Tarih okumalarına başladıktan sonra ilk farkındalığım “yazılı-resmi tarih” ile “gerçek-yaşanmış tarih” in büyük bir kısmının farklı olduğu, bu nedenle o zamanlara şahitlik edenlerin, varsa hatıratları ya da eserlerinin tarihi bir veri olarak okunması gerektiği oldu. Feridun Kandemir’in eseri de Osmanlının son dönemini anlatan bu tür eserlerden.
İngiltere, nasıl olup da 1914 Temmuz Krizi'nden itibaren Osmanlıları strateji ve realpolitiğin temel kurallarına temelden aykırı düşen bir hafiflik içinde ele almıştır? Bunun sebebi anlaşıldığında, Osmanlıların Birinci Dünya Savaşı'na giriş nedenleri de çok daha iyi anlaşılacaktır.
Osmanlılar Avrupa'dan ayrılmış, fakat
Bir ay süren diplomatik kargaşadan sonra su, kaynama noktasına ulaştı. 28 Temmuz 1914 günü, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun Tuna filosu, Sırbistan'ın başkenti Belgrad'ı bombaladı.
Hükümete sadık kalacaklarını bildiren Ermeni liderleri, daha Osmanlı seferberliğinin ilan edildiği gün yani 21 Temmuz 1914'te, Daşnakların İstanbul'daki merkezlerinde toplanmış ve taşradaki şubelere gizli direktifler göndermişlerdi. Bu direktiflere göre, eğer Rus ordusuOsmanlı sınırını geçer ve Osmanlılar da gerilerse Ermeniler hemen silahlı harekete başlayacak, Osmanlılara saldıracak, onları iki ateş arasında bırakacak, gerekli binaları bombalarla uçuracak ve "levazım kafilelerini" vuracaklardı. Osmanlı ordusu ilerlediği takdirde de silahlarıyla Ruslara katılacak, Türk ordusunda askerlik yapmakta olanlar birliklerinden kaçarak çeteler meydana getireceklerdi. Çünkü kendi deyişlerine göre "yirminci asır medeniyetine bir hakaret olan" Türk canavarını öldürme zamanı gelmişti.
4 Ağustos- 1914'te savaşın ilan edilişi ve Sosyal Demokra- si'nin çöküşü)
9 Kasım- 1918'de Berlin'de Kayzer'i deviren 'Kasım Devrimi'. Spartakist Günleri Liebknecht'in desteklediği ama diğer Spartakist liderler tarafından çok eleştirilen ayaklanma girişiminden sonra, Berlin'de Ocak 1919'da yaşanan