Sorgulayış
Ben kimim? Nereden geldim? Nereye gideceğim? Bu yaşamda bulunma amacım nedir? Ağaç­ lar neden üşümez? Hayvanlar neden konuşmazlar? İn­sanlar öleceğini bile bile neden hiç ölmeyecekmiş gibi yaşarlar? Ben zamanımı ne için tüketiyorum? Zaman neden var? Neden bir bedene sahibim? Bu soruları ne­den ve nasıl sorabiliyorum? Neden ben de dünyaya bir ağaç, bir hayvan ya da bir taş olarak gelmedim de bu soruları sorabilen bir insan olarak var oldum? Neyi an­lamalıyım? Bu sorma yetisini, cevap arama dürtüsünü nereden alıyorum?
. Göğsünde kalp yerine bir taş parçası vardı sanki. .
Reklam
... Keşke bitenin neye bittiğini anlasaydı. Ölü bir balık gibi böyle, kıyıya vurup durmasaydı. Tanrım, dedi. Kalp bilgimi arttır. Ki olup biteni daha iyi anlayayım. Anlarsam dayanırım. Ne kalp bilgisi arttı, ne olup biteni anladı. Çözdükçe düğümlendi. Anlamaya çalıştıkça boğuldu.
...İradelerini yenileyerek onların taş kalplerini alır ve onlara canlı bir kalp verir ve yüce gücü ile iyi olana karar vermelerini sağlar.
kaşanlıyım geçinip gidiyorum bir lokma ekmeğim, azıcık aklım, iğne ucu kadar bir zevkim var. ağaç yaprağından iyi bir annem, akan sudan iyi dostlarım var. ve bir de bu yakınlarda bir tanrım:
#kalp ve zihin#
“Ne de olsa küçük bir taş değildir kalp, şuraya buraya yuvarlanacak. Zihin bir sandık değildir, sımsıkı kapatılacak.”
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.