Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kent yaşamına alışmış. Koşulları hızlı bir gerçekçilikle benimsiyor. Oysa ben henüz taşra bahçelerinin erik ağaçları altındaki durgunluktayım.
Âyân adıyla anılan taşra zenginleri,14. yüzyıldan beri padişah buyruklarının taşrada uygulanabilmesi için zorunlu unsurlar durumundaydılar.1595-1610 yılları arasındaki karışıklık ve ayaklanmalar sırasında Osmanlı vergi ve toprak sistemi (tımar) değişime uğrayınca,âyânlar devlet topraklarını kiralayarak tımar sahiplerinin yerini almışlar,devlet ve hattâ kendileri adına vergi toplama hakkını elde etmişlerdi. "İş erleri" de denen âyânlar yörenin ileri gelenlerince kendi aralarından seçilir ve hükümet ile halk arasında aracılık rolü oynardı.1768'den sonra ise bunlar,yüklü paralar karşılığında,bulundukları yer valisince atanır oldular.Böylece,halkı korumak yerine,verdikleri parayı çıkarabilmek için onu ezen bir derebeyi ve mütegallibe kesildiler.
Reklam
Halvetder encümen deyişi Tam da Burada yeni bir karşılık buldu Maksat hak ile Yaşamaksa şayet Pekala Halk içinde de hak ile yaşanabilirdi insanlardan kaçmaya dağa çıkmaya gerek yoktu Yalnız olmak için yalnız kalmak gerekmezdi Halk içinde olmalı halka hizmetin hakka hizmet olduğunu bilmeli Kemal yolculuğu topluluk içinde Hatta bazılarına göre topluca yapılmalıydı mesele böyle özetlenebilir Unutmamak gerekir ki her özet kötü bir özettir Oysa erbabı zaten uzlete çağırırken kimseyi fiilen insanlardan kaçmaya dağa çıkmaya teşvik etmemişti ki bu aslen ne mümkün ne de lüzumluydu çağrı meşguliyetin yönü ile alakalı idi uzlet insanın evinde kendisinde kendisiyle olmalıydı uzlete Yani bir kûşeye köşeye çekilmek kişinin kendisine kendi evine gönlüne doğru çekilmesi bakışlarını ağyardan taşra'dan kaçırıp kendisine yöneltmesiydi Hikmet tarihinin en önemli ve belki de en Asli Hatta en asil çağrısı kendini tanı idi İşte bu yüzden uzlet Hala kendini tanımanın kendi ile tanışmanın tek imkanı Peki tanışma yerimiz Neresi olsun tanımak tanışmak için kişinin davet edildiği yer onun yine kendi gönliydi insan kendini kendinde tanıyacak kendi ile kendi evinde tanışacaktı Yani uzlet Gönül istikametinde ve Gönül de olmalıydı bu bedeni maddi bir uzvet değil Zihni Akli kalbi manevi bir uzlet idi işte uzlet Tam da bu noktada Halvet anlamı kazanıyor orada insanın kendine kendini tanımaya yönelik yolculuğu uzlete kendi gönlüyle halletti olmazsa kendi ile halvete girmesi demektir
210 syf.
8/10 puan verdi
Yaşamak İçin'de İnsan Varoluşunun Çıplak Gerçeği
Hikaye, taşra bir kasabadaki akıl hastanesinde geçiyor. Altıncı Koğuş'ta yatan hastalarla onları tedavi etmeye çalışan Doktor Andrey Yefimitch ile tanışıyoruz. Yazar, bu eserde sadece akıl hastalarının değil, aynı zamanda onları dışlayan ve hor gören toplumun da eleştirisini yapıyor. Altıncı Koğuş'taki vahşet ve adaletsizlik, insan
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,4bin okunma
68 syf.
10/10 puan verdi
Doktor Yefimitch'in İkilemi: Vicdan mı Görev mi?
Altıncı Koğuş'a. Hikaye, taşra kasabasında bir akıl hastanesinde geçiyor. Altıncı Koğuş'ta yatan hastalar ve onları tedavi etmeye çalışan Doktor Andrey Yefimitch ile tanışıyoruz. Yazar, bu eserde sadece akıl hastalarının değil, aynı zamanda onları dışlayan ve hor gören toplumun da eleştirisini yapıyor. Altıncı Koğuş'taki vahşet ve
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202269,8bin okunma
Korkunç bir yalnızlık hissi vardı içimde. Benimle insanlar ve şehrin yaşamı, meydanlar, evler ve sokaklar arasında sürekli olan geniş bir uçurum vardı. Büyük bir felaket oluyordu, gazetelerde önemli şeyler yazıyordu - (ama) benim umurumda olmuyordu. Eğlenceler düzenleniyordu, ölüler gömülüyor, pazarlar kuruluyor, konserler veriliyordu - ne için? ne maksatla? Dışarı çıkıyordum, ormanlarda, tepelerde, taşra yollarda sürtüyordum, çevremde çayırlar, ağaçlar, tarlalar ah vahsız bir hüzünle, dilsiz ve yalvarırcasına bana bakıyor ve bana bir şey demeyi, bana doğru gelip karşılamayı, beni selamlamayı arzuluyorlardı. Ama orada öyle hareketsizce yatıyor ve bir şey diyemiyorlardı, ve ben acılarını anlıyor ve acılarını onlarla birlikte yaşıyordum , çünkü onları bu acıdan kurtaramıyordum.
