Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“İşte hikayelerin gücü, bence böyle bir şeydir.”
“1940'ta, Kafka'nın ölümünden on altı yıl sonra, yazarın büyük bir aşkla sevdiği kadın, Milena, Naziler tarafından yakalanmış ve bir toplama kampına gönderilmişti. Hayat bir anda tersine dönmüş gibiydi: Hayatın sonu olan ölüm değil, ortada işlenmiş bir suç olmamasına rağmen ve görünür bir amaç olmaksızın, çıldırtıcı, anlamsız ve
Sayfa 20 - YKYKitabı okuyor
"Seni seviyorum,” dedim bir kez daha ve titrek elimi uzatarak elini tuttum, dudaklarıma götürdüm, öptüm. Hiç karşı koymadı ama olduğu yerde hafifçe sindi. Haşin değil fakat çatık kaşların eşlik ettiği, kederli ve şaşkın bakışını görebiliyordum. Ardından bir karara varmış gibi elimi kendine doğru çekti ve aynı anda kendisi de biraz öne
Reklam
İnsan hiç beklemediği bir anda sevdiğince kucaklanınca, kaç yaşında olursa olsun bedeni dinçleşir, her sorunun çözüleceğine dair taze bir umuda kapılıverir. O umut ateşi insanı zindeleştirir, yaşamanın güzel olduğunu anımsatır kişiye.
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan, kendini gizler mi alevden? Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu… Gün senden ışık alsa da bir renge bürünse; Ay secde edip çehrene, yerlerde sürünse; Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan, Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse... Ey sen ki, kül ettin beni onmaz yakışınla, Ey sen ki, gönüller tutuşur her bakışınla!... Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince, Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince, Gönlümdeki azgın devi rüzgârlara attım; Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım. Gözler ki, birer parçasıdır senden İlah'ın, Gözler ki, senin en katı zulmün ve silahın, Vur şanlı silahınla, gönül mülkü düzelsin; Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin! Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden, Bir yüz ki, yapılmış dişi kaplanla hüzünden... Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı, Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı. Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu! Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu! Hasret çekerek uğruna ölmek kolaydı, Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı. Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler, Tek bendeki volkanları söndürse denizler… Hala yaşıyor gizlenerek ruhuma "Kaabil", İmkânı bulunsaydı, bütün ömre mukabil Sırretmeye elden seni, bir perde olurdum. Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum. Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur, En hisli şiirden de örülmez bu güzellik. Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur; Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik!
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden? Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse; Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse; Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan, Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...Ey
Mayıs, ayların gülüdür, Taze bir çiçek dalıdır, İçerim ateş doludur; Mayıs’ta gönlüm delidir.
Reklam
Mayıs
Mayıs,ayların gülüdür, Taze bir çiçek dalıdır, İçerim ateş doludur; Mayıs'ta gönlüm delidir. Yumuşak rüzgârlar eser; Çimenlerde yârim gezer; Yanılır,bana gülümser; Mayıs'ta gönlüm delidir.
Sayfa 43
Mayıs
Mayıs, ayların gülüdür, Taze bir çiçek dalıdır, İçerim ateş doludur; Mayıs'ta gönlüm delidir.
Mayıs
Mayıs, ayların gülüdür, Taze bir çiçek dalıdır, İçerim ateş doludur; Mayıs'ta gönlüm delidir. Yeşil dağlara göçülür, Kızıl şaraplar içilir; Yârim dökülüp saçılır, Mayıs'ta gönlüm delidir. Göklere karşı yatılır, Dertlerimiz unutulur; Eski sevgiler atılır; Mayıs'ta gönlüm delidir. Uzakta kuşlar seslenir; Gönlüm geniler, beslenir; Yaşamağa heveslenir, Mayıs'ta gönlüm delidir. Yumuşak rüzgârlar eser; Çimenlerde yârim gezer; Yanılır, bana gülümser; Mayıs'ta gönlüm delidir.
Mayıs, ayların gülüdür, taze bir çiçek dalıdır, İçerim ateş doludur; Mayıs‘ta gönlüm delidir. Yeşil dağlara göçülür, Kırmızı şaraplar içilir; Yarim dökülüp saçılır, Mayıs‘ta gönlüm delidir. Göklere karşı yatılır, Dertlerimiz unutulur; Eski sevgiler atılır; Mayıs‘ta gönlüm delidir. Uzakta kuşlar seslenir; Gönlüm genişler beslenir; Yaşamağa heveslenir, Mayıs‘ta gönlüm delidir. Yumuşak rüzgarlar eser; Çimenlerde yarim gezer, Yanılır, bana gülümser; Mayıs‘ta gönlüm delidir. SABAHATTİN ALİ
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.