı sorunlarına da değinmistir. Heideggeri var eden varlığa... Ve bu varlığın teknik karşılığında ki durumuna. Elbette Heidegger deyince düşünceden bahsedilmezlik olmaz. Ondan da var bir tutam bu eserde... Keyifli okumalar...
Proseför Heidegger 1933'te Neler Oldu?
Proseför Heidegger 1933'te Neler Oldu?Martin Heidegger · Yapı Kredi Yayınları · 20001 okunma
Reklam
"Ne tarihte, ne de dünyada, benim seninle yaşadığım mes'ud dakikaları hiçbir kadın yaşayamamıştır. Bundan emin ol! Bugün merhamet dilenmek üzere yazmıyorum. Merhamet yoktur... Muhabbet vardır... Değil mi büyük reisim? İnsanlar ölür... Râbıtalar zâhiren kırılır... Fakat yüksek hisler... Eserler... Mezarlarda değil... Kalplerde yaşarlar... Onlar ebedidir. Büyük Gazi! Yaşa.. Vârol! Canınla, başınla sevdiğin Türk Milleti, senin dinmek bilmeyen menbâ-ı dehândan kana kana içsin. Mefkûren iliklerine kadar işlesin, tamamen onun olsun. Sensizliği kimsecik tatmasın. Fecîdir..."
Bir Gecelik Tutuklanma: 14 Mart 1973 tarihli Cumhuriyet gazetesinde Atsız'ın tutuklandığına dair bir haber vardır: "Yazar Nihal Adsız, hakkında kesinleşmiş bulunan bir yıl iki ay hapis cezası için çıkarılan yakalama müzekkeresi uyarınca Emniyet Müdürlüğü İnfaz Bürosu tarafından dün tutuklanmıştır." (Akgöz 2016: 232'den). 12/13
144 syf.
10/10 puan verdi
Yalnız Cumhuriyet
Pkk konusuna uzun yıllardır ilgiliyim. Bu bağlamda Osman Pamukoğlu ve Erdal Sarızeybek gibi değerli komutanlarımızın kitaplarını büyük bir dikkatle okudum. Bugün Hasan Atilla Uğur komutanımın bu kitabının kapağını kapattığımda geçmişte olduğu gibi yine derin bir üzüntü hissettim. Memleketimizin sözde "Kürt Sorunu" gibi içi boş sözlerle nasıl yıllardır oyalandığını, aslında meselenin ta 100 yıl önce hatta 200 yıl önce kuyruk acısı olan batılı devletlerin kirli oyunlarından ibaret olduğunu, apo ve türevleri taşeronların ateş olsa cürümleri kadar yer yakabilen piyonlar olduğunu, asıl düşmanlarımızın fi tarihte canına ot tıkadığımız devlet müsveddeleri olduğunu bir kere daha öğrenmiş ve pekiştirmiş oldum. Bu güzide eser için komutanımın ellerinden öper, hürmet ederim. Keyifli okumalar.
Sorgu Odasında Apo
Sorgu Odasında ApoHasan Atilla Uğur · Destek · 2022155 okunma
488 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
“Üzerine koca bir ülke gelecek Afife! Altını çizerek söylüyorum, tarihte hiçbir kadına yüklenilmediği kadar yüklenilecek sana. Kelimenin gerçek anlamıyla, dünyayı dar edecekler! Yaşadığına yaşayacağına pişman olacaksın!” Herkese merhaba Bugün, sahneye çıkan İlk Müslüman kadın olan Afife Jale’nin hayat hikayesinin anlatıldığı, @osmanbalcıgil
Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale
Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife JaleOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 20182,656 okunma
Reklam
Mümkün olmayanlarda bugün (Part 2)
Tarihte bir kaç olaya canlı tanıklık etme isteği...
222 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba bugün sizleri Osmanlı döneminde yaşayan güçlü kadınlar ile tanıştırmaya geldim Sene 1876 Sadullah Bey ve eşi Adviye Hanım gelecek olan misafirleri için hazırlık yapıyorlar. İki kızları var Nebiye ve Nerime Nerime akıllı, kitap okumayı seven yalnız kardeşi doğunca onu biraz kıskanmış. Nebiye çok güzel ud çalan, el becerisi olan bir
Aynı Yıldızın Altında
Aynı Yıldızın AltındaOya Akçizmeci · Ayrıkotu Yayınları · 20245 okunma
222 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
YOLDAKi iŞARETLER Bugün insanlık, cehennemı bir uçurumun kenannda duruyor. Başının üzerinde asılı duran yokoluş tehdidi yüzünden değil. Çünkü bu tehdit, hastalığın kendisi değil, onun belirtisidir. İnsanlığın uçurumun kenarında bulunması, hayatın normal şekilde gelişmesini sağlıklı bir biçimde ilerlemesini sağlayacak «değerlerıı açısından iflas
Yoldaki İşaretler
Yoldaki İşaretlerSeyyid Kutub · Pınar Yayınları · 20194,858 okunma
Vefâtının sene-i devriyesinde rahmetle ve özlemle 🥀 #5mayıs2019
Şeyma

Şeyma

@kustasiseyma
·
02 Nisan 2021 16:38
Üstad, kelamıyla, kalemiyle, masasıyla, libasıyla yaşayan bir Osmanlıydı. Her cümlesi, kazanılmış bir zafer hükmünde olan eserleri, gür sesi, kararlı ifadeleri ve sarsılmaz şecaatiyle bir asırdır bir yenilgiden diğerine savrulan Müslümanların küffarı sarsan pençesiydi Kadir Mısıroğlu... rahmetullahi aleyh ⚘
Reklam
İnsanlığın kurtuluşu için yeryüzüne inen İslâm dini, tarihte hep kısa süren feyizli hamlelerinden sonra, bugün insanlık dâvasından uzaklaştırılmış bulunuyor ve bu yıkma veya çökertme hareketi ona, kendine bağlananlardan gelmektedir. İlk defa Şîa'yı ortaya atanlar, sonra Abbasîler, daha sonra Anadolu Selçuklularını içinden kemiren kuvvetler, nihayet Topkapı Sarayı'nın son asırlarındaki ulema sınıfı, İslâm'ın ideal insan çehresini herbiri bir tarafından karartmış, zamanımıza İslâm'ın gerçeğinden tanınmayacak kadar değişmiş bir vücudu miras bırakmıştır.
O zaman bizi bekleyen tüm bilinmezliklere “x” diyelim..
Bugün matematik öğrenen herkes cebir denklemlerinde bilinmeyen sayının yerine “x” Harfinin kullanıldığını bilir. Fakat tarihte “x” kavramıyla Ömer Hayyam arasındaki ilişkiyi herkes bilmez. Ömer Hayyam, cebir problemlerinde denklemlerin bilinmeyen sayısı yerine “şey” kelimesini kullanmıştır. Ondan şey kelimesini öğrenenler İspanyolca olarak “xay” diye kullanmaya başlarlar. Zaman içinde bu kelime de kısaltılıp “x” şeklinde kullanılmaya başlanır. Dolayısıyla “x” harfini bilinmeyen olarak kullanılmasına sebep olan Ömer Hayyam’dır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.