"Son günlerde haddini aşmaya başladın. Seni çoktan cellâda vermem gerekirdi, ama mazide yaptığın hizmetler gözlerimi kamaştırır. Git, kendini zindana kapattır. Hakkındaki hükmü sonraya bırakıyorum. Lâkin ümitlenme, bu karar ölüm de olabilir."
Temür Melik acı acı güldü. Ellerini göğsüne kavuşturarak Alâüddin Muhammed'i selâmladı.
"Biz senin için ölelim, sen yeter ki bizim için yaşa Sultanım!.."