Doğan Cüceloğlu ülkemizde hakim olan, “miş gibi öğretmen olmak” klişesini ele aldığı bu kitapta aslında idealist olmak ne demek, yaşamdaki coşkuyu fark etmek ne demek tüm bunları ince ince irdeliyor…
Korku toplumundan değer toplumuna geçilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Değerlerden örnek verirken de ‘ekmek’ten bahsediyor kısa bir öyküyle… Aslında kurallara uymak korkudan dolayıysa hissiyatımız farklıdır, ama içsel bir değer taşıyorsa, bu kez durum daha da farklıdır.
“Nimete basılmaz, şiir gibi güzel bir değer. Nimete basılmaz değerinin altında neler görüyorum, sana söyleyeyim: Yaşama saygıyı görüyorum. Biz kıtlık çekmiş, yoksulluğun ne olduğunu bilen bir toplumuz. Yaşama saygı var. Emeğe saygı var. İşbirliğine saygı var. Doğanın üretkenliğine saygı var. Aç insanla empati var, onun açlığına saygı var. Nimete basılmaz, güzel bir değer umarım bunu hiçbir zaman kaybetmeyiz.”
Savaşçı tam anlamıyla yaşam coşkusunu içinde barındıran, ne için yaşadığını bilen, gönlünün muradını keşfeden, hep aktif, hep farkındalık sahibi birini temsil ediyor.
Hepimizin kendi hayatlarımız içinde güçlü birer savaşçı olmamız dileğiyle…
Kesinlikle okunması gereken bir kitap