İstanbul'da İngilizlerle işbirliği içinde olan Kürt liderlerin Mustafa Kemal'e karşı olmalarına mukabil Doğu'daki aşiret reislerinin İngiliz Binbaşı Noel gibi kışkırtıcılara rağmen onlara katılmayıp Sultan'a da, Milli Mücadeleye de bağlılık ifade ettikleri görülür. M. Kemal'e bağlılık göstermeleri çok çevreyi rahatsız
Sayfa 129 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
Alternatif Bir Açıklama
“Osmanlı hükümeti’nin muntazam bir süreç hedeflediği hâlde bunu gerçekleştirecek imkânlardan yoksun olduğuna inanmaktan yanayım. Yüz binlerce insanın yerini çok kısa bir süre içerisinde ve son derece primitif bir taşıma sistemi vasıtasıyla değiştirmek gibi önemli bir görev, Osmanlı bürokrasisinin gücünü tam anlamıyla aşıyordu. Ne mevcut kurumlar ne de memurlar, bu göreve uygundu. Üstelik Ermeniler tehcir ve yeniden iskân edilirken, ülkede ciddi yiyecek sıkıntısı çekiliyordu; ve sonuçta tamamıyla uygunsuz sıhhî koşullar altında, kısa süre içinde, büyük ölçekli salgın hastalıklar baş gösterdi.”
Sayfa 389 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
4 MÜZAKERE TEKLİFİNDE CEZA MEVZUSU
Sevr projesinde: Türkiye, harp esnasında kavaidi harbiyeye muhalif surette hareket etmiş veya Türkiye dahilinde mezalim icra eylemiş ve tehcir ve saire gibi hususata karışmış olan eşhası talepleri üzerine Düveli Müttefikaya (Yunanistan dahil) ve Türkiyeden arazi almış olan devletlere (Ermenistan ve saire) teslim edecektir. Eşhası mezkûre kendilerini talep eden devletin divanı harbi tarafından muhakeme ve tecziye edileceklerdir. Mart 1921 teklifinde: Düveli İtilafiye teklifatında bundan bahis yoktur. Ancak Bekir Sami Beyin İngilizlerle imza etmiş olduğu mübadele mukavelenamesinde elimizdeki bütün İngilizleri tahliye ederek bir kısım Türkleri mücrim addile İngilizler elinde bırakmağa muvafakat etmiş olması Sevr projesinde mevcut olan ahkâmı salifenin daha muhaffef bir şeklinden başka bir şey değildir. Mart 1922 de: Bu meseleden bahis yoktur. Lozanda: Bahis yoktur.
Sayfa 618
Tehcir Kanunu Yönetmeliği
“Buna göre, nakledilen Ermenilerin sevkleri için gerekli düzenlemeleri yapma görevi yerel yöneticilere veriliyordu (madde 1). Nakledilecek olan Ermenilerin, bütün taşınabilir malları ile hayvanlarını yanlarına almalarına izin veriliyordu (madde 2). Yol boyunca, yerel yöneticiler, iskân yerlerine ‘sevk edilecek olan Ermenilerin canlı mallarını’ koruyacak ve yolculuk boyunca ‘iaşe ve ibate [yiyecek ve yatacak yer]’ sağlayacaklardı (madde 3). Ermeniler, hükümet tarafından karar verilen yerlere yerleştirileceklerdi. ‘Bu köylerin, kamu sağlık şartlarına uygun, tarım ve inşaata elverişli alanlarda kurulması hususuna özellikle özen gösterilecekti (madde 4). Yeni köy ve kasabaların ‘Bağdat Demiryolu ile birleşme hatlarından ve diğer demiryolu hatlarından en az 25 kilometre uzak’ olması gerekiyordu (madde 6).”
Sayfa 248 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklamlar aracılığıyla yürütülen propagandaya bir örnek Alman otomobil firmalarının Türkiye'deki reklamlarından verilebilir. Bu reklamların neredeyse tamamında “üstün Alman teknolojisi” veya buna benzer ifadeler yer almaktadır. Ülkemizde de şubeleri olan Alman süpermarket zincirlerinin ürün raflarında da “üstün Alman kalitesi” ibaresine rastlanmaktadır. Bu şekilde bu reklamlar tüketiciye sadece temsil ettiklerini söyledikleri ürünleri değil, aynı zamanda fark ettirmeden “Almanların üstünlüğü” kanaatini de pazarlamaktadır. Sair reklamlarda rastlanan “İsviçreli bilim adamları”, “Fransız porseleni”, “İtalyan stili” vb. örnekler buna eklendiğinde zihinlerde doğan harita “üstün Batı malları” ve “aşağı yerli mallar” şeklindedir.
Sayfa 406Kitabı okudu
TEHCİR. 24 nisan 1915 Tehcir insani açıdan acı sonuçlar ortaya çıkarmış bir olaydır, tehcirin kendisi de bir sonuçtur. Bu sonucu ortaya çıkaran siyasi, sosyolojik,askeri, coğrafi sebepler bellidir. Bugün sahte hümanist tavırlarla Türk milletine saldıranların kim oldukları, kimin safında oldukları bilinmeyen birşey değildir. Tarihi olaylar sebep sonuç bağlantısıyla ele alınır. 1.Dünya savaşında, birçok insanın, birçok halkın, birçok milletin canı yanmıştır. Evet biz o savaşta millet olarak canı yananların başında yer aldık, biz düştük, biz düşünce herkes üzerimize çullandı.Üzerimize çullananlar sadece cephede savaştığımız ülkeler ve milletler değildi, içimizdeki Müslim ve ya gayri müslim,hemen herkes üstümüze çullandı, Brutuslar ın hançerini yedik, çok can, çok kan kaybettik, son bir refleksle ayağa kalktık,bir daha düşmemeye YEMİN ettik."Kılıç taşıyan kılıçla ölür" Türk atalar sözünde söylendiği gibi, biz yenilseydik biz yok olacaktık, bize kılıç çekenler yenildi bu akibete düçar oldular. İçimizde kripto torunları kaldı. O Brütüsların, kimisi siyasal İslamcı postuna büründü, kimisi Marksist Leninist, bir de afyon yutmuş meczup gibi bazı Türk İslam sentezcileri var onlara payanda olan. Şimdi daha gayretliler ama biz uyanığız.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.