Reklam
128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Batan Güneş | Osamu Dazai Kazuko babasının ölümünden yıllar sonra dayısının sözünü dinleyerek tokyodaki evlerini satıp annesiyle birlikte taşra bir yere yerleşir. Askerde olan kardeşi Naoci, bir süre sonra geri döner. Kardeşi madde bağımlısı olmuştur. Annesinin sağlığı ise gitgide kötüye gidiyordur. Dazai'nin şair sevgilisinin (Şizuko Ota) yazdığı mektuplardan ve hayatından esinlenerek yazdığı bir kitap. Kitaptaki yazar karakterinin Dazai olma ihtimali yüksek diye düşünüyorum. Ayrıca kitapta savas sonrası baskalaşan ve yavaşça dışarı açılan Japon toplumunun bozulmaya başlaması da anlatılıyor. Şizuko Ota ile ilgili pek fazla bilgi bulamamakla birlikte, kitaptaki olaylar kendi yaşantısından notlar ise biraz içim burkuldu. Sayfaları çevirirken başına neler gelmiş demeden geçemedim maalesef.
GmzNr
GmzNr
Batan Güneş
Batan Güneş
Osamu Dazai
Osamu Dazai
Batan Güneş
Batan GüneşOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 20232,586 okunma
Onlarca yıl önce (Alan Sharp'ın romanı, A Green Tree in Gedde [Gedde'de Yeşil Bir Ağaç]) iki bölümlü bir taşra mezarlığının tasvirini okumuştum: "hatırlanan ölüler" ve "gerçekten ölüler." "Hatırlanan ölülerin" mezarlarına bakılıp çiçeklerle bezenirken "gerçekten ölülerin" mezarları unutulmuştu: çiçeksizdiler, yabani otlarla kaplıydılar, mezar taşları eğrilmiş ve aşınmıştı. Gerçekten ölüler, tanınmayan kadim, yaşayan hiç kimsenin görmemiş olduğu ölülerdi. Yaşlı bir insan -bütün yaşlılar - pek çok insanın görüntüsünün son deposudur. Çok yaşlı biri öldüğünde onunla birlikte pek çok kişi daha ölür.
Senin kuşların olurdu mevsimi yolculuklara çağıran İçli taşra kızların, gizemli eviçleri Kapıların olurdu korkudan çok denizlere açılan O denize açılan ellerin nerde şimdi
İsmet Özel
İsmet Özel
Taşra. Süveydamız. Kan pıhtımız. Yıllar sonra, "merkez" denilen bir merkezde, herkesin kalabalık sandığı bir yalnızlıkta, sendin var olduğum AYİN... Ey her yere benden önce varan şiir... Biz hepimiz uzun uzun sıkılırız Arkadaşlarımız da sıkılırlar ki bize gelirler Boşlukta asılı bir Tanrı zamanı
Reklam
Yıldızlar pencerelerde birer hayal boncuğu olacaktır yeniden. Elimizde olan budur. Bu, bizim hayatımızdır. Biriciktir. Hayranlığın tahtına kurulmuş küçümseme, yaralı aklımızı ele geçirmiştir: Uzaklar yalnızlıktır. Kötüdür. Korkutucudur. Cehennem, başkalarıdır. (Sartre) "İnsanın hayatı, yenileceğinden hiç şüphe etmeksizin, var olmaya çalışmak için harcanmış bir çabadır" der ya Schopenhauer; taşra bu sözün çaba harcanmadan gerçeklik kazandığı yerdir. Yazgının peşin cezasıdır. Kurtulmak ağırdır, pahalıdır.
Demek ki, Fellini görsel nefret yolunda oldukça ileriye gidebilir ama ahlaki nefret yolunda durur , insana , suça göz yuman nefse canavarca niteliğini yeniden kazandırır. Gerek semirmiş taşra , gerek Roma'nın sinema dünyası, cehennemin halkalarıdır, ama aynı zamanda keyif verici bolluk beldeleridir. Bu nedenle , Fellini bizi sonuna kadar rahatsız etmeyi başarır, çünkü en çok uzaklaştırmak istediğimiz şeyin, bünyesel olarak bize yakın olduğunu kabul etmeye zorlar bizi.
Sayfa 53 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
sokaklara çıkıyorum sonra kedilerden görüyorum gazinolardan inanmazsın bir taşra kurmuşlar aynı bize bakıyor bir yanımı Asaf Halet söylüyor diğer yanım fabrika bir şiiri birkaç kalemle yazmak lazımdır geliyor bana. bugün yepyeni bir imparatorluk öğreniyorum ekmeğin ağırlığından da yeni bir imparatorluk örneğin gül dönüyor bir beygiri tasfiye ediyor şair arabca akdeniz diyor ben aynadan dönüyorum ayna benden dönmüyor.
379 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Madam Bovary
~Spoiler sayılır mı bilmiyorum ama kitaptaki bir iki olay ile ilgili bilgiye değindim haberiniz olsun . ~İlk incelememdir 03/05/2024 Başlarda betimlemeler ağır geldi ama kitabı okudukça diline alışıyorsunuz. Olaylar ve kişiler bazen karışabilir özellikle Fransız yazarlardan gördüğümüz isim karışıklığı burda da olabiliyor . Ama kitap benim için
Madam Bovary
Madam BovaryGustave Flaubert · Can Yayınları · 198333,2bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.