Taha Akyol’un son kitabı 1914-1915 Felaket Yıllarında Osmanlı ve Ermeniler için tek kelimeyle ‘harikulade’ bir kitap diyebilirim. Aslında kitap CNN Türk’te 10 bölüm halinde yayımlanmış olan bir belgeselin genişletilmiş hali. Ancak benim gibi TV seyretme alışkanlığı az olan, kitap okurları için fevkalade güzel bir çalışma olmuş.
1914 ve 1915
Her şeyden önce bir sanatçının hayatı, eserleridir. Bu bakımından onu tanımanın en iyi yolu eserlerine bakmaktır. Ve diyebiliriz ki; yazmak değil, yazdığını okutabilmektir sanat!
Ciddi eserler vermek için, belirli bir alt yapıdan ve onu hazırlayıcı bir sistemin içinden geçmek gerekir.
O, yalnızca bir masanın başında kalem elindeyken yazmıyor.
Bir devlet kendi yurttaşlarını, hem de savunmasizlarini,çoluk cocuk,kadin yasli demeden,kök saldigi ortamlardan söküp bilinmez ve bitmez yollara salıyorsa, bunun sonucunda da bir halk büyük bir bölümüyle yok oluyorsa, bugün bizlerin bu durumu izah edecek kelimeleri tercih etme kivranışımiz,insan olma ozelligimizin hangi vasfıyla izah edilebilir? Buna soykırım mi desek,göç mü desek?diye cambazliklar yapacaksak,her ikisini de ayni ölçüde mahkûm edemeyeceksek, "soykırım " yerine "tehcir"i ,ya da "tehcir" yerine "soykırım "ı tercih etmekle insan oluşumuzun hangi onurunun parçasını kurtarmış olacağız!
HRANT
Güçlü bir devlet, kendi yurttaşlarını, hem de savunmasızlarını, çoluk çocuk, kadın yaşlı demeden, kök saldığı ortamlardan söküp, bilinmez ve bitmez yollara salıyorsa, bizlerin bu durumu izah edecek kelimeleri tercih etme kıvranışımız, insan olma özelliğimizin hangi vasfıyla izah edilebilir? "Buna soykırım mı desek, göç mü desek?" diye cambazlıklar yapacaksak, her ikisini de aynı ölçude mahkum edemeyeceksek, soykırım yerine tehciri, ya da tehcir yerine soykırımı tercih etmekle insan oluşumuzun hangi onurunun bir parçasını kurtarmış oluyoruz?
...Ermenistan'ın belli sınırları yoktur. Böyle bir sınırın varlığını ve nerelerden geçtiğini bugün için Ermenilerin kendileri dahi bilmemektedirler. Coğrafyacılar ve Tarihçiler de şimdiye kadar Ermenistan denen bölgenin kesin olarak sınırını çizmiş değildirler. Ancak bilinen bir gerçek varsa o da bu bölgede ilk çağlarda Urartular, Mitanniler ve daha başka eski kavimler gibi Ermenilerin de bulunduğu ve yaşadığıdır. Kısaca Ermenistan coğrafi bir bölge adı olup, pek çok kavimin burada yaşadığı, sadece Ermenilere ait bir bölge olmadığı tarihi gerçeklere uygun düşmektedir.
Her zaman her devirde bir süper güç, dünya siyasetinden çekilirse veya çekileceği anlaşılırsa, mevcut süper güçler tarafından dünyanın veya bölgenin siyasi haritası yeniden çizilir.
Franz Werfel’ın başyapıtı olan “Musa Dağ’da: Kırk Gün”, Almanya’da basıldığı ilk yıllarda Naziler tarafından yasaklanmıştır. Yazarın diğer eserleri ile birlikte bu kitapta meydanlarda yakılmıştır. Türkiye'de nadirkitap yada gittigidiyor sitelerinden bulunabilir.
Bu eser gerçek bir yaşam öyküsü olup “Musa Dağında Kırk Gün” Franz Werfel’in 1929
Ece Temelkuran , Venezuela izlenimlerini kitaplastirdigi Biz Burada Devrim yapıyoruz sinyorita kitabından sonra, bu kez Türk-ermeni ilişkilerini konu edinen Ağrı'nın Derinliği kitabında sözkonusu ilişkilere farklı bir boyuttan bakıyor. Diğer kitap gibi bu kitap da sarsıcı gerçekleri okurla başarıyla bulusturmus.
Türk ve Ermeni kimlikleri. Aynı