Yıllardır bu toplumda Kur'ân'a karşı Osman Gazi'ye izafe edilen malum tavır anlatıldı. Osman Gazi'nin içinde Kur'ân'ın bulunduğu bir odada ayaklarını uzatarak yatmadığı bir üstünlük ve şeref sebebi olarak Kur'ân'a karşı bir saygı gösterisi olarak dile getirildi. Böylece sanki Müslümanlara evlerindeki, odalarındak Kur'ân'ları dışarıya çıkarıp yatmaları öğütlendi. Kur'ân'dan uzak kalmalan tavsiye edildi. Kur'ân'lar dışarı, sizler içeri dendi. Halbuki Kur'ân'a saygı bu değildir. Kur'ân dışlanarak, Kur'ân'ı kendimizden, kendimizi Kur'ân'dan uzak tutarak Kur'ân'a değer verilmiş olamaz. Halbuki Kur'ân'ın yanında yatmak emniyettir.
Bakın bu ümmetin Kur'ân'ı en güzel okuyucusu, kurrası, alimi, müfessiri ve Kur'ân'ı en iyi anlayanı olan Abdullah İbni Mesud efendimiz (radıyallâhu anh) buyurur ki:
"Kur'ân'ı her zaman açıp okuyabileceğiniz, her an onunla ilgi kurabileceğiniz bir konumda bulundurun."