Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Biz" (buradaki "biz", başlarından onlarınki gibi bir şey asla geçmemiş olan herkestir) onları anlayamayız. Biz onların yaşadıklarına vakıf olamayız. Bizim, savaşın neye benzediğini gerçekten tasavvur etmemiz mümkün değildir. Biz savaşın ne kadar korkunç, ne kadar dehşetengiz bir şey olduğunu -ve ne kadar "normal" hale geldiğini- tahayyül edemeyiz. Biz anlayamayız, tahayyül edemeyiz.
Sayfa 129 - Can Yayınları 1. Basım, Ekim 2023Kitabı okudu
Özdeyişler ve Ara Nağmeler/100
Hepimiz kendimizle baş başayken, olduğumuzdan daha saf tasavvur ederiz kendimizi: Böylece dinleniriz, çevremizdeki insanlardan.
Sayfa 81 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Bazılarının boş olduguna görsem bile eminim :)
"Bir insani varlık olduğumu biliyorum." Bu önermenin anlamının ne kadar kapalı olduğunu görmek için olumsuzunu düşün. Onu en çok şöyle kabul edebiliriz: "Bir insani varlığın organlarına sahip olduğumu biliyorum" (Örneğin kimse görmese de, yine de bir beynim var). Ama "Bir beynim olduğunu biliyorum" gibi bir önerme hakkında ne denebilir? Ondan kuşkulanabilir miyim? Kuşkulanmak için eksik olan şey, sebeplerdir! Her şey onun lehinedir; hiçbir şey aleyhine değildir. Yine de, bir ameliyatta kafatasının boş olduğunun ortaya çıktığını tasavvur etmeyi hiçbir şey engellemez.
Başlangıçta bilim, evren âşığı insanlar sayesinde var olmuştu. Bu insanlar yıldızların ve denizin, rüzgârların ve dağların güzelliğini duyumsamışlardı. Çünkü onları düşünmeyi seviyorlardı ve tamamen harici olan düşüncelerin mümkün kılabildiğinden çok daha yakından tanımak, anlamak istiyorlardı. Heraklitos şöyle demişti: "Evren daima belirli
Sayfa 241Kitabı okudu
"Yaralarım değil Mehpare, yüreğim sızlıyor. Anlayamıyorsun, ne yazık ki. Çünkü bilmiyorsun. Tasavvur edemiyorsun."
“O zaman onunla bir aşk hayatı tasavvur ediyordu. Bir roman tertip eder gibi en latif maceralar, en hoş vakalarla onunla leb-ber-leb bu hayatın aşk usaresini massederken, birdenbire garip bir hadise-i hissiye oldu; bütün bu zevklerin, bu saadetlerin, şu karşıda, karşısında ihtimal yarın, mümkün ve kabil olduğunu düşündü ve birdenbire, bu Zühre, bu kamer, bütün bu yıldızlar, bütün bu ağaçlar, bu tabiat, bu kainat, bütün hilkat, bütün insaniyet, yalnız onun hüsnünün haşmeti, yalnız onun ruhunun saltanatı için vücuda getirilmiş zannetti.
Sayfa 67 - Can
Reklam
Yediden yetmişe herkesin cebine giren küçük ''akıllı cihazlar'' sayesinde aradığımız bilgi anında önümüze gelirken, aramadığımız ve hiçbir işimize yaramayan, hatta bize zarar veren güvensiz bir çok bilgiye de ulaşıyoruz. Çünkü internet artık dünyanın en büyük dijital çöplüğü durumunda. İlginç olan şu ki bu çöplükte yaşamaktan memnun olanlar çoğunlukta. Üstelik oradan ayrıldıkları zaman kendilerini eksik, yalnız, işe yaramaz hissedenler var. İnternetsiz bir hayat tasavvur edemiyorlar. Böyle bir durum söz konusu olduğunda da depresyona giriyorlar. Yıllardır şikayet ettiğimiz meşhur ''aptal kutusu'' televizyonların bile sosyal medyanın ürkütücü etkisi karşısında, daha masum kaldığını söyleyebiliriz. TV'ler dikkat sürelerini ve biçimlerini belli sürelerle etkilerken, sosyal medya algılarımızı radikal biçimde etkileyerek sınırsız dikkat dağınıklığına neden oluyor.
Sayfa 23 - Ketebe DergiKitabı okuyor
Örneğin gerçek hazzın, derin hazzın, tutkulu hazzın yasak olduğuna ya da yasak olandan çıktığına inanıyorsak, o zaman ihtiyaç duyduğumuz şey cesaret, göklere çıkarıp idealize edeceğimiz şey de "risk" olacaktır. Arzumuza ihanet etmemek için mümkün olduğunca cesur olmamız gerekecektir. Aslında yasak olmayan hazları teşvik etmek, cesareti (ya da korkaklığı) çok da ciddiye almanın gerekmediği bir dünya tasavvur etmek demektir.
Sayfa 113Kitabı okudu
Mutasyona uğruyorduk. Yeni biçimimizi tanımıyorduk. ... Gece başımızı gökyüzüne kaldırdığımızda Ay'ın, enginliğini ve fokur fokur kaynayışını içimizde hissettiğimiz dünyanın, milyarlarca insanın üzerinde, her zamanki yerinde parladığını görüyorduk. Bilinç, gezegenin tamamını içine alarak diğer galaksilere doğru genleşiyordu. Sonsuzluk muhayyel olmaktan çıkıyordu. Tam da bu yüzden, günün birinde öleceğimizi düşünmek tasavvur edilemez geliyordu.
Sayfa 209 - can çağdaş 7. baskıKitabı okudu
Şu cılız, şu soluk, şu çirkin çirkef için mi bu kadar fedakarlığı göze aldığını nefsine sormaktaydı. Aşk ha! "Ne iğrenç düşünce! Ne iğrenç tasavvur!"
Sayfa 101 - KültürKitabı okudu
Reklam
Bir büyük yalanmış
Adı üstünde: Yalan dünya. Yalansız bir dünya tasavvur edilebilir mi?
367 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Mesneviden ders aldım" cümlesi neler anlatmak istemiş içten içe merak edermişim aslında.. Vakti geldi ve ilk cildiyle tanıştık... Tanıştığıma çok memnun oldum ve geç kaldığım için hicap duydum. Kitapta hikayelerle , sembollerle ,kavramlarla, değişik meteforlarla hakikatler irdelenmeye ve asıl mânâ gözler önüne serilmeye çalışılmış. Dili ağır , öğütler kalp hoplatan , derinlik ise buz dağının görünmeyen kısmı.. Umarım bende ilk ciltten dersimi almışımdır. Insancıl bir şekilde insanı insana , insanca anlatan en güzel insan Mevlana... Diğer ciltlerini tasavvur edebilmeyi, idrak edebilmeyi, anlayıp içselleştirip , yaşamıma serpiştirebilmeyi iple çekiyorum. İyi okumalar..
Mesnevi Cilt 1
Mesnevi Cilt 1Mevlana Celaleddin-i Rumi · Akçağ Yayınları · 2012384 okunma
- Adı üstünde: Yalan dünya. Yalansız bir dünya tasavvur edilebilir mi?
Sayfa 70 - BesimKitabı okuyor
Her şeyin her zaman kolay geçmeyeceğini tasavvur edersem, hayat kolaylaşır.
Sayfa 64 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.