Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ekonomi daha çok insanın psikolojisi üzerinde gelişiyor; beğenilme, ayrıcalıklı olma dürtüsü kışkırtılarak varlığını sürdürüyor. Temel sâik daha çok sahip olmak, daha farklı sahip olmak, kimsede olmayanı edinmektir. “Başkasında olmayanı gözlere sokmak ayıptır,” demek gibi bir şey yok, aksine başkasında olmayana sahip olmak ve gözlere sokmak revaçta.
Sayfa 77
Sahip olmak ya da olmak 4
Bir din, insanı doğru yönde davranmaya yöneltebiliyorsa, bir sürü doktrin ve ideoloji yığınından daha yararlıdır. Temel dinsel davranış biçimimiz, karakter yapımızın bir belirişi olarak da de- ğerlendirilebilir. Çünkü biz, yücelttiğimiz değerlere bağlıyızdır ve bizim davranışımıza yön veren, bu yüceltilen şeylerdir. Bi- reyler çoğu kez toplumda
Reklam
240 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Sun Tzu
Sun Tzu
Eski Çin imparatorluğundan günümüze kadar ulaşan, Sun Tzu ustanın yazdığı ve öğrencilerinin de yorumladığı Savaş Sanatı öğretilerini bilmemek bence çok büyük eksiklik olur . Temel savaş stratejilerinden tutun gündelik hayatımıza kadar etki eden bu öğretiler şimdiki okuyucular için biçilmiş bir kaftan. Bu eseri okuduktan sonra hayata bakış açınız muhtemelen değişecektir. Ayrıca Savaş Sanatı öğretilerini ekonomi ve finans alanına da uyarlayabileceğimiz çok işlevli bir eser olduğunu düşünüyorum. Söyleyecek başka bir şey yok ya da belki iyi ki okumuşum diyebilirim .
Savaş Sanatı
Savaş Sanatı
Savaş Sanatı
Savaş SanatıSun Tzu · Kastaş Yayınları · 201239,1bin okunma
Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın dağıtılması, Cumhuriyet Halk Fırkası’nın hiçbir muhalefet olmadan tek başına iktidarını başlattı. Mustafa Kemal yeni düzeni 27 Ocak 1931’de İzmir’de yaptığı bir konuşmada anlattı. “Fırkamız diğer memleketlerde olduğu gibi herhangi bir politik fırka gibi telâkki edilmemelidir... Her sınıf halkın menfaatlerini müsavi
Sayfa 549Kitabı okudu
ne cümle ama..
Ekonomi, toplum varlığının temel sebebi değil, görüntülerinden biridir. Temel faktör, inançtır. Ekonomi de bir etken olarak öbürlerine etki yapar, etki kabul ettiği gibi. Ama temel olma niteliğini ancak insanlar materyalistleştikçe kazanır.
Kapitalizm, her şeyi yüzeysel bir şekilde eşitlemek, etkisiz kılmak, çerçeve içine/kayıt altına almak, duyarsızlaştırmaktan başka bir şey bilmez. Koyduğu bu yasa doğrultusunda hareket eder. Bu temel süreci aynı zamanda ekonomi politik denilen "belirleyici" maskenin ardına gizlemeye çalışır. Çok çeşitli biçimlere sahip devasa bir makineye benzeyen güncel kapitalist sistemde simgesel (bağış ve karşı bağış, karşılıklılık ve iade etme, harcama ve kurban etme) düzen sıfırı tüketmiş durumdadır.
Sayfa 69 - Üretimin Sonu/KindleKitabı okuyor
Reklam
Öğretim ve Eğitim
Çağımızın üstün düşüncelerinin ilk sırasında şu fikir bulunuyor: Eğitim ve öğretimden beklenen sonuç, insanları iyileştirmek ve hatta eşit kılmaktır. Sürekli tekrar edilen bu iddia, sonunda demokrasinin en sarsılmaz bir inancı haline gelmiştir. Bir zamanlar kilisenin dogmalarına dokunmak ne kadar tehlikeli idiyse, bugün de bu inanca dokunmak o
Simon'a göre, mantıklı davranmaya çalışıyoruz ama bunu çok sınırlı bir ölçüde becerebiliyoruz. Simon'a göre dünya bizim sınırlı zekâmızla anlayabileceğimizden çok daha fazla karmaşık. Bu da, iyi bir karar vermede karşılaştığımız temel sorun genelde bilgi eksikliği değil de, o bilgiyi işleme kapasitemizin sınırlı olduğu anlamına geliyor. Bu düşünce, internet çağına girmenin bugün içinde bulunduğumuz kötü durum düşünüldüğünde kararlarımızın kalitesini iyileştirmediği gerçeğiyle kanıtlanmış oluyor.
Sayfa 222Kitabı okudu
Afrika'nın son dönemde büyüyememesinin altında yatan temel neden politika, başka bir deyişle YUP'lar aracılığıyla kıtaya empoze edilmiş olan serbest ticaret ve serbest piyasa politikasıdır. Doğa ve geçmiş bir ülkeyi belli bir geleceğe hapsedemez. Soruna neden olan politikaysa, gelecek çok daha kolay bir şekilde değiştirilebilir. Afrika'nın asıl trajedisi sözde kronik büyüme başarısızlığı değil, bizim tüm bunları göremeyişimizdir.
Sayfa 164Kitabı okudu
"Kapitalizm" Hollanda menşeili bir sözcüktür; on altıncı yüzyılda Hollanda'daki mali devrimi günlerinde, "kapitalist" en üst baremden vergilendirilebilen -dolayısıyla çok parası olan- kişi anlamına geliyordu. Politikada yirminci yüzyıl boyunca "kapitalizm" antik dönemdeki (Platoncu/Aristotelesçi) oligarşi -zenginler rejimi- karşılığı olarak kullanılmıştı. Temel aidiyet eşitliği ilkesi nedeniyle milliyetçiliğin ayrılmaz bir parçası olan daimi sosyal hareketlilik koşullarında, bu politik yorumun anlamı yoktur. Ancak ekonomik bir kavram olarak kapitalizm son derece anlamlıdır: bu terim spesifik olarak modern ekonomiyi, yalnızca Milliyetçilik Çağı'na özgü ayrı bir ekonomiyi anlatır. Başka bakımlardan farklılık gösterse de her şeyin geçime endekslendiği daha erken dönem ekonomilerinin aksine, kapitalist ekonomi büyümeye endekslidir. Kapitalist ekonomi çerçevesinde ekonomik faaliyetin birinci amacı zenginliğin getirebileceği refah değil, zenginliğin artırılmasıdır. Kapitalizm çerçevesinde kişi yaşamak için çalışmaz, çalışmak için yaşar.
Sayfa 32 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.