tavazzuh

İneni yukarı kaldırmamak..
Bakın Rabbimiz kitabının pek çok yerinde; "Biz bu kitabı indirdik, inzal ettik" buyurur. Enzele, inzal, tenzil, tenzili rütbe biliyorsunuz ki yüksekten indirmek anlamına geliyor. Rabbimiz biz onunla yol bulalım diye, yolumuzu ona sorarak bulalım diye onu mele-i a'lâdan dünyaya indiriyor. Öyleyse bizler de Rabbimizin yaptığının tam tersini yapmaya kalkmayalım. O indirirken, biz kal- dırmadan yana olmayalım. O indirirken biz raflara, yüksek yerlere kaldırmadan yana olmayalım. Rabbimizin yaptığının tersini yapmayalım. Kur'ân'a hürmet; onu kimsenin el değemeyeceği yüksek yerlere kaldırmak değil, sürekli onu el altında bulundurup, elden düşürmemeye ve onunla bilgilenmeye çalışmaktır. Mademki Rabbimiz indirmiş, öyleyse biz de indirelim onu hayatımıza. Biz de alalım onu elimize ve en çok bu kitapla beraber olalım ki, onunla hayatımız bereketlensin, hayatımız şeref kazansın inşallah.
Reklam
Kur'ân'a hürmet konusundaki yanlış bir algı:
Yıllardır bu toplumda Kur'ân'a karşı Osman Gazi'ye izafe edilen malum tavır anlatıldı. Osman Gazi'nin içinde Kur'ân'ın bulunduğu bir odada ayaklarını uzatarak yatmadığı bir üstünlük ve şeref sebebi olarak Kur'ân'a karşı bir saygı gösterisi olarak dile getirildi. Böylece sanki Müslümanlara evlerindeki, odalarındak Kur'ân'ları dışarıya çıkarıp yatmaları öğütlendi. Kur'ân'dan uzak kalmalan tavsiye edildi. Kur'ân'lar dışarı, sizler içeri dendi. Halbuki Kur'ân'a saygı bu değildir. Kur'ân dışlanarak, Kur'ân'ı kendimizden, kendimizi Kur'ân'dan uzak tutarak Kur'ân'a değer verilmiş olamaz. Halbuki Kur'ân'ın yanında yatmak emniyettir. Bakın bu ümmetin Kur'ân'ı en güzel okuyucusu, kurrası, alimi, müfessiri ve Kur'ân'ı en iyi anlayanı olan Abdullah İbni Mesud efendimiz (radıyallâhu anh) buyurur ki: "Kur'ân'ı her zaman açıp okuyabileceğiniz, her an onunla ilgi kurabileceğiniz bir konumda bulundurun."
...
Yeryüzünde hiç kimse Müslüman olmasa dahi İslâm yine de izzet ve şeref sahibidir...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kur'ân'ı Nasıl Okumalıyız?
Okumak nedir, önce bu konuda bir açıklama yapalım. İslâm'ın okuma dediği eylem, dört azanın işlev gördüğü eylemdir. Bir okuma eyleminde, göz görür, dil telaffuz eder, akıl tercüme eder, kalp de tavır alır. Göz görecek, dil harfleri mahrecinden çıkarıp telaffuz edecek, akıl okunan bölümü anlayıp, tercüme edip kalbe aktaracak, kalpte ona göre
Rasûlullah (sav) ve muhabbet...
Amr bin As radıyallahu anh, O'na sevgi ve saygısından söz ederken diyor ki: "Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemden daha sevgili bir kimsem yoktu. Kimseyi gözümde O'ndan daha çok büyütmedim. Öyle saygım vardı ki O'na; gözümle doyasıya O'na bakamıyordum. Şimdi bana O'nu tarif et deseler tarif edemem; doyasıya O'na bakamadım bile!"
Reklam
Reklam
373 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.