Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ümit Yaşar Oğuzcan
"Tutsaklığımız nasıl başladı bilinmez Paslı demir kapılar kapandı üstümüze Taş duvarlarda kayboldu boğuk seslerimiz Çaresizliğimizi bize aynalar söyledi inanmadık . Kuşatıldık ansızın kederle ayrılıkla Aman vermez karanlıklar sardı dört yanımızı Yalnızlık bir ağrı gibi çöktü başımıza Uyuduk , bir daha uyanamadık."
sisler bulvarı’nda öleceğim sol kasığımdan vuracaklar bulvar durağında düşeceğim gözlüklerim kırılacaklar sen rüyasını göreceksin çığlık çığlığa uyanacaksın sabah kapını çalacaklar elinden tutup getirecekler beni görünce taş kesileceksin ağlamayacaksın! ağlamayacaksın!
Reklam
Yazarken
Düşünüyor insan yazarken- gerçekten bunları benden başka okuyacak kimse var mı diye. Yani laedri olarak gönderebilirim tabii ki her daim dünyaya, ama benim altımda benimle alay etmeden okuyacak, benim yazdığımı bilecek... İşte burada duraksıyor insan. Etrafta başkaları da varken yazmak çok garip değil mi? Sanat sanat içinse yazmak da benim için
Sevinçten mi, kederden mi nemlenmiş? Gözler o gözler de; yaş o yaş değil Güzelliğin bakışında demlenmiş Bakış o bakış da; kaş o kaş değil Gülüşünle kalbe kement atardın Yakalayıp gönlünce keyf çatardın Bir söz ile beni bana katardın Diller o diller de; taş o taş değil Volkan gözlerinle duman-dumandın Hızlı geçen günler bitmez mi sandın Her gün sırma saçlarını tarardın Eller o eller de;saç o saç değil Değirmenci seni elden gizlerdim Gece gündüz yollarını gözlerdim Peşin sıra endamını izlerdim Gönül o gönül de; yaş o yaş değil
İçimde müphem bir ağrı; taş diye seni bağlasınlar tenime.
İçimde müphem bir ağrı; taş diye seni bağlasınlar tenime.
Reklam
“İstediğin kadar taşı sula, taş büyümez.” Bu cümle bir şeylerden vazgeçme sebebim oldu.
Elinizde güller, cebinizde taş. Kaç yüzünüz var sizin kardeş, herkes ölümden çok korkuyor çünkü herkes nur içinde yatmayacağını iyi biliyor. Dağlar yer değiştirir, insanlar huylarını değiştirmez. Bu havalar, bir de cevabını bildiğimiz sorular çok bulantıyor. Gerisi Leydızı Centın Mını..
Elinizde güller, cebinizde taş. Kaç yüzünüz var sizin kardeş, herkes ölümden çok korkuyor çünkü herkes nur içinde yatmayacağını iyi biliyor. Dağlar yer değiştirir, insanlar huylarını değiştirmez. Bu havalar, bir de cevabını bildiğimiz sorular çok bulantıyor. Gerisi Leydızı Centın Mını..
Hafızamı yoklayınca ne kadar acı varsa buldum çıkardım. Ama daha derinlere öyle bir gün gömdüm ki dağ olsa yıkılır, taş olsa çatlardı. Dallarıma bülbüller değil kara kargalar konmuştu o gün.
Reklam
Anti romantikler için taş devrinden kalma benzetmesi yapmam bundan sonra:) Adamlar taşı konuşturmuş :)
"Taş bile dile geliyor konuşuyor ama insan konuşmuyor. Konuşunca da çok konuşuyor. Ne kadar fazla konuşursa o kadar fazla yalan söylüyor." -Leyla ile Mecnun/27
youtu.be/Zd5j5NFiCZM?si=.... Bu yağmur, kanımı boğan bir iplik, Tenimde acısız yatan bir bıçak. Bu yağmur, yerde taş ve bende kemik, Dayandıkça çisil çisil yağacak. Bu yağmur, delilik vehminden üstün, Karanlık, kovulmaz düşüncelerden. Cinlerin beynimde yaptığı düğün, Sulardan, seslerden ve gecelerden…
Yaşımı mı sordun bana.? Çocukluğumu çıkar hesaptan Birkaç uyduruk oyuncak Çerden, çöpten, çamurdan. Tutamadığım gençliğim var Boyum ha uzadı, ha uzayacak
Kalbimin kırıldığı her noktayı, daha güzel çiçeklendirecem Çünkü ben çiçek bahçesiyim yoluma taş çıktı diye açmamaya ,solmaya çalışmayacam
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.