Her duanın bir karşılığı vardır. İnsan, duam kabul edilmedi diye üzülmemelidir. Nitekim Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) şu müjdeyi vermiştir: “Allah Teâlâ, yeryüzünde dua eden hiçbir müslümanın isteğini geri çevirmez. Mutlaka bir karşılık verir. Ya dileğini kabul eder ya onun yerine kendisinden bir kötülüğü kaldırır ya da duasının mükâfatını ahirete bırakır” (Tirmizî).
Başka hadis-i şerif de şu şekildedir: “Allah’ın sevdiği bir kul dua eder. Allah, Cebrâil’e, ‘Kulumun isteğini yerine getirmeyi geciktir. Ben bu kulumun sesini dinlemeyi seviyorum’ buyurur. Allah’ın sevmediği başka bir kul dua eder. Hak Tealâ Cebrâil’e, ‘Şu kulumun istediğini hemen ver, ben onun sesini duymayı sevmiyorum’ der” (Taberânî).
Tâbiînin büyüklerinden Ebû Hâzim A‘rec de (rahmetullahi aleyh) dua konusunda şöyle demiştir: “Dua etmekten mahrum kalmak benim için duamın kabul edilmemesinden daha ağır bir durumdur.” Çünkü dua bizim için kulluğun ifadesidir. Her ne şart altında olursa olsun onu nimet bilmeli ve dilimizden düşürmemeliyiz.