Bir Gün Anlarsın
Uykuların kaçar geceleri, Bir türlü sabah olmayı bilmez, Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya Deli eden uğultudur başlar kulaklarında, Ne çarşaf halden anlar, ne yastık Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık, Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın, Onun unutamadığın hayali, Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine, Sevmek ne imiş bir
“Mehlikâ”
Bir kahpe rüzgardı geldi geçti. Bilmem hangi diyardan, Hangi kuyulardan esti. Bir aşk rengi gibiydi sanki gördüm, Sarmaladım alıp bahttan düştüm. Sararmazdı oysa lavantalar, garip… Renkten düştüler, Halden düştüler, Daldan sonra topraktan düştüler. Bu diyarlar sana ağır gelirdi çiçeğim, Burada baş vermeyecektin, solardın. Buralar sadakat kokar, sevda kokar, Sana sadakat, sana sevda ağır gelirdi. Baş vermediğin taş toprak kalmadı, Sadakat diyarlarında kahpelik olmazdı. Bir hengame doğurup ârına laf düşürdün, Sen bu asra, sen bu diyarlara fazlasın.
Reklam
Bir Taş Attım Denize Saat Geldi sekize Kim Kızını Verir Senin gibi Kerize
Senden sonra çok yağmur yağdı. Çok insanlar geldi, anlatıp gittiler. Bir tarafımda eksik bir şeyler, her sızıda varlığını duyurdu. Senden sonra ruhum hep aksayarak yürüdü. Bu gurbetin bir gün biteceği hakikati içime ağır bir taş gibi çöreklenip kaldı. Hayatın daimi bir daüssıla, sevmenin özlemek olduğu bilinci ruhuma otağ kurdu. Senden sonra ağız dolusu kahkaham kalmadı, her gülüşe bir ucundan, bu dünyada bir daha seni göremeyecek olmanın kekre tadı karıştı. Senden sonra çok yağmur yağdı. “Biraz yağmur kimseyi incitmez”.
Nazım Hikmet Ran
Türk şiirinin romantik devrimcisi: Nazım Hikmet Ran Ressam Ayşe Celile Hanım ile Hikmet Bey'in oğlu olarak kimi kaynaklara göre 14 Ocak 1902'de Selanik'te doğan ve asıl adı Mehmet Nazım olan şair, ilkokulu Göztepe Taş Mektep'te okudu, ardından Mekteb-i Sultani'nin hazırlık sınıfına yazıldı. Ailesinin yaşadığı ekonomik
"Ah! Taş olsak, toprak olsak; denecek çağ geldi." Sezai Karakoç
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.