Bu ülkede kızlara tecavüz etmekle yetinmiyor,
Bir de başlarını levyeyle eziyor, kör kuyulara atıyor, benzin döküp yakıyorlardı.
Yeni şiddet dalgası buydu.
Çünkü katiller ekranda gördükleri, filmlerden öğrendikleri, DNA dahil hiçbir iz bırakmama ilkesine uyuyorlardı.
Sayfa 415
Tecavüz
Ölüm
Hapis
Bir senaryonun korkunç üçlüsü gibiydi
"Toplumun kabul etmeyeceği (hırsızlık, tecavüz) suçlar işlendiğinde, bunu yapan kişiye 20-25 yıl hapis cezası vermek mi ona büyük cezadır; yoksa sadece bir gün "ben bir çocuğu istismar ettim" yazıp sırtına asmanız mı büyük cezadır?" derdi. Dolayısıyla onu cezaevine atmak, indirim yapmak, yapmamak meselesi değil. Toplumsal anlamda bu zihniyet değişmediği sürece (toplumun cinselliğe yaklaşımı gibi) bunlara ömür boyu da ceza verseniz çıktığında yine yapacak.
Sayfa 145Kitabı okuyor
Muhalif olma hakkına tecavüz, iğrenç işlerin döneceğinin garantisidir.
"Biz," diyorlar, "en namuslu, en vefalı kadın tipiyiz. Ama kimse bizi savunmuyor. İkimize de tecavüz edildiğini düşün. Yani sana ve bana. Senin için herkes birbirine girer ama ben yine onların tabiriyle- orospuyumdur, kimse parmağını bile kıpırdatmaz. Karakolda sen hanımefendi muamelesi görürsün, ben orospu. Erkek arkadaşımla gezemem. Ahlak yakalarsa sana inanmaz. Bu adam senin pezevengin, der.
"Bize adınızı bahşeder misiniz, general?" diye sordu Dewi Ayu "Musashi."
"Eğer oğlum olursa adını Musashi koyacağım."
"Dua et, bir kızın olsun," dedi general. "Bir kadının bir erkeğe tecavüz ettiğini hiç duymadım.."
Sayfa 95 - DomingoKitabı okuyor
Sağduyuya Bir Tecavüz Olarak Antisemitizm
Modern antisemitizm,ulus-devletin daha genel gelişim çerçevesi içinde ele alınmalı ve aynı zamanda antisemitizmin kaynağı Yahudi tarihinin belli veçhelerinde,özellikle son yüzyıllarda Yahudilerin yerine getirdiği işlevlerde aranmalıdır.
Sayfa 33Kitabı okuyor
Sağduyuya Bir Tecavüz Olarak Antisemitizm
Eski ve modern sofistler arasındaki en belirgin farklılık,eskiler bir savın hakikat pahasına elde ettiği geçici zaferle yetinirken modernlerin hakikat pahasına daha kalıcı bir zafer elde etmeyi istemelerinde yatmaktadır.
Sayfa 31Kitabı okuyor
SİSTEM...
Var olan ekonomik düzeni niçin reddediyoruz? Çünkü, bu düzen bir insana, bir grup insana ya da çoğu insana seçme şansı vermiyor kesinlikle. İnsanlık onurunu çiğniyor. Hayvansı olan, bir insanın kötü ayakkabılarla ya da yalınayak dolaşması gibi somut yoksulluk olarak karşımıza çıkan çaresizlik ve sefalet değil sadece. Yoksul insanın seçme şansı vermiyor. İnsanlık onurunu çiğniyor bu düzen. Var olan düzeni yargılamamız, mahkum etmemiz için açlık çekmeye falan da gerek yok. Bir baba dürüst bir işçiyse ve oğlu da başka bir şey deneme şansı olmadığı için bir işçi olmak zorundaysa, burada onursuz olan, işçiliğin kendisi değil, işin çeşidi de değil, oğlun başka bir şansa sahip olamamasıdır. Bu oğul, ekonomik düzeni kendisine tecavüz eden bir toplum için nasıl sorumluluk alsın ki? Aç olmasa bile, bir kurbandır o artık…
