Kayseri’deydik, Büyük Doğu teşkilatında... Bir adam getirdiler, “şununla iki kelime konuş!” dediler bana... Adam geldi. Elinde sigara, Ramazan günü... Anladım ne tip olduğunu...
Hitap ettim:
“– Sigaranı at da öyle gel karşıma!”
Gayet ucuz bir formülü vardır bu işin... Günün hemen bütün formülleri gibi...
O da aynı şekilde cevap verdi:
“– Allah’ın bildiğini kuldan niye saklayayım?”
Bu umumî formül...
Devam ettim:
“– Allah senin tenasül aletin olduğunu da biliyor. Niye saklıyorsun?”
Bozuldu, kala kaldı, hiçbir şeye aklı eremedi.
Dar milliyetçilik insanı daima tenakuza (çelişkiye) sevk eder. Mesela Novoe Vremya'lı bir milliyetçi "Rusya Ruslar içindir" deyip, gayri Rusların Ruslarla müsavi(eşit) hukuka malik olmasını katiyen reddettiği halde, Bulgar veya Sırpların Türkiye'de Türklerden, Hırvat veya Slavyanlerin Macaristan'da Macarlardan hukuken ufacık farklarını görürse kıyamet koparır!.. Eğer fikri milliyet bu dar çerçeveden kurtarılıp esbabı mütenevvi tarihiye ile bir hudud dahiline sıkıştırılmış muhtelif milletlerin münafii birbirlerinin izaleyi milliyetlerine uğraşmakta değil belki ünsiyet(arkadaşlık) ve muhabbetle intizacılarına(kaynaşma) çalışmakta aransa, bu açık tenakuzlara düşülmezdi. Lakin iş yalnız tenakuz fikri ile de kalmaz! Dar milliyetçilik tesiri ile dünyada birçok insan kanı beyhude dökülür.
İbn Tufeyl, selim bir aklın doğruları ile sahih bir dinin doğruları arasında hiçbir tenâkuz bulunmadığı yolundaki fikrini Hay b. Yakzân'la dile getirmektedir.
Makrizî'nin "en-Nizave't-tehâsüm fi ma beyne Beni Ümeyye ve Beni Haşim" adlı kitabı da başından sonuna kadar Emevi ve Haşimi kolları arasında yıllarca sürüp giden bu kabile rekabetini anlatmaktadır.
Aldatıp oyaladı o çoğaltma yarışı sizleri
Tekasur Suresi
Yani burada kastedilen şunları çoğaltmanın fani hayatta insanı aldatıp ahirete yapılan hazırlığı bozması :
Para, mal mülk ,kariyer, makam, oy, toprak, çocuk, dünyevi hırslar, sosyal medya istatistiği video oyunu istatistiği vs. Arttırılabilir