Veda, son derece güncel ve popüler bir konu hakkında yazılmış: Yapay zeka ve insanlığa etkisi.
Roman, anladığım kadarıyla iki binli yılların sonunda geçiyor. Yapay zeka günümüzdekinden de çok gelişmiş. Artık dünyada işlerin büyük çoğunluğunu robotlar ve robotlarla insanlar arasında yer alan, aşırı gerçekçi robotlar olan hümanoidler yapıyor. Fakat yapay zeka ile insanlık arasında süregelen bir savaş var. Hümanoidler için insanlar gereksiz ve zayıf, insanlar için hümanoidler insanlığı tehdit eden büyük bir tehlike...
Cheol ise tüm bunlardan habersiz, babasının çalıştığı Human Matters şirketinin kampüsünde huzurlu ve dış dünyaya kapalı bir yaşam sürüyor. Ta ki bir gün insan değil de kayıt dışı bir hümanoid olduğu gerekçesiyle bir toplama kampına hapsedilene kadar... Toplama kampında başka robotlar ve bir insanla tanışan ve yeni maceralara atılan Cheol, güven alanından çıkarak bir insan mı yoksa robot mu olduğunu çözmeye çalışırken, bir yandan da hepimizin zihninde beliren yapay zekanın geleceği ve insanlığın, duyguların, ölümün anlamı üzerine derin sorgulamalara giriyor.
Kitap bir bilim kurgu ve distopyadan ziyada felsefi bir kurguydu. Daha hareketli, kapsamlı ve daha edebî bir dille yazılsa bayılarak okurdum. Bu hâliyle de iyi bir kitap ama okurken sürekli daha iyisi olabilirdi diye düşünmeden edemedim. Bu yüzden konusu gerçekten ilginizi çekiyorsa okumanızı öneririm
Puslu Kıtalar Atlası
Eflâtunî bir girdap içinde büyük daireler çize çize derinlere doğru efsunlanmış ve yarı-anestezik bir halde duhul ederken birden son sayfaya gelmemle birlikte geceyarısının bir kör
