Tekâsür kavramı Câhiliye toplumunun zihniyet yapısını tanıtmakla birlikte evrensel bir mesaj da içermekte, genel bir tesbit ve dolayısıyla uyarı anlamı da taşımaktadır. Nitekim birkaç asırdır özellikle “gelişmiş” denilen ülke ve toplumlarda hâkim zihniyet olan kapitalizmin esası da durmadan üretmek, tüketip tekrar üretmek, kârı ve serveti sınırsızca çoğaltmaktır. İşte bu dünya görüşü ve onun doğurduğu uygulamalar da bu “çoğaltma yarışı”nın çağdaş örneğidir. Ancak insanlığın mânevî ve ahlâkî değerlerini, birikimlerini sistem dışı bırakan, hatta tahrip eden bu yarış, sonuçta ekonomik ve siyasî gücü, iletişim imkânlarını da kullanarak bireysel ilişkilerden uluslar arası ilişkilere kadar uzanan bir haksızlık ve adaletsizlik düzeni doğurmakta ve nihayet dünyayı “global” bir mutsuzluk alanı haline getirmektedir.
696 syf.
·
Not rated
Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da.
Rabbim sana sadık, sana sadakatli bir kul olmadan geçirdiğim yıllar için bağışla. Şüphesiz sen en çok af dileyenleri sever, sonsuz merhametinle affedersin. Sûrelerde verilen öğütleri ve sûrelerin nelerden bahsettiğini elimden geldiğince kısa bir şekilde not aldım okumak isteyenler için incelemeye de birakacağım. Allah'a emanet olun
Kuranı Kerim Meali
Kuranı Kerim MealiDiyanet İşleri Başkanlığı · 2017 · 0223 okunma
Reklam
Hayattan aldığımız her zevki ona muadil bir ızdırapla ödediğimizi bildiğim için, hiçbir şeyden yüzde yüz saadet ümit etmiyor ve yüzde yüz felaketten korkmuyordum. Bunun ikisi de imkansızdır. Çünkü ruhi varlığımız hazla kederin muvazenesine istinat eder, işte en büyük adalet ve müsavat. İnsan, çektiği ızdırap nispetinde zevk duyar: Ne kadar acıkırsa yemekten, ne kadar yorulursa dinlenmekten, ne kadar ararsa bulmaktan o derece zevk alır. İhtiyaç ve ızdırapla muvaffakiyet ve saadet arasındaki bu riyazi tenasüp, bütün insanlar arasında tam ve ezeli bir müsavat temin etmiştir. Eğer bir adamın hayatında duyduğu haz ve keder yekûnları hesap edilecek olursa görülecektir ki hiç kimse kimseden daha fazla ne mesut ne de bedbahttır. Hepimiz kahkahalarımızı gözyaşlarımızla ödüyoruz ve bu hususta bir dilenci bir milyarderden farksızdır. Çok gülenin çok ağladığını söyleyen atalar sözü de bize heyecanlarımız arasındaki muvazeneden doğan bu büyük müsavatı bildiriyor. Bunun için muvaffak hazlar ve kederler istisna edilirse insanlar arasında devamlı bir saadet ve felaketten bahsedilmesini bile fazla bulanlardanım. Kararlarım üzerinde mesut olmak ümidi ve bedbaht olmak korkusu tesirini kaybetmişti.
Râfizîler aldı Bağdâd’ı tekâsül eyledin Sana hasm olmaz mı Hazret rûz-ı mahşer yok mudur Bû-Hanîfe şehrin ihmâlinle vîrân etdiler Sende âyâ gayret-i dîn ü peyamber yok mudur?
Sayfa 41 - IV. MuradKitabı okudu
Tekâsür
Mal ve evlat itibarıyla çoklukla övünmek insanın tabiat ve karakteridir, insan bundan kurtulamaz. Ancak Allah’ın temizleyip ahireti dünyaya tercih ettirdiği kimse bu tabiat ve karakterinden kurtulur.
Ayeti kerime diyor ki: "El Hakimu't Tekâsür. Hatta Zürtümü'l-Mekâbir" (kabirlere varasıya kadar bu çoklukla övünüp durmak da ne!) Birisi vahdet, birisi kesret. Varlıkla övünmek, zenginlikle övünmek, çoklukla övünmek. Ta kabirlere kadar bizi götürüyor o kibir ve övünç... Mal mülk ve evlatlara güvenmek... Yalan hep!
Reklam
1,000 öğeden 291 ile 300 arasındakiler gösteriliyor.