Artık kalpleriniz taş gibi, hatta daha katıdır. Taşın öylesi var ki ondan ırmaklar kaynar, öyleside var ki çatlayıp bağrından su fışkırır. Bazı taşlar da var ki Allah korkusuyla yuvarlanıp düşer. Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.
Son zamanlarda görülen büyük mermer kabir taşları ve hele hele o taşlar üzerine konan resimler ve uzunca yazılar, şiirler tamamen bid'attır, dinimizin tasvip etmediği bir durumdur. Bunun hiç kimseye bir faydası yoktur.
"Doğrusu satranç oyununda taşlar ancak belli dörtgenler içinde oynanıyorsa, insanların yapacağı da satranç dörtgenleri içinde kalmak, kötülüğe paçasını kaptırmadan oyunlarını sürdürmektir. Çünkü yaşam budur: Satranç Oyunu."
Hani bazen kitap okumak zor gelir fakat yine de bir şeyler okumak istersiniz. İşte o zamanlarda bu kitabı okuyabilirsiniz. Kafanızı yormayan sade bir şekilde anlatımı var. Ben sevdim.
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?
Geldim
Yağmurdu
Ayrılık pervanesiydim
Acı zamandı
Gözyaşından kalandım
Her yer yalnızlıktı
Taşlar merhametiydi
Evlerin gizli kalbiydim
Mağrur bir kalabalıktı
Kirpiklerim ağzımda
Kuyu ipi
Yol diliydim
Yanlışım doğruya eş
Söyledim durdum:
Uzak güzeldi...
...merkezi kara deliğin güneşimizin en az bir milyon katı kütleye sahip olması şartıyla, birkaç milyar yıl içinde Samanyolu kadar büyük bir nesne üretebileceğini gösterir. Samanyolu'nun merkez bölgesinin gözlemleri, galaksimizin kalbindeki yıldızların görünmeyen bir nesne etrafında çok hızlı döndüklerini göstermektedir. Hareket hızları bize, kontrolünde oldukları merkezi nesnenin güneşimizin kütlesinin aşağı yukarı 3 milyon katına sahip olduğunu, ama yarıçapının Ay ile Dünya arasındaki mesafenin yaklaşık olarak yalnızca yirmi katı, yani 7,7 milyon kilometreyle sınırlı olduğunu söyler. Bu yalnızca bir kara delik olabilir. Taşlar yerine tam anlamıyla oturuyor. Fakat yaşam söz konusu olduğunda, merkezdeki kara delik galaksinin doğması için gerekli olsa da, galaksi bir kez oluştuğunda önemli olan şey onun dış bölgelerinde, kara delikten uzakta meydana gelenlerdi.
"Ah, tanrılar aşkına, Murdoch!" Kıvrılan pençeleriyle omuz- larını çizince, Murdoch'u iyice tahrik etti.
"Harika. O kadar iyi hissettiriyorsun ki." Okşadığı ıslaklığı tatma isteğiyle parmağını çekti.
Onu dudaklarının arasına aldıktan sonra yumuşaklığından titreyen adamı seyrederken Danii'nin gözkapakları ağırlaştı.
"Daha fazlasını istiyorum." Konuşurken sesi kısıldı.
Murdoch onu yatağa yatırıp külotunu ve geceliğini tamamen çıkardı. Gözlerinin önünde çırılçıplak kalınca Murdoch onu sonsuza dek böyle hatırlamak istercesine süzdü.
Daniela, vücudu elmaslarla bezenmiş ve ışıl ışıl saçları başı- nun etrafında dalgalanırken canlanmış bir fantezi gibiydi. Gümüşi gözleri onu süsleyen taşlar gibi parlıyordu. Benim. Her yerine dokunabilirim.
Danii hızlı hızlı soluyor, göğüsleri titriyor, göğüs uçları yukarı kalkıyordu. Murdoch onun önüne doğru eğildi ve her iki göğüs ucunu da kısa ve sert bir şekilde emerek dişledi. "O güzel bacakları benim için aç."
Danii söylediğini yaparken, o da geri çekilip seyretti ve ne- fesini titrekçe bıraktı. Şimdiye dek edindiği onca deneyim olmasa bir hayvan gibi üzerine yığılırdı.
Daniela tahrik olmuş ve ıslanmıştı. Görüntü karşısında
Murdoch'un daha da sertleşen erkekliği, kadının bacaklarının arasında olanca sertliğiyle duruyordu. Ona doğru santim santim eğildiğinde başı en dışına sürtündü.
İfadesinde her ne gördüyse, Daniela'nın mırıldanmasına neden oldu. "Ah, Murdoch. L-lütfen ilk başta yavaş ol."
Alex Aster ~ #lightlark #parolayayınları
2024~29.kitap syf 432
Adamın sırıtışı şeytaniydi ve eli onun geniş omuzlarından birini kavrarken, ne hissettiğini tam olarak bilerek yutkundu. Yıldızlar arasındaki boşluk gibi iki mürekkep havuzunu andıran gözlere baktı. Bu onu korkutuyor muydu?
Altı diyardaki herkes, kendilerini bir Wildling'in
Daha öncesinde de okumuş olduğum bir kitaptı fakat tekrar okuyunca taşlar yerine daha da iyi oturuyor. Olay akışı daha net görülüyor. Seriye başlamadıysanız tavsiye ederim.
Gölge ve KemikLeigh Bardugo · Martı Yayınları · 20136,3bin okunma
Hakikatten de aşk harikulade bir şey. Zümrütlerden daha değerli,güzel opallerden daha bulunmaz;inciler,kırmızı taşlar satın alamaz onu,pazarda da satılamaz. Tacirlerden alınmaz,değeri altınla ölçülmez.