Her şeyi yarına bırakmak, ertelemek, eyleme geçmemek “sorumsuzluğun” ürünü değil, tersine sorumluluk duygusu ile irkilmenin yarattığı donukluğun sonucudur. Oblomov, uyuşukluk değil, belki fazla uyanıklığın; hayata yukarıdan bakmanın, bütün sonuçları görerek “son”ları karşılamak istememenin yıkılmışlığıdır. Yalnızlık, “sigara külü kadar yalnızlıktır” Oblomov. İçe dönmek, kendinden ibaret bir dünya kurarak yaşama havlu atmaktır. ”Gölge etmeyin başka ihsan istemem “ demektir. Ölümü, “yaşayan ölü” haline dönüşerek yenmek, hayat kıvılcımlarını yok ederek ölümün işlevini elinden almaktır.