Ben kimim? Nereden geldim? Nereye gideceğim? Bu yaşamda bulunma amacım nedir? Ağaç lar neden üşümez? Hayvanlar neden konuşmazlar? İnsanlar öleceğini bile bile neden hiç ölmeyecekmiş gibi yaşarlar? Ben zamanımı ne için tüketiyorum? Zaman neden var? Neden bir bedene sahibim? Bu soruları neden ve nasıl sorabiliyorum? Neden ben de dünyaya bir ağaç, bir hayvan ya da bir taş olarak gelmedim de bu soruları sorabilen bir insan olarak var oldum? Neyi anlamalıyım? Bu sorma yetisini, cevap arama dürtüsünü nereden alıyorum?
...
Keşke bitenin neye bittiğini anlasaydı. Ölü bir balık gibi böyle, kıyıya vurup durmasaydı.
Tanrım, dedi.
Kalp bilgimi arttır. Ki olup biteni daha iyi anlayayım. Anlarsam dayanırım.
Ne kalp bilgisi arttı, ne olup biteni anladı. Çözdükçe düğümlendi. Anlamaya çalıştıkça boğuldu.
kaşanlıyım
geçinip gidiyorum
bir lokma ekmeğim, azıcık aklım,
iğne ucu kadar bir zevkim var.
ağaç yaprağından iyi bir annem,
akan sudan iyi dostlarım var.
ve bir de bu yakınlarda bir tanrım: