Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Eksik bir yüz Tükenmez kalemin maviliğinde Tek gözler Yarım burunlar Biraz dudak Hangi kadınlar bunlar Hiç görmediğim Birbirine benzer Ben miyim? Belki. Tükenmez kalemin izlerinden de gidilir mi? Emre idi, İlk o başlattı İri gözlerin altında Yarım kalan kadın yüzlerini İlkokuldaydık daha Üstelik şu meşhur çizgi kadınlar da yoktu Şimdi arayıp bulsam Hadi biz de tükenmez biraz kadın yüzü basalım çizelim her yere diye Dali bıyıklarıyla güler Herkesin beklentisini boşa çıkarmış Bu kadına.
#Hıdrellez
Çok ama çok güzel 💗 Hıdrellez duası: "Sevdiğim kim varsa, kendim de dahil sevebileceğim herkes de dahil, sağlığı iyi olsun Kalbi ritmini çalsın, yanakları kiraz pembesi, dudakları bal olsun Teni sıcak kalsın, enerjisi dışına taşsın Ciğerlerinden nefes, midesinden gurultu, bacaklarından güç eksik olmasın Kanı bol olsun, damarlarında dönüp
Reklam
35 yaşındasındır oğlun 17 olmuştur falan ;)
Ben ilk kez ilk okul öğretmenime aşık oldum sonra bir sınıf arkadaşımı sevdim gibi bişe oldu lisede bir delikanlı sevdim ilk aşkımdı. Evlendik. Hatta çocuk da yaptık. Cinsiyetini bile bilmeden doğuma girdim ama ben hissediyordum oğlandı, ona o kadar bağlanmıştım ki karnımdayken herşeyimi anlatıyor, müzik dinletiyorum, odasını kitaplarla
Gardiyan hüzün uğramıştı. Mutlulukla görüş bitti demeye gelmişti belli ki.
Sessizleşirdi dünya. Doğrulurdu yattığı kaldırımdan. Ellerinin arasına hapsederdi yüzünü. Bir boşluk gelirdi o anlarda. Düşünce boşluğuydu. Gardiyan hüzün uğramıştı. Mutlulukla görüş bitti demeye gelmişti belli ki. İşte o an hayattan dışarı çıkma vaktiydi. Bir çizgi vardı sanki ve o çizgiyi çoktan geçmişti. Bir şeyler mırıldandı o anlarda. Albert Camus’un birkaç satırıydı bunlar: ‘’Şimdi kalıntılar arasında dolaşıyorum. Kuralsızım, tereddütler içindeyim, yalnızım ve bunu kabullenerek, tek oluşuma ve kusurlarıma boyun eğdim. Tüm yaşamımı bir nevi yalan içinde yaşadıktan sonra, bir doğru yaratmak zorundayım.’’ Güzel demişti. Doğru vaktiydi. Düşündü, dışarısına gitmek lazımdı yaşamın. Zamana bırakmalıydı belki de. Yine sevdiği bir şarkının iki dizesini hatırlar, mutlu olurdu belki. Kim bilir? Hayattan dışarı çıkma vakti Ahsen Tuğçe Saçtı Sis dergi
Bu, afyon ruhu gibi baygın mahalleden, Hayalimde tek çizgi bir sen kalmışsın, sen! Ahmet Muhip Dıranas
*ALGI OPERASYONU* 1989 yılı.. *.Türkiye ilk defa pizza dükkanlarıyla tanışır.* *Türkiye’ye* birkaç *dükkan açarak* pazarın nabzını yoklayan ünlü marka *aldığı sonuçla şoka girer.* Bekledikleri gibi olmaz. *Boğazına düşkün olduğu için pizzayı seveceğini düşündükleri Türk tüketicisi, pizzayı sevmez.Dükkanlar kapatılır.Geri dönülür.* 1991
Reklam
Elimde bi' tek gururum İçimde biten umudum Yüzümde bi'kaç çizgi daha..
The Worst Person in The World
“…Ben artık yaşlı bir adamım. Başıma geleni bir bakıma bekliyordum. Hastalanmadan çok önce pes etmiştim. Ciddiyim. En sevdiğim eski filmleri tekrar tekrar izliyorum. Lynch filmleri, Godfather II… Dog Day Afternoon’u kaç kere izleyebilirsin ki? Bazı dinlediğim müzikleri hiç duymamış oluyorum. Ama aynı zamanda eski şarkılar da oluyorlar. Ben büyürken çıkan ama hiç bilmediğim tarzda müzikler. Sanki (hayattan) çoktan vazgeçmiş gibiydim. Ben internet ve cep telefonlarının olmadığı bir çağda büyüdüm. Hayır ama cidden… Eski kafalı moruklar gibi konuştum. Ama bunun hakkında çok düşünüyorum. Benim bildiğim dünya kayboldu gitti. Benim için bütün olay dükkânlara gitmekti. Müzik dükkânlarına. Tramvaya binip Grünerløkka’daki Voices’a giderdim. Pretty Price’daki ikinci el çizgi romanlara bakardım. Gözlerimi kapattığımda Majorstua’daki Video Nova’nın reyonlarını görebiliyorum. Ben kültürün nesneler aracılığıyla aktarıldığı bir zamanda büyüdüm. Çok ilginç geliyorlardı çünkü o nesnelerle beraber yaşıyorduk. Onları tutup kaldırabiliyorduk. Elimizde tutabiliyorduk. Karşılaştırabiliyorduk. Sahip olduğum tek şey bu. Ben hayatımı bunu yaparak geçirdim. O tarz şeylerin koleksiyonunu yaparak; çizgi romanlar, kitaplar… Ve bunu 20’li yaşlarımın başında artık bana güçlü duygular vermese de yine de yapmaya devam ettim. Ve… Şimdi elimde kalan tek şey bu. Kimsenin umurunda olmayan aptal saptal şeylerin bilgi birikimi ve hatıraları…”
.... Siyasi İslam’ın Atası: Osmanlı Uleması Yalnız Olan Yozlaşır Sizce neden yozlaşan inançlar dünyanın her yerinde aynı etiklere sebep oluyor? Aslında anlaşılması güç değil, güç yozlaştırır. Şimdilik dünyayı bırakalım da son günlerde özellikle de sosyal medya fenomenleri sayesinde tekrardan alevlenen “Siyasal İslam” tartışmalarının özüne
Yazmak ve sevmek arasında ki ince çizgiyi bilir misiniz efendi Kafka Kafka ; Hayır , neymiş o çizgi Nefret efendim , nefret sevgiyi de yazmayı da bitiren tek şeydir
Franz kara
Franz kara
1.164 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.