“İyilikseverlik belirtileriyle parıltılı bulduğunuz çehrelerin çoğunu, bir anlık o doğal iki yüzlülük örtüsünden sıyrılmış görseniz dehşetinizden Hakk’a sığınırsınız. Tatlı görünen ne kadar tebessümler vardır ki her biri gizli bir nefretin, alçak bir emelin aldatıcı yaldızı hükmündedir.”
Sayfa 181 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Tatlı görünen ne kadar tebessümler vardır ki her biri gizli bir nefretin, alçak bir emelin aldatıcı yaldızı hükmündedir.
Sayfa 181 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Tatlı görünen ne kadar tebessümler vardır ki her biri gizli bir nefretin, alçak bir emelin aldatıcı yaldızı hükmündedir.
Sayfa 181 - TezahürKitabı okudu
Tatlı görünen ne kadar tebessümler vardır ki her biri gizli bir nefretin, alçak bir emelin aldatıcı yaldızı hükmündedir.
“Âdemoğlu” dedi Kraliçe aniden, “bir şeyler yemeden, içmenin tadı olmaz. Ne yemek istersin?” “Türk lokumu, lütfen Majesteleri” dedi Edmund. Kraliçe matarasından kara bir damla daha damlattı ve aniden yeşil ipek bir kurdeleyle bağlı yuvarlak bir kutu belirdi. Kutuda kilolarca en iyi cins Türk lokumu vardı. Bütün lokumlar tatlı ve hafifti. Edmund hayatında bundan daha lezzetli bir şeyin tadına bakmamıştı.
. . Tatlı görünen ne kadar tebessümler vardır ki her biri gizli bir nefretin, alçak bir emelin aldatıcı yaldızı hükmündedir. . .
Sayfa 181Kitabı okudu
Reklam
113 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.