Nitekim "O gün size verilen bütün nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz." (Tekâsür, 102/8.) ayeti; zamanını, hesabını vereceği güzel işlerle değerlendirme konusunda müminlere ciddi bir bilinç ve şuur kazandırmaktadır.
“Nihayet o gün nimetlerden elbette sorguya çekileceksiniz.”
(Tekâsür, 102/8)
Mesaj:
389. Dünya nimetleri imtihan sebebidir. Hesabı verilemeyecek nimet kişiye dert olur.
390. Şükür, nimeti yerli yerinde kullanmak ve nimetin asıl sahibini tanımakla yerine gelir.
Tekâsür Sûresi / 1-2.Ayet
Çoklukla böbürlenmek sizi kabirleri ziyarete kadar oyaladı.
Mezardakileri de saymaya varıncaya kadar yahut ölüp mezara gidinceye kadar bu hâle devam ettiniz.3 Diğer bir anlam ise mal ve servetle böbürlenip oyalanmanın mezara kadar devam etmesidir ki bu türlü yaşantının âkibeti devamındaki âyetlerde belirtilmektedir.
Tekâsür Sûresi / 3.Ayet
(Bundan) sakının! Yakında (kötülüğünü) bileceksiniz.
Tekâsür Sûresi / 4.Ayet
4. Yine sakının ki siz (âhirette de bunun kötülüğünü) bileceksiniz.
Tekâsür Sûresi / 5.Ayet
Eğer siz kesin bilgi ile (hakikati) bilseydiniz (böyle yapmaz, övünmezdiniz).
Tekâsür Sûresi / 6.Ayet
Andolsun ki siz (bu kötü amellerinizin karşılığında) o alevli ateşi göreceksiniz.
Tekâsür Sûresi / 7.Ayet
Yine andolsun ki siz onu yakîn gözüyle (kendi gözlerinizle) göreceksiniz.
Tekâsür Sûresi / 8.Ayet
Sonra andolsun ki o gün (siz, verilen) nimetlerden sorulacaksınız.
Allah’ın huzurunda bu sorguya kesin inanan insanın yaşantısı, İslâm’a uygun olur ve şükrün gereğini yerine getirir. Helâl kazanır, helâle harcar. Lüksten, israftan kaçınır ve infak etmesini bilir.
Tekâsür Sûresi / 1-2.Ayet
Çoklukla böbürlenmek sizi kabirleri ziyarete kadar oyaladı.
Mezardakileri de saymaya varıncaya kadar yahut ölüp mezara gidinceye kadar bu hâle devam ettiniz.3 Diğer bir anlam ise mal ve servetle böbürlenip oyalanmanın mezara kadar devam etmesidir ki bu türlü yaşantının âkibeti devamındaki âyetlerde belirtilmektedir.
Tekâsür Sûresi / 3.Ayet
(Bundan) sakının! Yakında (kötülüğünü) bileceksiniz.
Tekâsür Sûresi / 4.Ayet
Yine sakının ki siz (âhirette de bunun kötülüğünü) bileceksiniz.
Tekâsür Sûresi / 5.Ayet
Eğer siz kesin bilgi ile (hakikati) bilseydiniz (böyle yapmaz, dünyalıklarla övünmezdiniz).
Tekâsür Sûresi / 6.Ayet
Andolsun ki siz (bu kötü amellerinizin karşılığında) o alevli ateşi göreceksiniz.
Tekâsür Sûresi / 7.Ayet
Yine andolsun ki siz onu yakîn gözüyle (kendi gözlerinizle) göreceksiniz.
Tekâsür Sûresi / 8.Ayet
Sonra andolsun ki o gün (siz, verilen) nimetlerden sorulacaksınız.
Allah’ın huzurunda bu sorguya kesin inanan insanın yaşantısı, İslâm’a uygun olur ve şükrün gereğini yerine getirir. Helâl kazanır, helâle harcar. Lüksten, israftan kaçınır ve infak etmesini bilir.
Cenâb-ı Hak buyurmuştur:
"Sakının, eğer (kıyâmet günü size ne yapılacağını) il- me'l-yakîn (kesin bir bilgi ile) bilseydiniz! Andolsun o kız- gın ateşi muhakkak görecektiniz! Yâni dünyada... Yine de andolsun, onu muhakkak ayne'l-yakîn (kesin bir görüşle göreceksiniz." (Tekâsür: 5-7) yâni âhirette göreceksiniz!
Mâdem ki durum budur, belli oldu ki, âhiret mülküne elverişli olan kalb, ancak dünya mülküne elverişli olan şa- hıs gibi, pek nadir bulunur.