1 Nisan, 1 İnsan: Yılmaz Güney... İyi ki...
... Ezilmişliğin, hor görülmüşlüğün baskısı altında direnmeyi en onurlu şekilde becerebilmiş, "idol" gördüğüm Yılmaz Güney'i anlatma çabaları elbette birkaç sayfaya, kitaplara sığamayacaktır. Hangimiz kendi yaşamını bu kadar değerli anlar ile doldurabilecek ki? Hangimiz bunu başarabilenleri anlayacağız? Yılmaz Güney'i daha küçük
144 syf.
·
Puan vermedi
Kaybolan Hüsn-üzan Sendromu
Diksiyon çalışmak üzre okumayı tercih ettiğim yazı türleri daha çok divan edebiyatı odaklı şiir okumalarından ibaretti. Fakat malumdur ki; yalnızca şiir okuyarak etkili konuşmaya sahip olmak güçtür. Bunun yanı sıra hitabi metinler ve hikayeler de okumanız gerekir. Uzun yıllar sonra bir roman okuma niyetimi, diksiyon çalışmalarıma meze etmiş
Kaybolan Düşler Senfonisi
Kaybolan Düşler Senfonisiİbrahim Yusuf Pala · Karina Yayınevi · 2017233 okunma
Reklam
383 syf.
10/10 puan verdi
Ey Türk'ün ehli sünnet evlatları titreyin ve kendinize dönün.
Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri
Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri
Ahmed Davudoğlu
Ahmed Davudoğlu
Peygamberimiz (s.a.s), "Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak, bunların içinden bir fırkası ehl-i necat olacaktır." Ashab sormuşlar: "Yâ Resûlâllah, o kurtulan fırka hangi fırka olacaktır?" Resûlâllah Şöyle cevap vermiş: Benim sünnetimden şaşmayanlar kurtulanlardan olacaktır! Yâni Ehl-i sünnet ve cemaat
Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri
Dini Tamir Davasında Din TahripçileriAhmed Davudoğlu · Bedir Yayınevi · 1997191 okunma
Değerli 1K Okurları! Yaklaşık 1 ay önce bir etkinlik düzenlemiştik; İslam Düşüncesi Üzerine Kitap İncelemelerİ. Bu bağlamda İnceleme yapan arkadaşların iletilerini ayrı zaman dilimlerinde paylaştım. Şu an hepsini bir araya getirdim ve sizlerle paylaşmak istiyorum tekrardan:))) Öncelikle; İnceleme zahmetinde bulunup da değerli vakitlerini
Kelime; aslında yara demek. İnsanın çıkardığı sese lafız denir ve bu atmak demektir. Eğer bu lafız bir anlam taşıyorsa ve karşıdakinde bir iz bırakıyorsa buna kelime denir. Kelime; iz bırakmak, çizik atmak, yaralamaktır.
"- Özenti çok kötü bir şey, öyle değil mi? Hayatı da sanatı da bozan bir şey. - Yani insan otantik sahih olmalı demek istiyorsun. - Evet, insan her zaman gerçeğe yaklaşmalı demek istiyorum. - Peki gerçeğe hangi yollarla yaklaşılır? - Yabancılaşmadan kurtularak herhalde. - Ama bizi çeviren hayatın her alanı yabancılaşmanın izlerini taşıyorsa, tek başımıza bu izleri silebilir miyiz? - Silemeyiz. Ama her şeyin farkına varmaya çalışabiliriz. - Bu insanı kurtarmaya yeter mi peki? Yaşadığın hayatın ve insan ilişkilerinin değişmesi gerekir. - Ama düzene karşı savaşan, mücadele eden insanlar yabancılaşmadan uzaklaşabilir, öyle değil mi? - İnsanın oluşumu, kişiliği, şartlanmaları o kadar kolay değişmez ki.."
Reklam
60 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.