_Nevroz, anormalliktir.
_Nevrotik, anormal davranışlı, kültüründen sapmış, ruhsal bozukluğu olan kişidir. Nevrotikler, kültürün üvey evlatlarıdır.
_Nevrotik bir insan, kendini, kendi yoluna dikilen bir engel olarak görmektedir.
_Nevroz, kişinin normal gelişimini engeller ve baş edemediği çatışmaların içine düşürür.
_Anormal davranan herkes
_Nevroz, farklı nevrotik eğilimlerin catışması sonucunda ortaya cıkar. Nevrotik eğilimler birbirlerini pekiştirip guclendirmekle kalmayıp, yeni catışmalar da yaratırlar. Nevroz, küçük evrenlerden oluşan bir büyük evren’dir.
_Her nevrotik belirti, altta yatan bir catışmayı gösterir. Çatışma belirtileri: Tutarsızlık, yorgunluk ve hırsızlıktır.
_Şeytanla anlaşmak, yani Nevrotik kişinin kendi benliğinden vazgeçmesi, ruhunu satmasına karşılık gelmektedir. Psikiyatride bunu "kişinin kendine yabancılaşması" olarak adlandırıyoruz. Tıpkı bellek kaybı ve kişiliksizleşmede olduğu gibi kişi, kimlik duygusunu yitirmiş, kendine aidiyeti kalmamıştır. Sanki bir sis bulutu icindeymiş gibi
Görüşlerimi toparlamaya hazırlanırken, bu bölümde birkaç noktaya temas etmek istiyorum. Öncelikle, İngilizlerin Hindistan'da yaptıkları her şeyi kötülemek gibi bir niyetim olmadığını söyleyeyim. İnsanoğlunun yaptığı her işte olduğu gibi sömürgeciliğin de olumlu ve olumsuz tarafları vardı. Hindistan'daki bütün İngiliz yetkililer Clive
Maslow'un ihtiyaçlar piramidinin en tepesinde kendini gerçekleştirme ihtiyacı yer alır. İnsanoğlu kendini ve kendi dünyasını anlama, bilme konusunda güçlü bir arzuya sahiptir. Üstelik insan boş, yalnız, güzel olmayan bir dünyada yaşamak istemez. İnsanoğlu güzelik ve sanata ihtiyaç duyar ve estetik şeyler yaratmak, takdir edilmek ister.