Ebû Hureyre'den [radıyallâhu 'anh] rivayet edildiğine göre Efendimiz [sallallahu 'aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
هَلْ تَنْتَظِرُونَ إِلَّا غِنَّى مُطْغِياً أَوْ فَقْرًا مُنْسِياً أَوْ مَرَضاً مُفْسِدًا أَوْ هَرَماً مُفْنِدًا أَوْ مَوْتاً مُجْهِرًا أَوْ الدَّجَّالَ فَالدَّجَّالُ شَرُّ غَائِبٍ يُنْتَظَرُ أَوْ السَّاعَةَ وَالسَّاعَةُ أَدْهَى وَأَمَرَ
"Yoksa siz iyi amelleri işlemek için, her şeyi unutturan fakirliği mi, azdıran zenginliği mi, insanın aklını ve bedenini bozan hastalığı mı? Bunaklaştıran ihtiyarlığı mı, ansızın ve süratli gelen ölümü mü, yoksa beklenen şeylerin en kötüsü Deccali mi, yoksa bunların hepsinden çok daha zor ve acı olan kıyameti mi bekliyorsunuz. "1
1- Tirmizî, Zühd, 3; Taberânî, Mu'cemü'l-Evsat, 9/226 (nr. 8493)