7 Mart 961
Aynı gün katliam başlar. Genç, yaşlı demeden bütün kadınlar, tecavüz edildikten sonra öldürülerek bir kenara atılır. Bebekler dahi boğulur ya da mızrakla öldürülür.
Bedevi aşiretlerinden Hasenan aşiretinin birbirine düşman iki kabilesi varmış. Birbirinden belki elli adamdan fazla öldürdükleri halde; Sipkan veya Hayderan aşireti gibi bir kabile karşılarına çıktığı vakit; o iki düşman taife, eski adaveti unutup omuz omuza verip, o haricî aşireti def'edinceye kadar, dâhilî adaveti hatırlarına getirmezlerdi. İşte ey mü'minler! Ehl-i iman aşiretine karşı tecavüz vaziyetini almış ne kadar aşiret hükmünde düşmanlar olduğunu bilir misiniz? Birbiri içindeki daireler gibi yüz daireden fazla vardır. Her birisine karşı tesanüd ederek, el-ele verip müdafaa vaziyeti almaya mecbur iken; onların hücumunu teshil etmek, onların harîm-i İslâma girmeleri için kapıları açmak hükmünde olan garazkârane tarafgirlik ve adavetkârane inad; hiçbir cihetle ehl-i imana yakışır mı? O düşman daireler ehl-i dalalet ve ilhaddan tut, tâ ehl-i küfrün âlemine, tâ dünyanın ehval ve mesaibine kadar birbiri içinde size karşı zararlı bir vaziyet alan, birbiri arkasında size hiddet ve hırs ile bakan, belki yetmiş nevi düşmanlar var. Bütün bunlara karşı kuvvetli silâhın ve siperin ve kal'an: Uhuvvet-i İslâmiyedir. Bu kal'a-i İslâmiyeyi, küçük adavetlerle ve bahanelerle sarsmak; ne kadar hilaf-ı vicdan ve ne kadar hilaf-ı maslahat-ı İslâmiye olduğunu bil, ayıl!..
Sayfa 20
Reklam
Türkiye'de cari kanunlara göre 18 yaşının altında ki bir kadınla evlenince tecavüz oluyor ve tecavüzcü koğuşunda 7 yıla kadar yatılabiliyor .Evlenilen 16 yaşının altında ise tecavüz suçundan hüküm 50 yıla kadar cezaya dönüşebiliyor .Ancak eğer kızların nikah kıyılmamışsa bu 'kişisel özgürlük' alanına giriyor ve suç olmaktan çıkıyor.Zina özgürlük /ahlak ,evlilik ise suç/ ahlaksızlık kapsamına alınmış durumda. Böylece helal olan yasak, haram olan özgürlük diye tanımlanmış oldu.
Ehl-i kin ve adavet hem nefsine, hem mü'min kardeşine, hem rahmet-i İlahiyeye zulmeder, tecavüz eder. Çünki kin ve adavet ile nefsini bir azab-ı elîmde bırakır. Hasmına gelen nimetlerden azabı ve korkusundan gelen elemi nefsine çektirir, nefsine zulmeder. Eğer adavet hasedden gelse, o bütün bütün azabdır. Çünki hased evvelâ hâsidi ezer,
Sayfa 13
Bununla birlikte, bu tür kısıtlamaları özgürlüklerine dayanılmaz bir tecavüz olarak gören, kendi değerlerinin ve inançlarının üstünlüğünü kanıtlama ihtiyacı duyan bazı insanlar da vardır. Ama sonuçta iddiaları yalnızca birkaç kişiyi ikna eder ve çok daha fazlasını kızdırır. Böyle olmasının nedeni çoğu kişinin fikirlere ve değerlere onlar hakkında düşünmeden inanmasıdır. İnançlarında güçlü bir duygusal içerik vardır. Düşünme alışkanlıkları üzerinde yeniden çalışmak istemezler ve siz onlara iddialarınız yoluyla doğrudan ya da davranışlarınız yoluyla dolaylı olarak meydan okuduğunuzda düşmanca bir tavır takınırlar.
Resûlullah'ın üzüntüsü...
Peygamber aleyhisselam, Ashab'a: "Develerinizi kesin ve başlarınızı tıraş edin" diye buyurur. Fakat Ashab yerinden kıpırdamaz. Bu, Peygamber emrine itaat ve riayet etmeme gibi. Sahabe ahlakı ve edebi içinde düşünülemeyecek, haddi tecavüz kabilinden sayılabilecek bir hareketsizlik değildir. Bir sarsıntı halidir. Resul aleyhisselam, buyruğunu üç kez tekrarlar. Sahabeler O'nun bu sözlerini işitirler ve sadece bakınmakla yetinirler. Bunun üzerine Resulüllah üzüntüyle çadırına döner. Müminlerin anası Ümmü ,Seleme (r.a.) ordadır. Resulûllah'tan üzüntüsünün sebebini sorar ve şu cevabı alır: "Üç kere, kurbanlarınızı kesin ve başlarınızı tıraş edin diye emir verdim, sözümü işittiler, yüzüme bakıp sözümü tutmadılar." Ümmü Seleme (r.a.) der ki: "Onları mazur gör, onlar bu sene Mekke'yi fethedeceklerini düşünüyorlardı; halbuki bu istekleri olmadı da, müşriklerin muradları hasıl oldu sanıyorlar. Eğer murad'i şerifiniz, develerini kurban edip başlarını tıraş etmeleri ise, dışarı çıkıp kimseye birşey söylemeden, kendi deveni kurban eyle ve mübarek başını tıraş eyle. Onlar bunu görünce tabi olurlar." Resul aleyhisselam öyle yapar. Ashab-ı Kiram da Resulüllah'a uyup hepsi kurbanlarını keserler ve başlarını tıraş ederler.
Reklam
"... Allah Teâlâ herkesin hakkını lâyıkıyla korur. Ne kadına zulmeder ne de erkeklerin hukukuna tecavüz ettirir. Allah (c.c.), erkeklere de kadınlara da hayat sahasını geniş yaratmıştır... " 𝙰𝚑𝚔𝚊𝚖 𝚃𝚎𝚏𝚜𝚒𝚛𝚒 2. 𝙲𝚒𝚕𝚝 𝚂𝚊𝚢𝚏𝚊 320
Neden bu erkekler kadın sadakatinden başka hiçbir konuyu namus meselesi saymıyor? Hırsızlık yapıyorlar, cinayet işliyorlar, yalan söylüyorlar, aldatıyorlar, başkasının hakkına tecavüz ediyorlar, kendilerinden güçlüler karşısında yaltaklanıyorlar ama erkeklikleri ve namus sadece kadın konusunda akıllarına geliyor.
İsrail’deki siyonist rejim, dünya üzerindeki bir halkın spor yapma olanaklarına, özgürlüğüne en fazla tecavüz eden rejimdir.
Demokrasinin Cinsiyeti
Carole Pateman’ın getirdiği bir dizi tezde hükmü kesinleştiren tecavüz meselesidir.Tecavüz duruşmaları, kadınların rızasına hala erkeklerin rı zasıyla aynı ışıkta bakılmadığını teyit eder.
Sayfa 52 - MetisKitabı okuyor
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.