Eskiden yeterdim kendime Artardım bile Şimdi ne yapsam nafile..! Ve Kim demiş 'can eskimez' diye Bu can tedirgin tende Can da eskimiş Ben de
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Zamanı geldi artık bilmelerinin! Taşların çiçeklenmesinin, Bir yüreğin tedirgin atmasının zamanı geldi. Zamanıdır artık zamanının gelmesinin.
Reklam
Kadir Mısıroğlu'nun Akıl Hastası Rolü
Bu sırada klinikte bizimle fikrî bir alâkası olmayan bir kadın profesör vardı: Günseli Koptagel! Bu kadın, benim klinik dahilinde hasta gibi hareket etmememden, doktorların ve hele Ayhan Bey'in odasına rahatça girip çıkmamdan tedirgin oluyormuş. Bir gün klinikle bu gibi odalar arasındaki kapıyı kilitletmişti. Bense arada bir telefon edebilmek için, buradan geçiyordum. Bu muameleye asâbım bozuldu. Tekmeyi bastım ve kapının bütün camlarını kırıp yine bildiğimi yaptım. Lâkin sonra da pişman oldum! Ayhan Bey'e karşı ayıp oldu, diye düşündüm. Birkaç saat sonra Ayhan Bey, beni yanma çağırttı ve bilâkis bu hareketimden memnun olduğunu söyledi. Zira Prof. Dr. Günseli Koptagel kendisine gelerek; « - Ayhan Bey, bu adam temâruz ediyor, sanıyordum. Fakat şimdi inandım ki; hastadır! Günahını almışım, kusura bakma!.» demiş ve yaptığım işi anlatmış. Bunları nakleden Ayhan Bey: «- İyi oldu. Senin raporuna ondan da imza alacağım!» dedi. Hakikaten O'nun da imza etmesiyle, bana bir rapor tanzim edip «hastahane ve hapishâne şartları hastalığının ilerlem esine sebep olduğundan, normal âile şartları içinde üç aylık bir tebdil havaya ihtiyacı vardır.» mütâleası ile beni Adlî Tıbb'a sevkettiler. - Kadir Mısıroğlu
Kadir Mısıroğlu
Kadir Mısıroğlu
Geçmiş Günü Elerken 2
Geçmiş Günü Elerken 2
“Geçmişe üzülmek, gelecekten tedirgin olmak; Allah’la arandaki perdedir. O perdeyi ateşe ver ki; ardından Allah görünsün!” | Mevlana Celaleddin-i Rumi |
Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen, boşuna yorma derdi; boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna. Tedirgin etme beni. Bu sefer geride bir şey bırakmadım. Tasımı tarağımı topladım geldim. Neyim var neyim yoksa ortaya döktüm. Beni bırakırsan sudan çıkmış balığa dönerim.
Oğuz Atay
Oğuz Atay
Ayrılıkta sevdaya dahil
Açılmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygın En görkemli saatinde yıldız alacasının Gizli bir yılan gibi yuvalanmış içimde keder Uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu kadın Çünkü ayrılık da sevdaya dahil Çünkü ayrılanlar hala sevgili Rüzgar uzak karanlıklara sürmüş yıldızları Mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan Onu çok arıyorum onu çok
Reklam
"Geçmişe üzülmek, gelecekten tedirgin olmak Allah ile arandaki perdedir. O perdeyi ateşe ver ki; ardından Allah görünsün."
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
🤍 Foto by
Derda Yuşa
Derda Yuşa
Bu akşam memleket gibiyim; Bir yandan içimde ötekileştirdiğim duygularımla Bütünleşme sürecine girerken, Bir yandan da ötekileştirdiğim duygularım kadar Kaygılı, tedirgin ve hassasım …
❝ Lâmekân..
Yalpalıyorum Allah’ım Sis bulutları inmiş gibi zihnime Eğrisini doğrusunu hesaplayamadığım ne varsa Gelip zincire vuruyor düşlerimi Düşene tekme tokat dalan bu dünyada Bir bebeğin ilk adımları kadar tedirgin kalbim .. Keşke düşsem diyorum. Düşsem toparlanırım Düşsem yerim belli olur hiç değilse Yerimi yurdum bilir, öyle kalkarım
Sizler, tüm umutları kesilmiş insanlarsınız! Sizler, dört duvar arasına mahkûm olmuş insanlarsınız! Sizler... sizler, dışarıda ve içeride hiçbir işe yaramaz, dünyaya yalnızca gün saymaya gelmiş zavallı insanlarsınız! İşte buraya bir silah koyuyorum, işte umutlarınız ve yaşamınızı kısıtlayacak, birinizi daha hayattan silebilecek gerçeklik; bunu
Reklam
Dizeler dans ediyor :)
Çok uzaklarda duran umutlarım Yüreğimi tedirgin ediyor bazan: Ardımda farkedilir bir iz bırakmadan Keder verecektir bana dünyayı terketmek. Yaşıyorum, yazıyorum övgü gözetmeden
Aleksandr Puşkin
Aleksandr Puşkin
Matem
Varlık Ergen
Varlık Ergen
varlikergen.com Türk Edebiyatında İlk! Hikâyelerimiz atalarımızın şu sözüyle başlar: Zaman tanrısı buyurunca insanoğlu hep ölümlü yaratılmış.* Ölüm, ruhumuzun en derin acılarında gizlenen bir sırdır. Matem ise biten bir yolculuğun, tedirgin edici bir mezarlığın ve sessiz bir vedanın adıdır. Yitirdiğimiz o güzel insanlara, saygıyla… “Sözün adımlarım için çıra, yolum için ışıktır.”** * Bilge Kağan, Orhun Abideleri Kül Tigin Anıtı ** Mezmurlar
güneşin doğuşu engellenemiyor be Abdül.
Haber: Abdülkadir Selvi: ''Özgür Özel’in diyaloğa açık bir liderlik sergilemesi onu Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’a göre bir adım daha ileriye çıkardı. ''Bu durumun en çok Ekrem İmamoğlu’nu tedirgin ettiği gözleniyor. Belli ki Özgür Özel’i hafife almış.''
kibrit çakıyorsun karanlıkta badem çiçeklerini görmek için ve mart denizlerinde tedirgin bir çift sarnıç gemisi gözlerin bir iş açacaksın sen başımıza yangın mı olur artık, bahar mı?
Can Yücel
Can Yücel
Adamın biri bir deniz balığı tutmuş günün birinde, o kadar sevmiş ki yanında hep kalsın istemiş. Her gün suyunu tazelermiş, denizden kova kova çekip taşıyarak. Bir süre sonra usanmış deniz suyu taşımaktan, musluk suyunu denemiş. Balık biraz tedirgin olmuş ama alışmış sonunda tatlı suya. Gel zaman git zaman adamın içine merak olmuş, tatlı suya alışan balık havaya da alışır mı diye... Balık önce boğulayazmış, debelenmiş, sonunda havaya da alışmış. Günlerden bir gün adamın denize gideceği tutmuş. Balığı da yanında. Koymuş onu çakıllığın gölgeli bir köşesine, kendi de denize girmiş. Çocuklar geçiyormuş oradan o ara. Balığı görmüşler. Nasılsa, acımışlar, bu balık karaya vurmuş, yazık, denize atalım, demişler. Adam deliler gibi yüzüp yetişesiye balık boğuluvermiş denizde. Tuhaf değil mi, kurtarmak istediği şeyi kurtarmak için ne gerekiyorsa yaptığını sanan kişinin, ömrünün sonunda o şeyi boğmakta en büyük payı kendi eliyle getirmiş olduğunu anlaması?
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.