Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kahraman Ordumuza " Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak. Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl! Kahraman ırkıma bir gül... Ne bu şiddet, bu celâl? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra
Kendine bak - kendini hiçbir zaman anlamayacaksın. Çünkü kendini bir dizi tasarım içinde görüyorsun, sonunda da dağılıp gidiyor hepsi. Çünkü kişi kendisine dışardan bakamaz, zira kişi kendisinin nasıl göründüğünü sahiden görmez, çıkarsayabilir ancak. Kişi kendine gerçi, bu koşullar altında ben biz başkası için ne derdim, diye sorabilir. Ama yanıt şu: Bilemezdim. Bilseydim de, o başkasıyla ilgili haklı olduğum konusunda birşey söylemiş olmazdı. Kişinin kendi üzerine sığ bir yargıda bulunması, kendisini ucuz bir biçimde şu ya da bu komedinin ya da trajedinin oyuncusu sayması, bunları bir başkası için yapması kadar iğrenç bir şey. Düşün ki, başına ne gibi bir mutsuzluk, nasıl bir acı gelirse gelsin, bu sen kendin hakettin.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
"Sanat olarak sinema, oldukça ayrıcalıklı bir durumda. Dayandığı ögeler, oluşturduğu dille teknik, daha doğrusu teknik birleşimi. Gördüğüm filmlerden bazıları bir türlü silinmiyor belleğimden. Lang'ın, ben doğmadan çevirdiği insan-robotlu yeraltı kentinin Metropolis'i, sonra Whale'ın Frankenstein'ı, hele Chaplin'in geçenlerde kaçıncı kez büyük bir tatla seyrettiğimbl Modern Zamanlar'ı. Şimdi, burada anımsamadığım daha başkalarıyla birlikte bütün bu filmler, tasarım gücümü zenginleştiren, düşünmeye atılım kazandıran, akıl genişletici tatlar. Gene de tekniğe ilişkin sorunlarıma yanıt değil."
Sayfa 26 - İstanbul: Ara Yayıncılık, 1989.
Tasarım gerçeğin ta kendisidir, insan bir kez tasarlasa, düşünde canlandırsa gerçekleşmemesi için neden yoktur.
"Sıradan insanlar saatin parçaları gibidir. Kurulurlar, ondan sonra neden işlediklerini bilmeden işler dururlar."
"Evren hakkında anlaşılması en zor şey anlaşılabilir olmasıdır." Albert Einstein
Reklam
Her şeyden önce bireylerin, sosyal grupların ve ülkelerin hayatta kalmaları için rahatlarını bozmaları gerekiyor. Çünkü aşırı rahatlık ve büyüklük hissi insanı gafil avlayabiliyor. İlham gücünün sürekli ayakta kalabilmesi gerekiyor, çünkü her ilham kusursuz bir tasarım çıkarmıyor. Dolayısıyla bu nadir anların sayısını artırmak gerekiyor. Bundan da önemlisi herhangi bir atılım için zamanı siz seçemiyorsunuz. Zaman geliyor sizi seçiyor, bu sebeple o zaman geldiğinde hazırlıklı olmak için disiplinler arası kabiliyetlere sahip olunması gerekiyor.
Gerçekte, yapılar olmadan ne uygarlık, ne de insan türü hayatta kalabilir. Bu, tasarım için oldukça makul bir çıkış noktası olabilir.
Ben ezelden beridir hür yaşadım,hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim; bedenimi çiğner Aşarım; Yırtarım dağları, enginlere sığmam Taşarım.
Arka Kapak yazısı, müthiş ya :))
"Vicdan da kim? Ne işi var aramızda? O yüzden yürümeyecek öykü. Acıklı güldürü, tutmuyor melodramın karşılığını. Cinayet eksik, zayıfladı kurgu. Merakta bırakmalı seyirciyi. Ama ben sıkıldım, içim karardı, keçileri kaçıracağım neredeyse. Yazık değil mi okurlarıma? Şöyle bir tasarım nasıl? Sinirlenip yırtıyorum yazdıklarımı, iki tablet uyku ilacı, doğru yatağa! İyi de, millet sokağa dökülmüş, ellerinde pankartlar. 'Sorumlusun arkadaş! Diyeceğin yoksa ne demeye soyundun yazarlığa?'"
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.