Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Merhum Tufan Paşa, Haçın'ın Milli Kuvvetler tarafından muhasarası esnasında Ermenilerin muhasarayı yararak Türk köylerini yağma ve katliâm eylediklerini görmüş, Haçın'dan çıkan yukarıdaki bahsettiğimiz Ermeni saldırganlarını takip etmek üzere Kozan tarikiyle Feke üzerinden arkadaşlarıyla bunlara karşı yürümüştü. Bu yürüyüş esnasında aklına gelen ilk tedbir, bütün müftülere birer telgraf çekerek "Müslümanların malları yağmalanmakta, din, namus ve şeref-i milli bugün Ermeni canilerin eline düşmüş ve düşmekte olduğundan bütün din adamlarının köylerinde, kasabalarında eli silâh tutan Müslümanlarla beraber Ermeni canilerinin karşısına çıkmalarını" rica etmişti. Yirmi dört saat geçmeden müftüler, din adamlarımız bu emre itaat etmişlerdi. Müslümanlığın, Türklüğün, milliyetçiliğin, Türk bayrağının yere düşmemesi için saldırıcı Ermenilerin karşısına çıkan müftüler, müfreze kumandanı vazifesi takınarak Tufan Paşa'ya "Emret, işte geldik!" demişlerdi. Ermeni saldırıcılarını Türk köylerinden çıkartarak Haçın kasabasına tekrar geri çekilmelerini teminde ve Haçın'ın sükûtunda, Milli Kuvvetler içerisinde bir nefer gibi çalışan bu din adamları bir tarafta; bizim Hürriyet ve İtilafçıların yine din maskesi altında dini, Müslümanlığı hiç kimseye bırakmayan hocaları diğer tarafta... İkisini kıyas etmenin artık ne dereceye kadar doğru olduğuna dair kararı okuyuculara terk ediyoruz.
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Berkiyaruk'un, aleyhine olan durumu düzeltmek, bunun için de ilk şart olan sultanlığı tekrar elde etmek üzere Huzistan'dan Bağdad'a doğru giderken uğradığı Vâsıt şehrinin askerleri tarafından yağma ediliş şekli, bu Selçuklu hükümdarının devlet reisi değil, bir çete reisi durumuna düştüğünü gösteriyor. Halkın malı müsadere edilmekle kalmamış evlerinin çatılarına varıncaya kadar yıkılmıştır.
559 syf.
9/10 puan verdi
·
55 günde okudu
Kitapları ne öldürdü?
Bu kitap o kadar da uzun olmamasına rağmen belki de benim uzun sürede onu okumamla, belki de kendi yapısıyla, anlattıklarıyla, belki de yazarın anlatım tekniğiyle benim için hikâyenin de üstüne bir hikayeye sahip. Bu kitabı okurken yaşadıklarımı çok net hatırlıyorum. Bazı yerlerini nerede okuduğumu, nasıl tepki verdiğimi çok net şekilde hala
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202232,8bin okunma
Daha önce, ziraatın zorla ortaklaştırılması sırasında Ukrayna ve öteki ziraatçı alanlarda olduğu gibi Kuzey Kafkasya da aynı trajediye katlandı: Açlık ve toplu baskı. Nüfusun %7 si bu dönemde eridi. II.Dünya Savaşı sırasında Kuzey Kafkasya'da olup bitenler Sovyet, propagandasıyla gerçek arasındaki büyük uçurumu en iyi bir biçimde gösterdi.
Reklam
İbni Kayyim, bunu izah ederek, türbeleri, ölüleri vesile etmeyi, “İmam-ı Masum" veya "Mehdî" fikirlerini reddetmektedir. Bir takım ölülerin dünyevi tasarruflarını kabul etmeyi de, bu tenkide zıt görmekte delill ve işi, şirk'e kadar vardırmaktadır. Bir adam, atasının, hocasının ve büyüklerinin kabrini hürmeten ve onlara dua
Sayfa 613
Biliyorsunuz, para her kötülüğün kaynağıdır.. O da, paranın tipik bir ürünü. Rearden, Francisco’nun bu sözü duyabileceğini sanmamıştı, ama genç adamın ciddi ve nazik bir gülümsemeyle oraya döndüğünü gördü. “Demek paranın her kötülüğün kaynağı olduğunu düşünüyorsunuz,” dedi Francisco d’Anconia. “Peki, paranın kökünün ne olduğunu hiç sorguladınız
dilhun

dilhun

@fevgo
·
20 Kasım 2023 22:35
Şu iğrenç para bütün ilişkileri bozuyor!
_Psikolojik Harp_ İkna, Hipnoz, Büyü, Algı...
_Psikolojik harp, dünyanın en güçlü silahıdır. İnsan zihnini biçimlendirme sanatıdır. Aldatmadır, hiledir, düşünceleri manipüle etmek ve zehirlemektir. Düşmanı suya götürüp susuz getirmektir. Var olmayanı varmış gibi göstermek, var olanın zihinlerde reddedilmesini sağlamaktır. Başkalarının etkisi altında oldukları halde kendi iradeleriyle hareket
_Türkler, hür ve bağımsızdırlar. Gururları çok yüksektir. Gururludurlar fakat asilzadelik taslamazlar. Türklerin karakterinde büyük tezatlara rastlanır. Hem sert ve dik başlı hem de yumuşak ve sabırlıdır. Yırtıcılığı İskitlerden, yumuşaklığı da Yunan'dan almışlardır. Fetihçi ve cahil olduklarından bütün uluslara tepeden bakarlar. Aralarında
99 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.